Eğitsel oyunlar özellikle derslerde çocukların konuyu eğlenerek ve daha iyi anlamaları için kullanılan bir yöntemdir. Çoğu kişinin eğitsel oyun denilince aklına ilk olarak beden eğitimi dersi geliyor. Ancak matematik, fizik, sosyal bilgiler ve diğer ismini saymadığımız bütün derslerde tüm konuları öğretirken eğitsel oyunlar ciddi bir rol oynar. Gezegenlerin hareketlerini anlatırken çocukları dünya, güneş ve diğer gezegen isimleriyle sıraya dizip hareketlerini taklit etmek de bir eğitsel oyundur, matematik dersinde tek ve çift sayıları öğretirken çocukları birer ve ikişer dizerek öğretmekte bir eğitsel oyundur.
Bunlar sadece birkaç örnek. Tabi ki eğitsel oyunların yine çoğunluğu yine beden eğitimi derslerinde fiziksel gelişim için oynatılmaktadır. Ancak bütün derslerde bütün konularda da eğitsel oyunlar fiziksel ve zihinsel gelişim için vazgeçilmez olmalıdır. Eğitsel oyunlarda amaç çocuğa oyun oynatmaktan ziyade öğrenilmesi istenen konuyu oynayarak öğretmek veya öğrenilmiş olan konuyu oynayarak geliştirmektir. Amaç öğretmek araç ise oyundur.
Ben bir beden eğitimi öğretmeni olarak çocuklarımıza beden eğitimi dersinde oynattığımız eğitsel oyunlardan ve bu oyunların çocuklar üzerindeki zihinsel ve fiziksel gelişimlerinden bahsedeceğim. Öncelikle eğitsel oyunlar, sınıfta oynanabilen ve salon ve ya geniş alanda oynatılabilen oyunlar olarak ayırabiliriz. Geniş alanda oynanan oyunlardan bazılarını ve çocuklar üzerindeki faydalarından size bahsedeceğim.
Deniz – Kara Oyunu
Oyun alanı ortadan ikiye ayrılır. Ortaya ebeler dizilir sınıf sayısına ve orta çizginin genişliğine göre ebe sayısı öğretmen tarafından belirlenir. Çizginin bir tarafı deniz bir tarafı kara olarak adlandırılır. Ebe haricindeki oyuncular bir tarafa geçirilir ve öğretmenin diğer tarafın ismini söylemesiyle birlikte ebelere yakalanmadan diğer tarafa geçmeye çalışır. Ebeler çizgi üzerinden ayrılarak ebeleme yapamaz. Bir ayağı çizginin üzerinde olmak zorundadır. Son kalan kişi bir kez daha diğer tarafa geçebilirse kazanır geçemezse ebeler kazanır.
Tabak (malzeme) Toplama Oyunu
Küçük antrenman tabakları ve ya bunun gibi çocuklar tarafından toplanabilecek her şey malzeme olarak kullanılabilir. Bu malzemeler oyun alanının bir tarafına dağıtılır. Çocuklar da oyun alanının diğer tarafında ikiye ayrılır ve her gruba bir malzeme toplama alanı belirlenir ki çocuklar topladıkları malzemeleri getirip o alanın içine bırakacaklar. Öğretmenin komutu ile bütün çocuklar koşmaya başlar ve sadece bir tane tabak ve ya malzeme alıp geri koşar ve o malzemeyi kendi alanlarına bırakırlar ve tekrar malzeme toplamak için koşarlar. Tabak ve ya malzemeler bitene kadar çocuklar her seferinde bir tane almak şartı ile toplamaya devam ederler. Malzemeler bittikten sonra iki grubunda topladıkları sayılır daha çok malzeme toplayan takım kazanır.
Don Ateş Oyunu
Bu oyunun bir sürü çeşidi bulunmaktadır ancak en yaygın olarak oynatılanı: Sınıfın sayısına göre ebe sayısı belirlenir kalabalık bir sınıfsa 5 kişiye kadar ebe seçilebilir. Ebelere ayırt edici forma giydirilir, ilk düdükte diğer oyuncular belirlenen oyun sınırları içinde kaçışır, ikinci düdükte ebeler koşar. Ebe dokunduğu kişiye ‘don’ der ve dokunduğu kişi donar, diğer oyunculardan biri donan arkadaşına dokunup ‘ateş’ diyerek onu kurtarabilir. Belli süre içinde ebeler herkesi dondurursa kazanır, donduramazsa ebeler kaybeder. Oyun sonunda küçük cezalar verilebilir. 3 şınav, tek ayak üstünde koşmak gibi.
Kör Bekçi Oyunu
Sınıf iki gruba ayrılır ve her gruptan iki oyuncu seçilir. Oyunculardan biri rakip takıma esir olarak verilir ve karşı takımdan da bir kişi esir olarak alınır. Esirler sandalyeye oturur ve ayakları ip ile bağlanır. Diğer seçilen kişinin ise gözleri bağlanır ve esiri korumak için esirin etrafında dolanır. Öğretmenin komutu ile her grup karşı takıma verdiği esirini kurtarmaya gözü bağlı bekçi ise onu kurtarmaya çalışanları ebelemeye çalışır. Ebelenen kişi öğretmen tarafından oyun alanının dışına alınır. Esirini ilk kurtaran takım kazanır veya esirler kurtarılamazsa oyuncusu ilk biten takım kaybeder diğer takım kazanır. Oyuncular ebeye yakalanmayıp diğer takım oyuncularının bitmesi için yaklaşmamak gibi uyanıklıklar yapabilir. Öğretmen bunun kontrolünü yapmalı ve o oyuncuyu uyarmalı uyarıyı dikkate almayan oyuncuyu da oyun dışına almalıdır.
Bowling Oyunu
Sınıf sayıya göre iki ya da üç gruba ayrılır. Her grup kendi alanında arka arkaya dizilir ve her grubun karşısına oyuncu sayısı kadar yan yana antrenman hunileri dizilir. En öndeki oyuncunun elinde bir adet top bulunur öğretmenin komutu ile top herkesin eline değecek şekilde en arkadaki oyuncuya ulaştırılır. (baş üstünden, sağdan ya da soldan arkaya doğru elden ele top verilebilir) En arkadaki oyuncu topu alır almaz hunilere atış yapacağı sınır çizgisine koşar ve atışını yapar. Tek atış hakkı vardır o atışta düşüremezse bile tekrar atış kullanamaz ve geri dönüp sıranın en önüne geçer ve yine topu elden ele en arkadaki oyuncuya ulaştırırlar ve oyun bu şekilde tüm huniler devrilene kadar devam eder. Hunileri ilk bitiren takım kazanır. Not: Önemli olan huniyi vurmak değil huniyi devirmektir.
Bu oyunlar çocuğumuzun fiziksel ve zihinsel gelişimine önemli katkılar sağlar. Hız, dikkat, çabukluk, çeviklik, hızlı düşünme, takımla uyum, yardımlaşma ve daha sayamayacağımız bir sürü faydası var bu oyunların. Tabi ki oyunlar bunlarla sınırlı değiller ve hepsini bir yazıya sığdırmamız imkansız. Bir sonraki yazımızda benimde öğrencilerime oynattığım bunlar gibi diğer oyunlarımızı yine sizlere anlatmaya ve yardımcı olmaya çalışacağım. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere. Herkese bol oyunlu günler diliyorum.
Bu İçeriğe Ne Tepki Verirsiniz?
Çok Doğal
0
Faydalandım
0
Deneyeceğim
0
Öğretici
0
Hadi Canım
0
Beğenmedim
0