İlginizi Çekebilir
Doğala Doğru

Şavkıması Sana Doğru Yolların Hikayesi ve Notası

Doğala Doğru

Makam: Kürdîlihicazkâr
Bestekar: Çinuçen Tanrıkorur
Sanatçı: Melihat Gülses
Güftekar: Feyzi Halıcı
Usül: Nîm sofyan


Şavkıması sana doğru yolların
Sana doğru denizlerin çağrısı
Çırıl çırıl ötelerde bir güzel
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim
Çıkmaz sokaklarda bu minyatür kim
Bu göğüs kim, ya bu gözler, bu saçlar
Uzak bir özlemde ayak seslerin
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim
Bu yıldızlar doğan günü çağrışır
Bu gündüzler gözlerini çağrışır
Ya kimlere verdin avuçlarını
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim
Vurdum tellerine seni sazımın
Sende anahtarı alın yazımın
Yağmur yağmur serpil yalnızlığıma
Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim
 
Halıcı bu şiiri bir Hint efsanesinden esinlenerek yazmış.

Hint Mihracesi’nin, uzun saçlı, zeytin gözlü ve güzel mi güzel kızı varmış.

Doğala Doğru
Adı: ANARKALİ. Anarkali, halktan bir gence âşık olmuş ve aşklarını  mutlulukla noktalamak için Mihrace’den kızını istemişler. Fakat kurallara göre bir prensin halktan bir kızla evlenmesi yasak hatta imkânı yok. Halkın ileri gelenleri Mihrace’ye giderek sevenleri birbirinden ayırmamalarını iştemiş. Fakat Mihrace kızını vermemekte kararlıdır. Birbirlerine delicesine âşık olan gençlerin aşkları çığ gibi büyüyor. Halk arasında dilden dile dolaşmaya başlıyor. Mihrace bu durumun karşısında kızı Anarkali’nin saraydan çıkmasına izin vermiyor.
 
Ölürcesine bir sevda ile birbirlerine âşık olan gençler gizlice buluşmaya başlarlar. Bu işin olmayacağını ve kaçmaktan başka çareleri kalmadığına karar verirler.
 
Güzel Prenses Anarkali bir gün bohçasını toplayıp saraydan uzaklaşır. Bu durumu hemen fark eden Mihrace askerlerine âşıkların yakalanmaları için emir verir. Mihracenin askerleri aramaya başlarlar ve âşıklar fazla uzaklaşmadan yakalanırlar.
 
Kızgın Mihrace, kızıyla beraber kaçan genci zindana mahkûm eder. Kızı Anarkali’nin cezasını daha gaddarca verir ve Anarkali’yi  diri diri sarayın bahçesindeki duvarın dibine gömer.
Bir süre sonra kızın gömüldüğü duvarın yüzünde narçiçekleri açmaya başlar. Prensesin gömüldüğü yerde, her bahar narçiçekleri açarmış.   “Anarkali”, Hint dilinde “narçiçeği “ demekmiş.
 
Bu efsanenin “narçiçeği”, Fevzi Halıcı'nın ünlü şiirine kaynak, Cinuçen Tanrıkorur'un da udunun tellerinde hayat bulan, Kürdîlihicazkâr şarkıya dönüştü.

 

Bu İçeriğe Ne Tepki Verirsiniz?