Yaşam

Çocuk ve Korku- Çocuklarınızı Korkutarak Büyütmemelisiniz!

Çocukların gelişimleri devam ettikçe korktukları durum ve nesneler de, bulundukları yaşlara göre değişkenlik gösterebilir. Bizler bu duyguyu kullanmamalı ve çocuklarımızın zihinsel gelişimlerini etkilememeliyiz. Eğer çocuğunuz bir şeyden korkuyor ve bu sıkıntılı bir durum olarak ortaya çıkıyorsa; dikkat etmemiz gereken nokta, çocuğun korktuğu durumun ne kadar sürdüğü ve bulunduğu yaş grubuna uygun olup olmadığıdır. Korku, tehlike ve sıkıntılı durum karşısında oluşan, yaşamsal bir tepkidir. Bu duygu; çocuğun normal gelişiminin bir parçası olduğu gibi, çocuğun kendisini tehlikelerden korumasını da sağlar. Ayrıyetten bu durum, bebeklikten başlayıp ergenliğe gelene kadar çok sık rastlanılan bir durumdur. Ebeveynler asla bu duyguyu, çocuklarını yetiştirirken ve zorla kendi istediklerini yaptırırken kullanmamalılardır.

Korkular nasıl ortaya çıkar?

Korkuların ortaya çıkmasında birkaç unsur etkilidir. Bunlardan en önemlisi korkunun öğrenilmesidir. Çocuklar, büyürken ebeveynleri bir ayna misali çok dikkatli bir şekilde gözlemlerler. Ebeveynlerinin olaylar karşısında verdikleri tepkilerini taklit ederler ve uygulamaya çalışırlar. Örneğin, önceden köpeklerle bir araya gelmemiş bir çocuğun köpeklerle ilgili bir düşüncesi mevcut değildir lakin annesi veya babası her köpek gördüğünde korkuyor ve aşırı tepki gösteriyorsa, çocuk da annesinin tepkisini taklit eder. Dolayısıyla korku davranışı artık öğrenilmiş olur. Rol ve model almada aile tek örnek değildir. Bunun dışında arkadaşlar, öğretmenler ve teknoloji de davranışı tetikleyen birer kaynaktır. Çocuk seyrettiği bir filmden korkmuş olabilir ve ailesiyle uyumak isteyebilir. Bu durumda anne ve babanın tutumu çok önemlidir. Asıl yapmaları gereken, korkunun temelini öğrenmelerinin gerektiğidir. Ve ondan daha da önemlisi, bu duyguyu çocuklarına karşı asla kullanmamalardır. Çocuğunuzun korkmaması için ve bu duyguyu yaşamaması için yanınızda sizinle beraber uyumasına izin vermek yerine, onun odasına giderek korkusunu yenmeniz ve ona destek olmanız gerekir. Peki çocuğunuz ilk defa bu kadar çok korktuğu için, sizinle yatağınızda yatmasına izin vermeniz ne gibi sonuçlar doğurur? Birazdan hep beraber öğrenelim.

Korkular çocukları nasıl etkiler?

Korku, çocuğun bedenini, duygu ve düşüncelerini çok yoğun anlamda olumsuz etkiler. Öncelikle çocuğunuzda birtakım fiziksel belirtiler görülebilir. Kalp atışının gitgide hızlanması, soluk alıp vermede kontrolsüzlük, hareket azlığı, ellerde titreme ve aşırı terleme bu belirtiler arasındadır. Aslında tüm bu belirtiler, korktuğumuz anlarda vücudumuzu kaçmaya hazırlayan normal fizyolojik tepkilerdir. Bu durumda asıl ve asıl önemli olan; çocuğunuzu zorla bir şey yaptırmaya iterken, örneğin ödev yaptırırken, ders çalıştırırken, yemek yedirirken korkuya başvurmak normal sayılmayan ebeveyn tepkileri arasındadır. Çünkü çocuk, korkuyla yaptığı hiçbir işten zevk almayacağı gibi, daha çok korkmaya başlayacak ve bu korktuğu duygulara daha da inanacaktır. O nedenle ne olursa olsun, çocuğunuzu korkutarak bir işe zorlamamalısınız. Altına yapan bir çocuğunuz varsa, korkutarak ve tehdit ederek altına yapmamasını sağlayamazsınız. Çocuk bu durumda bu davranışı daha sık yapmaya başlayacaktır.

Korkuları olan çocuklar içerisinde oldukları durumları epey abartabilirler ve kendilerini çaresiz bir birey hissederler. Korkuları çok fazla olan çocuklar, gelişen olayları kontrol edemez ve sonlarını tahmin edemezler. Kimi çocuk korkuyla baş edebilirken, kimi çocuk da ortamdan uzaklaşabilir. Her çocuk farklıdır. Bazı çocuklar korkuları ile ebeveynleriyle vakit geçirdikleri zaman sohbet ederek yüzleşebilirler. Örneğin, doğada bulunan diğer canlıların da olduğu çocuğa aktarılmalı ve çocuğun farkında olması sağlanmalıdır. Yani sadece evrende sizin çocuğunuz yaşamıyor, evrendeki sistem yalnızca çocuğunuzun etrafında gerçekleşmiyor. Bunu ona anlatabilmeli ve gerekirse de gösterebilmelisiniz.

Nasıl Davranmalıyız?

  • Çocuğunuzun yaşı fark etmeksizin, korkusuna saygı göstermeli ve onu anladığınızı hissettirmelisiniz. Bağırmamalı ve korkusuyla dalga geçmemelisiniz. 
  • Çocuğunuzla doğa yürüyüşü yaparak gevşemesini sağlayabilir, huzurlu bir ortam sağlayarak sakinleştirebilirsiniz.
  • Çocuğunuzun korkusunun kaynağını bulmalısınız. Bunu da, çocuğunuz sakinleştiğinde gerek kuklalarla oynayarak, gerek resim yaptırarak iç dünyasını anlayabilirsiniz.
  • Her zaman ona destek olduğunuzu ve yanında olduğunuzu ona hissettirmelisiniz.
  • Korkularının şakalarını yapabilirsiniz, normal bir şeymiş gibi gösterip resmederek gülmesini sağlayabilirsiniz.
  • Sosyalleşmesini sağlayabilirsiniz, çocuğunuz tek kaldıkça korkularını daha çok düşünmeye başlayabilir.

Sonuç olarak, çocukta oluşan kaygı ve korkuların üzerine gitmelisiniz, kapatmamalısınız. Çocuğunuz korkuyor ve tek uyumak istemiyorsa, sizinle beraber uyumamalıdır. Bu sıklıkla yapılan hatalı bir davranıştır. Aslında çocuk açısından bakılacak olursa, çocuk kendisini anne ve babasının yanında güvende hissedecektir. Bu gibi durumlarda yanınızda yatmasına izin vermeniz demek, çocuğunuza şu mesajı verir; "Korktuğunu anlıyorum ve bu konuda haklısın. O nedenle benim yanımda yatarsan biz seni koruruz ve birdaha da korkmazsın". Bu davranış biçimi çocuğunuzun kaygısını ve korkusunu besler. Bir süre sonra da kendi odasında veya kendi yatağında uyumak istememesi ile de sonuçlanır.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi