Kültür

Türkiye'den UNESCO Listesine Giren Yerler

Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul aynı zamanda ülkemizden listeye giren en geniş alana sahip yer olma özelliğini taşıyor. Başta Tarihi Yarımada olmak üzere kentin birçok bölümü ve Topkapı Sarayı, Ayasofya gibi önemli yapıtı kapsayan bu alanların tamamı 1985 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası listesi kapsamında. Ülkemizin en fazla ziyaretçi çeken şehirleri arasında da ilk sıralarda gelen İstanbul'u bu yaz keşfetmeye hazırsan, Anadolu ve Avrupa Yakası'nda iki ayrı havalimanına sahip şehre uçmak için acele et. Nevşehir'in Ürgüp, Göreme, Uçhisar gibi beldelerini kapsayan Kapadokya da ülkemizden listeye giren ilk yerler arasında. 1985 yılında listeye dahil olan Kapadokya'nın 'dünya mirası' olarak görülen diğer tarihi ve görülmeye değer noktası ise Göreme Milli Parkı. Göreme ve çevresinde gezilip görülecek çok sayıda tarihi ve doğal güzellik var. Bölge ayrıca taşların içine oyulan otelleriyle de biliniyor. Sivas'ın Divriği ilçesinde bulunan tarihi Ulu Camii ve Darüşşifası, kentin UNESCO tarafından koruma altına alınan ilk ve tek noktası. Avlusu tipik Selçuklu mimarisinin en iyi örneklerinden biri olan Ulu Camii de 1985’ten bugüne listede yer alıyor. Çorum sınırları içinde bulunan Hattuşa, Anadolu'nun en büyük medeniyetlerinden biri olan Hititlere başkentlik yapmış bir yer. Tarihi kentin birçok bölümü günümüze kadar ulaşamasa da kalıntılar ziyaretçileri kendisine çekmeye yetiyor. Çorum aynı zamanda lezzetli leblebilerin de kenti. Burada klasik leblebi, beyaz leblebi ve benzerlerinden farklı olan çikolatalı leblebi gibi lezzetleri bulabilirsin. Hattuşa 1986 yılında listeye dahil edildi. Çorum'a ve Hattuşaş'a Amasya'ya uçarak kolayca ulaşılabilir. Nemrut Dağı denince ilk akla gelen şeylerden birisi şüphesiz gün batımı ve doğumunda izleyebileceğin muhteşem manzarası. Öyle ki sadece bu manzarayı izleyebilmek için Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinden turistler erken saatlerde buraya çıkıyor. Bu benzersiz manzaraya tanıklık eden Nemrut ve sırrı halen çözülemeyen dev heykeller, UNESCO tarafından 1987 yılından beri dünya mirası olarak da tescillenmiş durumda. Türkiye'nin en batısında bulunan ve en önemli tarihi ve turistik alanlara ev sahipliği yapan Muğla, aynı zamanda 'dünya mirası' iki antik şehre de sahip. Kente geldikten sonra buraya düzenlenen turlarla veya araç kiralayarak iki antik şehri de görebilirsin. Kentte en eski yerleşim yerlerinin MÖ 7. yüzyıla kadar gittiği biliniyor. Burası 1988 yılında listeye dahil edildi. Denizli'de bulunan Hierapolis ve Pamukkale de ülkemizin en fazla ilgi gören yerlerinin başında geliyor. Adı gibi beyaz bir kaleye benzeyen Pamukkale ve hemen yanında bulunan Hierapolis Antik Kenti tek bir yere gidip, iki ayrı dünyayı görmek isteyenler için doğru bir seçim. Çevrede kalabilecek oteller olduğu gibi yakın yerlerden günübirlik turlarla da rahatlıkla gezebilirsin. Bu bölge ayrıca şifalı suları ve kaplıcalarıyla ünlü. 1988 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Osmanlı dönemi mimarisinin en iyi örneklerini görebileceğin ve o dönemdeki şehir yaşamının tüm ayrıntılarının bulabileceğin Safranbolu, 1994 yılında listeye dahil edildi. Kendine has geleneksel mimarinin ürünü genellikle iki katlı evleri, yerel ürünler ve hediyelik eşyalar alabileceğin dükkanları ve bölge halkı tarafından işletilen küçük lokantalarıyla şehirden uzaklaşıp, gürültü ve stresten uzak bir tatil geçirmek için en iyi adreslerden. Tarihin en eski uygarlıklarının yaşadığı Anadolu topraklarında bugüne dek hüküm sürmüş en ilgi çekici ve efsanevi yerlerin başında geliyor Troya Antik Kenti. Ünlü Truva Atı'nın sona erdirdiği Truva Savaşı'nın da yaşandığı antik kent, bugün Çanakkale sınırları içinde bulunuyor. Günümüzde antik şehirden az sayıda kalıntıyı görmek mümkün olsa da özellikle filmlerde de kullanılan ve kent merkezinde sergilenen Truva Atı mutlaka ilk sıralara alınmalı. Bölgedeki eserlerin sergilendiği güzel bir müzesi de var. Truva Arkeolojik Kenti 1998 yılında listeye alındı. Mısır piramitlerinden bile 7500 yıl daha eski dünyanın bilinen en eski tapınağı Göbeklitepe ülkemizden dünya mirası listesine giren son yer. İnsanlığın tarım toplumuna geçiş izlerinin görüldüğü Göbeklitepe Şanlıurfa’da yer alıyor. 2018 yılında UNESCO tarafından dünya mirası listesine alınan bu ören yeri son zamanlarda büyük ilgi görüyor. Antik Yunan, Helen ve Roma uygarlıklarının izini taşıyan Efes antik şehrinin tarihi 6 bin yıl ve öncesine kadar gidiyor. Geçmiş çağlarda 14 binden fazla kitaba ev sahipliği yapan bu kütüphaneye ait sütunlar ve kalıntılar günümüzde aslına uygun olarak onarılarak ayağa kaldırılmış. Kütüphane önünde fotoğraf çektirmek Efes'e gelen birçok turist tarafından ilk yapılan şeylerden birisi. Efes ve çevresinde Meryem Ana Evi, Artemis Tapınağı ve Yedi Uyurlar gibi diğer tarihi yerleri de görebilirsin. Şehrin tarihini daha yakından tanımak istersen, İzmir şehir merkezinden düzenlenen günübirlik rehberli turlara katılabilir veya minibüslerle Selçuk'a geldikten sonra kolayca ulaşarak kendiniz de keşfedebilirsin. Efes 2015 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alındı. Dünyanın ilk yerleşimlerinden olan Çatalhöyük aynı zamanda dünya üzerinde kurulan ilk kentlerden birisi olarak biliniyor. Konya'ya 53 kilometre uzaklıkta milattan önce 8. yüzyılda kurulan Çatalhöyük'ü görmek için kente geldikten sonra kısa bir yolculuk yapman yeterli. Üstelik en lezzetli etli ekmeklerin de yapıldığı şehirde yeme içme konusunda birçok seçenek var.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi