O kadar çok gönüllü köleliğimiz var ki, bu gönüllülük ile başlıyor özgür seçim illüzyonları. Telefonunun efendisi, sahibi zannederken; kendini kocaman teknoloji titanlarının tabağında bir kırıntı olarak bulursun. Yerken, içerken, inancını seçerken, siyasi fikirlerini kabul ederken, dünya görüşünde seçtiğin herhangi bir topluluk ile saf tutarken, değer yargıların dahi sana sunulan seçenekler ile belirlendi. Sana sonucu önceden belli seçenekler sunarlar, her seçeneğin sonucu tam da onların istediği gibidir, ve sana o sihirli cümleyi söylerler, özgür seçimle bir tanesini seç derler. İki yanlıştan bir tanesini seç derler, seçtiğin yanlışı sana doğru olarak kabul ettirirler. Peki bu kaostan kurtulmanın hiçbir yolu yok mu ?