Yüksek Yüksek Tepelere Türküsü ve Hikayesi

Doğala Doğru'nun bu haftaki türküsü, bir çok kına ve düğün törenlerinde çalınan yüksek yüksek tepeler türküsüdür.

Bu türkünün yüreğe dokunan, içi sızlatan bir yanı vardır. Bu türkü ata ocağından ayrılışın hüznü bir tutulur. Çok eski bir söylentiye göre Malkara köylerinden birinde Zeynep adında çok güzel bir kız vardr. Onun güzelliği dillere destandır . Günün birinde , Zeynep´in köyünde büyük bir düğün olur.Bu düğüne çevre köy ve kasabalardan insanlar cağrılır.oyunlar eğlenceler yapılır.Gösterilerin en önemliside at yarışlarıdır . Ali isimli gençte bu at yarışcısıdır. Bir ara gözü Zeynep'e ilişir, ve yüreğine kor ateş düşer.  Ali köyüne döndüğünde durumu babasına açar, aldığı olumlu cevap karşısında aile büyükleri ile Zeynep´i istemeye gelirler. Zeynep'in babası-anası kızlarını uzak yere vermek istemeselerde kısa zamanda düğünleri olur.  Zeynep’in gelin gittiği köy ile kendi köyü arası üç gün üç gece mesafededir. Zeynep anne baba ve kardeşini tam 7 yıl göremez. Bu özlem Zeynep’in yüreğinde her gün biraz daha büyüyerek dayanılmaz bir hal alır köyün büyük tepesinde bulunan evinin bahçesine çıkarak kendi köyüne doğru, için için kendi yaktığı türküyü mırıldanır ve gözleri uzaklarda sıla özlemini gidermeye çalışır. Kocası Zeynep’in özlemine pek aldırış etmez. Kaldı ki Ali'nin eski sevgisi de pek kalmadığından Zeynep’i horlamaya, aşağılamaya, eziyet etmeye başlar. Sonunda bu özlem ve horlanma Zeynep’i yataklara düşürür. Gün geçtikçe hastalığı artan Zeynep’in düzelmesi için köyden gelip geçenler anasının babasının çağrılmasını ister. Başka çaresi kalmadığını anlayan kocası da kaynanası ve kayın babasına haber vermeye gider. Altı gün altı akşam süren bir yolculuk sonrası köye ulaşan anne-baba Zeynep’i yatakta bulurlar.  Ama eski rengi girmiştir, kanadı kırık bir kuş gibi, anne ve babasını gören Zeynep'in bir an gözleri parlar, küçük bir kız olur sanki , Zeynep son nefesinde yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar türküsnü anasına babasına mırıldanır. Çevresindeki tüm insanlar duygulanıp göz yaşı dökerler.  Hasretini biraz olsun gideren Zeynep için çok geç kalınmıştır .O bir daha yataktan kalkamaz ve O'nu en çok sevene yaradanına döner. Türküsü de o günden bu güne dillerden dillere söylenip durulur. Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler Annesinin bir tanesini hor görmesinler Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim Babamın bir atı olsa binse de gelse Annemin yelkeni olsa uçsa da gelse Kardeşlerim yolları bilse de gelse Uçan da kuşlara malum olsun ben annemi özledim Hem annemi hem babamı hem köyümü özledim