Çoğu zaman, dünyayı sarsan büyük ölümler arasında, umut ve hatta bir rahatlama hissi uyandıran küçük hikayeler ortaya çıkar. Sanki bir an için tüm saçmalıklarda biraz berraklık ve karanlığın ortasında biraz ışık buluyoruz. 6 Şubat'ta büyük bir depremin Türkiye'nin birçok bölgesini harap ettiği haberiyle uyandık. Bir çoğumuz için büyük bir travma oldu. Ülkece bu yıkıcı depremden sonra sismofobi oluştu hepimizde… O tarihten bu yana sarsıntılar devam etmekte, ölü ve yaralı sayısı artmaya devam etmektedir. Aslında, son rakamlar korkutucu şekilde yüksek. Felaketi öğrendiğimizden beri, bazıları en mucizevi koşullarda hayatta kalmayı başaran bu insanları düşünmekten vazgeçmedik. Gerçekten de enkazdan, toz, demir ve yıkılmış duvarlardan kurtarılan tüm çocukları ve bebekleri unutmak mümkün değil. Kalıntılar, kısa bir süre önce, bina blokları, evler ve evlerdi. Hayatta kalanların kurtarıcılarının kollarında ağladığını veya güldüğünü duymak oldukça neşe vericiydi, tabii bu umut verici hikâyeler arasında gerçekten sıra dışı hikâyeler var, bazıları kurtarılmış hayvanlardı… Ama şimdi size yazacağım yakın zamanda herkesin içini ısıtan bir kedi Enkaz kedi… Öyle ki kendisi tüm ülkelerde viral oldu…
Ülkemizde yaşanan yıkıcı depreminden, en çok etkilenen illerden biri de ülkenin güneyindeki Gaziantep'e bağlı Nurdağı. İtfaiyeci Ali Çakas'ın kurtarma çalışmalarında iş birliği yaptığı yer burasıydı. Milli bisiklet takımına ait olan bu genç adam, depremden 129 saat sonra bir apartman bloğunda hayatta kalanları arama çalışmalarına katılan ekibin bir üyesiydi. Orada, yıkıntıların, tozun ve çaresiz yalnızlığın karmaşasından birinin onu çıkarmasını bekleyen, parlak gözleri olan kirli, küçük bir top buldu. Ali bu siyah beyaz kediyi binadan çıkarıp hemen mama ve su verdi. Sevecendi ve kesinlikle yakınlığa ihtiyaç duyan bir kedi tipiydi. Bir insana ilgi duyduklarında onları asla terk etmeyen türden.
İtfaiye ekibi, depremden kurtarılan kediye moloz anlamına gelen Enkaz adını vermeye karar verdi. Kurtarma çalışmalarına devam ederken onu güvenli bir yerde bıraktılar. Ancak enkaz kedi yalnız bırakılmayı reddetti. Aslında herkesi şaşırtacak şekilde kurtarıcısının sırtına tırmanmaya karar verdi. Bu görüntü kısa sürede dünya çapında viral oldu…
Ali Çakas'ın kurtardığı tek hayvan Enkaz değildi. Ayrıca enkazdan diğer kedileri ve büyük bir köpeği çıkarmayı başardı. Ancak Enkaz nedense yanından ayrılmayı reddetmiştir. Aslında bu küçük kedi, bu itfaiyeci grubunun maskotu oldu. Onu kanatları altına aldılar ve ona baktılar. Gözlerinde hüzün basılmış gibi görünen canlı bir varlığa biraz şefkat göstermek için neredeyse bilinçsiz bir girişimdi. Enkaz'ın onu seven bir ailenin parçası olduğu açıktı. Ayrıca, bu sahiplerinin şimdi binanın kalıntılarının altında gömülü ve cansız bir şekilde yatmış olmaları da kuvvetle muhtemeldir. Gerçekten de, tonlarca beton ve parçalanmış ev kalıntılarının altındaki dram, kuşkusuz onun hikayesine damgasını vurmuştur.
Ali Çakaş ve Enkaz'ın görüntüleri birkaç günde dünyayı dolaştı. O zamandan beri bu genç itfaiyeci, Instagram hesabında hayatlarıyla ilgili güncellemeler yayınladı. Bu üzgün gözlü siyah beyaz kedi şu anda Ali ile Türkiye'nin güneyindeki Mardin'deki evinde yaşıyor. Sahipleri gelmezse kurtarıcısının yanında kalacak.
Kedi Sevgisimiz
Ülkemizde yıkıcı depreminde kurtarılan kedinin hikayesi, dünya çapında bilinen bir fenomenin bir örneğidir. Kedi sevgimiz gerçekten de Türkiye’nin metropol şehri İstanbul, kedilere neredeyse eski Mısır firavunları kadar saygı gösteriyor, İstanbul’da her köşe başında mutlaka bir kedi görmeniz mümkündür, benim kedilerim de bir İstanbul kedisi… Aslında, Osmanlı İmparatorluğu'nun eski başkentinin yankılarını sağlayarak manzaraya hakimler.
Her evin her köşesinde yaşayan rengarenk halılar kadar kediler de Türk kültürünün bir parçası. Bazıları onlar sayesinde farelerin varlığının önlendiğini söylüyor. Diğerleri kedilerin servet ve iyi şans işareti olduğunu iddia ederken. Dahası, Hz.Muhammed'in en sevdiği hayvanlardı ve karşılaştığı tüm kedilere koruma sağladı. Ülkemizde kedilere çok değer verildiğine şüphe yok. Hatta bütçesinin bir kısmını beslemeye ve barınak yapmaya ayırıyor. Bu nedenle inşallah Enkaz gibi depremden kurtarılan diğer kediler de onları kucaklayacak yeni ailelere kavuşur. Bu, pek çok kişinin iyileşmek için mücadele edeceği bu felaketin ortasında biraz ışık getiren küçük bir nezaket kalıntısıdır.
