6-10 yaş arasını kapsayan ikinci çocukluk dönemi çocuğumuzun spordaki geleceğini belirleyen yıllardır. Bu yaşta çocuk sporu sağlıklı yaşam için yaptığı kadar bir spor branşına da dahil olma çabası içinde olmalıdır. Tabi bu dönemi yönetecek ilk merci ailedir. Aile bunun bilincinde olmalıdır. İlk çocukluk döneminde jimnastik yapmış ve vücudunu spora hazırlayan çocuğumuzun bu emeğinin boşa gitmemesi için branş seçmek çok önemlidir. Aileler bunun çalışmasını kurs hocaları ile görüşebileceği gibi uzmanlardan da yardım destek alabilirler. Ancak bu seviyede hocaların yönlendirmesi yeterli olacaktır ve tabi sizin de ne yapmak istediğiniz çok önemlidir.
Çocuğumuz hayatının geri kalanında yapacağı branşı deneyerek seçmelidir. Bu yaştaki çocuklar genelde futbol eğilimlidir çünkü içinde bulunduğumuz dünya bunu öğretiyor. Aileler tam da bu noktada devreye girip çocuğu kurslara götürüp belirli bir süre devam ettirdikten sonra yine kararı çocuğa bırakmalıdır. Çocuğumuzu basketbol kursuna, futbol kursuna, voleybol kursuna, okçuluk, tenis, badminton vb branşların en azından 3-4 tanesine götürüp hepsinin keyfini almasını sağlayıp sonra da çocuğa şu soruyu yönlendirmeliyiz; ‘Oğlum-kızım, kendini hangi kursta-branşta daha rahat hissediyorsun, hangisine devam etmek istiyorsun.’ Çocuğunuz sizden de fikir alarak en doğru kararı verecektir. Siz kararı ne olursa olsun çocuğunuzun en büyük destekçisi olmalısınız ve olmak zorundasınız aksi taktirde çocuğunuzu spora küstürebilirsiniz.
Çocuğumuz bu branşlardan herhangi birini seçebileceği gibi devam ettiği jimnastiği de kendine branş olarak seçebilir. Branş konusunu hallettik. Gelelim bundan sonra neler yapabiliriz konusuna. Öncelikle çocuğumuz seçtiği branşı arkadaşları ile birlikte spor yapmak istediği için istiyorsa onu arkadaşlarının olduğu kursa götürelim ve bunu ona bir ödülmüş gibi gösterelim. Mesela ‘bak senin istediğini yaptık sen de daha çok çalışıp daha iyi olacaksın anlaştık mı?’ gibi konuşmalar çocuklarının fikirlerinin önemsendiğine ve sizin istediğiniz şeyi de kabul etmesinde önemli rolü olacaktır.
Arkadaş faktörü yok ise, çocuğumuz için biraz araştırma yapmak zorundayız. Ve en profesyonel ve işinde en iyi ekibi olan kursu bulmalıyız. Araştırmamızı yaptık, takımımızla görüştük, çocuğumuzu antrenmana götürmeye başlayacağız bu noktada bize düşen en önemli sorumluluk takım hocası ile aramız her zaman iyi olacak bu ilişkiyi hiçbir zaman germememiz gerekiyor ki hocaya karşı bir olumsuz düşüncemiz oluşmasın. Çocuğumuzun da hocasına karşı saygılı olmasını gerektiğini, hocasını çok iyi dinleyip ona güvenmesi gerektiğini her zaman vurgulayın. Hocaya güvenin ve saygının oluşması önce siz velilerin elinde olan bir olgudur.
Antrenmanlarımıza gidip geldikçe çocuğumuzda gelişen yetenekleri, özgüveni, isteği gördükçe siz de doğru olanı yaptığınız için kendinizle gurur duyun. Unutmayın bu süreç sadece çocukla, veliyle ya da hocayla olacak bir süreç değil herkesin iç içe ve uyumla çalışması gereken çok önemli ve hassas bir süreçtir. Bu şekilde yaptığımızda iyi bir insan ve iyi bir sporcu yetiştireceğimiz kesindir.
Bu İçeriğe Ne Tepki Verirsiniz?
Çok Doğal
0
Faydalandım
0
Deneyeceğim
0
Öğretici
0
Hadi Canım
0
Beğenmedim
0