Sonbahar Depresyonu Bu Besinlerle Hayal Oluyor

Elbette depresyon aslında oldukça ciddi bir rahatsızlık ve profesyonel bir yardım alınarak atlatılması en doğrusu, bunu zaten biliyorsunuz. Bizim sözünü ettiğimiz "depresyon" ise günlük hayatta sık sık girdiğimizi iddia ettiğimiz o kötümser ruh hali aslında. Hani "İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor" dersiniz, havanın soğumasıyla birlikte alırsınız battanniyenizi üzerinize bütün gün evde oturup televizyon izlemek istersiniz, hayatınıza karşı karamsar duygu ve düşüncelere kapıldığınız kısa süreli o kötümser ruh hali...Mevsimin ne olduğunu unutursanız mana vermekte zorlanacağınız ruh hali, en ufak bir şey bile insanı anlamsız bunalımlara sürükleyebilir, güneş gitmiştir, hava yavaş yavaş grileşmeye başlar, aylardır umursamadığınız şeyler bir anda ard arda aklınıza gelir, sonbaharla birlikte depresyon kapıları ardına kadar açılmış gibidir, hele ki melankoliyi özenilecek bir hal zannediyorsanız. Bir çoğunuza tanıdık geldi değil mi? İşte tam da bu noktada, sizi bu ruh haliyle baş etmenize destek olacak, kendinizi "sonbahar depresyonu"ndan koruyacak yiyeceklere bırakıyorum sözü şimdi. Siz yeter ki düzenli bir şekilde onları tüketin, kalan tüm iş onlarda :)

Zamanı Gelmişken: Balık

Balık, artık hepimizin bildiği o meşhur omega-3 yağ asitleri sayesinde beynimizin sağlıkla çalışmasına en büyük desteği veren besinlerden biri.
Beynin sağlıklı bir şekilde işlemesi de elbette sinir sistemimizin düzgün çalıştığının bir göstergesi.
Sözün kısası, sonbaharı neşeyle atlatmak istiyorsanız haftada en az bir-iki kez balık yemeye önem verin, balıktan daha çok faydalanabilmek için onu kızartmak yerine kağıtta pişirerek ya da buğulamasını yaparak tüketmeye çalışın.
Hatta doktorunuz da uygun görürse piyasada kolayca bulabileceğiniz balık yağlarından destek alın.
İşte bu kadar basit

Detoksların Aranan İsmi:Lahana

Karşınızda detoksların vazgeçilmeyeni hatta aranan ismi Lahana!
Hem C vitamini, hem besin lifi hem de folik asit açısından oldukça zengin bir bitki.
E bu kadar zenginlik, kalpten beyne birçok organımıza da şifa saçıyor tabii.
Özellikle sindirim sistemimize verdiği destek sayesinde diyetlerde bol bol kullanılsa da aslında kendisi bir o kadar da strese karşı etkili.
Eğer siz de fazla stresli bir süreçten geçecekseniz, kendinizi ruhsal olarak fazlaca yıpranmış hissediyorsanız bu depresiflikten kurtulmak için ilk lahanalar tezgaha çıkar çıkmaz onu mutfağınıza konuk etmeye başlayın.
Mümkünse pişirmeden, salata olarak misler gibi tüketin.

Hepimiz Ona Aşığız: Muz

Muz dediğim,tıpkı patates gibi neredeyse herkes tarafından çok sevilen, hep yenen yiyeceklerden biri.
E bir de depresyondan koruduğu ortaya çıktı, sevmeyelim de taşa mı dönelim? :)
Muz, içindeki B vitamini başta olmak üzere, mineraller, lifler ve daha birçok yararlı madde sayesinde vücudumuza baştan ayağa iyi geliyor.
Duygu dengesini sağlayarak depresyona kadar giden ani duygu değişimlerinden bizi koruyor.( gitsin o zaman sonbahar depresyonu)

Çitleyelim Bakalım: Kabak Çekirdeği

Çekirdek çitlemek başlı başına bir stres atma yöntemiyken, seçtiğimiz çekirdeğin kabak çekirdeği olması bu etkisini daha da katlıyor.
Çünkü kabak çekirdeğinin içince triptofan adlı bir madde bulunuyor ki bu madde, vücudumuzun üretemediği, bu nedenle mutlaka dışarıdan alması gerektiği bir madde.
Depresyona karşı en etkili maddelerden olarak bilinen triptofanınız eksik olmasın istiyorsanız olabildiğince doğal ve kavrulmamış kabak çekirdeklerini alın ve afiyetle çitleyin.
Gelsin sağlık ve lezzet, gitsin depresyon.

Cebimiz Yansın Ama Ruhumuz Değil: Kaju

Kaju, tadını bilenlerin çok sevdiği, pek lezzetli bir atıştırmalık, bir çerez, bir kuru yemiş birçoğumuz için.
İşte bu lezzetli fıstık, tadıyla bizi yeterince mutlu ettiği yetmezmiş gibi bir de içindeki bolca B vitamini sayesinde bizi depresyondan koruyor, beynimize pek iyi geliyormuş.
O zaman ne yapıyoruz, kajuyu sonbahar depresyonundan korunmak için yememiz gerekenler arasında ilk sıralara yerleştiriyoruz.

Ah bir de fiyatıyla cep yakmasa ne güzel olacak ama... :( Önemli olan Ruhumuzun Yanmaması değil mi :)

Bir Avucu Yeter de Artar: Badem

Tıpkı kaju gibi severek tükettiğimiz badem de içindeki E vitamini sayesinde duygu durumumuzu sallantıdan kurtarıyor, beynin fonksiyonlarını düzenli bir şekilde yerine getirmesine yardımcı olarak depresyonu vücudumuzdan uzak tutuyor.
Yalnız badem tüketiminde aşırıya kaçmamak gerekiyor çünkü kendisi hem oldukça kalorili hem de alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor.
Bu nedenle alanında uzman doktorlar günde bir avuç bademin yeterli olacağını söylüyor, aklınızda bulunsun.

Antioksidanınız Bol Olsun: Yeşil Çay

Özellikle zayıflamak isteyenlerin demliklerinden eksik etmediği yeşil çay, sinirleri yatıştırma konusunda da tam bir uzman.
Güçlü antioksidan özelliği sayesinde sadece vücudu temizlemekle kalmayan, dolaylı olarak beyin fonksiyonlarının da sağlıkla çalışmasını sağlayan yeşil çayı bu sonbahar elinizden düşürmeyin deriz.
Tabii günde 2 fincandan fazla içmemeniz gerektiğini hatırlatmam gerekiyor.
Fazlası, vücudunuza fayda sağlamaktan çok zarar verebilir, aman diyeyim.

Tanışmayanlar Varsa Tanışın: Kakule

Sindirimden tutun da bağışıklık sistemine dek, vücudumuzda neredeyse iyi gelmediği hiçbir yer yok bu minnoşun.
Tadı da öyle güzel ki her yemeğe eklemek, her gün çayını yapıp içmek isteyeceksiniz.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de beyin hücrelerinin düzgün bir şekilde işlemesini destekliyor ve bu sayede bizi depresyondan koruyor ki sormayın gitsin. Haydi doğru aktara! :)

Aman! Bol Şekere Dikkat Edin !

Depresyonla mücadelemizde yanımızda olan yiyeceklerden söz ettik ama bunu da söylemeden geçmek istemedik. Zira insanların kendilerini mutsuz hissetiklerinde en çok başvurdukları yiyecekler bol şekerli çikolatalar, dondurmalar, pastalar vs. olsa da aslında onlar, uzun vadede sizi daha derin ve zorlu bir depresyona doğru sürüklüyorlar. Çünkü kan şekerindeki ani değişimler, sindirim sistemimizden kalbimize kadar birçok organımızı olumsuz etkiliyor. Tabii bu olumsuzluktan beynimiz de nasibini alıyor ve depresyon koşar adım geliyor.

Önemli Not !

Yukarıda yazdığım bu yiyeceklerden herhangi birine karşı alerjik bir reaksiyonunuz varsa, eğer özel diyetler uygulamanız gereken ciddi bir rahatsızlığınız varsa ya da hamilelik dönemindeyseniz bu besinleri düzenli olarak tüketmeye başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmanızı tavsiye ederim.
Eğer çok ciddi bir ruhsal çöküntü, mutsuzluk, depresyon içinde olduğunuzu düşünüyorsanız yiyeceklerden önce alanında uzman bir doktordan yardım almayı asla unutmamalısınız.