Yaşam

Çocukluk Amnezisizi: Neden Çocukluk Dönemini Hatırlamıyoruz?

Dünyaya yeni gözlerimizi açtığımız ilk zamanları hatırlamamız çok normal bir durumdur. Çocukluk-bebeklik amnezisi, tıpta  Childhood Amnesia ya da İnfantile amnesia, yetişkinlerin belli bir yaştan önce (2-4) yaşanılan deneyimlerin hatırlayamamasına verilen addır. İnfantil amnezi; bebeklerin, yetişkinlik dönemine çok az hatıra götürebileceği anlamına gelir. Bu, hafızanızla ilgili bir sorun olduğu ya da çocukluk travmalarının anılarınızı bastırdığı anlamına gelmez. Ama gelin görün, bebeklikte yaşadıklarımızı asla anımsayamıyoruz, ve hatta bir çoğumuz bunu oldukça merak etmektedir. Yapılan araştırmalar en eski hatıralarımızın ortalama 3,5 yaş dönemine ait olduğunu göstermiş.

Öyleyse hafızamızı başlatan ne? Neden bebeklik anılarımızı hatırlayamıyoruz? Eğer bebeklik anılarımız flu izler (trace) olarak zihnimizde bulunuyorsa, bunların hatıralara dönüşebilmesi ve kalıcı bir hal alması da ne demek? Belki de renklerin kategorilerini anladıkça, kelimeler kalıcı hale gelip beynimizin sağ yarım küresinden, sol yarım küresine geçmesiyle artık hatırlamaya başlıyoruz. Sanırım bir dili düşünmek bir yaşam formunu düşünmektir ve bu yüzden aslanlar konuşabilseydi onları anlayamazdık. Şimdi gelin o zaman hep beraber bunları geniş çaplı inceleyelim hep beraber.

Çocukluk amnezisinin sebebi nedir?

Çocukluk dönemi, dünyayı ve içindeki her şeyi, her nesneyi keşfettiğimiz bir zaman dilimidir. Bu dönemde yaşadıklarımızın bazılarını içgüdüsel olarak hatırlamıyoruz. Örneğin ateşten uzak durmanız gerektiğini kötü bir deneyimle öğrenmişsinizdir ve o anı hatırlıyorsunuzdur. Peki ya diğer hatıralar? Her şeyden önce üçüncü yaş gününüzü hatırlamıyor olsanız bile bu durum hafızanızla ilgili bir soruna işaret etmez. Dünyadaki çoğu insan üçüncü yaş gününü hatırlamıyor. Farelerin beyinleri, insan beynine benzer bir şekilde hafıza geliştirir. Kemirgenler üzerinde yapılan araştırmalar, insanlar gibi farelerin de erken dönemdeki öğrenme deneyimlerini hatırlayamadıklarını göstermiştir. Bilim insanları bunun pek çok sebebi olabileceğini iddia ediyor. Çocukluk travmaları, bilişsel gelişim, dil gelişimi ya da beynimizde fazla üretilen sinapslar…

Sebebi her zaman travma olmayabilir

Çocukluk anılarını hatırlamayan pek çok insan; yaşadıkları travma nedeniyle anılarını bastırdığını düşünür. Neyse ki durum her zaman böyle değildir. Sigmund Freud, çocukluk travması ve hafıza zayıflığı arasında bağlantı olduğunu öne süren ilk kişilerden biriydi. Freud’dan beri araştırmacılar bu olasılığı araştırıyorlar. 1990’lı yıllarda bastırılmış hafıza teorisi o kadar yaygındı ki bazı terapistler; kaygı, yeme bozuklukları ve diğer nörolojik sorunları çocukluk travmasıyla ilişkilendirdiler. Bu doktorlar hastalarına, hayatlarının erken dönemlerinde korkunç bir deneyim yaşadıklarını ve bunu hatırlayamadıklarını söylediler. Sonuç olarak, tedavi gören bazı kişiler; hiç yaşanmamış olaylarla ilgili “sahte” anılar oluşturdular. Bu, tıp dünyasını ikiye bölen bir gelişmeydi! Eğer siz de çocukluk travması yaşadığınızı ve bunu hatırlamadığınızı düşünüyorsanız, unutmayın; çocukluk travması yaşayan çoğu insan yaşadıkları tüm o kötü deneyimleri hatırlar. Evet, travma kesinlikle hafızanızı etkileyebilir. Ancak travma yaşayan bir çocuğun o anı tamamen unutması mümkün değildir.

Çocukluk travmasının olası nedenleri

Travmatik olay, çocuğun yaşamı veya vücut bütünlüğü için tehdit oluşturan korkutucu, tehlikeli veya şiddet içeren bir olaydır. Sevilen birinin hayatını veya fiziksel güvenliğini tehdit eden bir olaya tanık olmak da travmatik olabilir. Bu, özellikle küçük çocuklar için önemlidir, çünkü onların güvenlik duygusu, ailesinin güvende olmasına bağlıdır. Travmatik deneyimler, olaydan sonra uzun süre devam edebilen güçlü duygular ve fiziksel reaksiyonları tetikleyebilir. Çocuklar; kalp çarpıntısı ve kusma gibi fizyolojik reaksiyonların yanı sıra çaresizlik veya korku hissedebilirler.  Peki hangi deneyimler çocuklar için travmatik olabilir.

  • Fiziksel şiddet
  • Cinsel ve psikolojik istismar
  • Doğal afetler
  • Toplum baskısı
  • Önemli hastalıklar ya da kazalar
  • Sevilen birinin ani kaybı
  • Terör
  • Sevilen birinin madde ya da alkol bağımlılığı

Travma çocukluk amnezisinde rol oynayabilir mi?

Araştırmalar; çocukluk travmalarının yetişkin hafızasını kesinlikle etkilediğini gösteriyor. Travmatik olayları tamamen unutmanız pek olası olmasa da onlarla ilgili çarpık anılarınızın olduğunu düşünüyorsunuzdur. Çocukluk döneminde kötü bir deneyim yaşayan çoğu insan olayları “parıldama” olarak hatırlıyor. Yani hafızasında pek tutarlı olmayan görüntüler bulunuyor. Aynı zamanda zaman algısı da bozuluyor. Bu nedenle travmatik anıların, çocukluk döneminde bazı anıları silebileceği düşünülüyor. Travma ve istismar yaşamış kişiler, kendilerini yıllarca kısır döngünün içinde hisseder. Eğer bu durum yaşadıklarınıza benziyorsa destek almak için bir terapistle konuşmayı düşünün.

Dil gelişiminin etkisi

Çocuklarda dil gelişimi tamamlanmamışsa ya da geç tamamlanmışsa bu durum anıları hatırlamaya engel olabilir. Çünkü çocuklar otobiyografik hatıralarını kodlamak için yeterli dil becerisine sahip değildir. Yapılan çalışmalar, 3 – 4 yaş aralığında dil becerisi ileri düzeyde gelişen çocukların yetişkinlik dönemlerinde daha fazla anısını hatırlayabildiğini ortaya koyuyor. Dil becerisi daha geç tamamlanan çocuklar ise yetişkinlik dönemlerinde anılarını kodlayamadıkları için daha az şey hatırlıyor.

Çocuk amnezisinin diğer nedenleri

Çocukluk anılarını tam olarak hatırlayamamanın başka nedenleri de bulunmaktadır. İnsan hafızası çoğunlukla büyük etkisi olan olaylara odaklanır. Örneğin ana sınıfında yaptığınız etkinlikleri unuturken, yine aynı dönemde arkadaşlarınızla kutladığınız doğum gününüzü hatırlıyor olabilirsiniz. Benzer şekilde bisiklet sürmeyi öğrendiğiniz günü unutabilir ancak bisikletten düştüğünüz günü hatırlayabilirsiniz. Çocukluk amnezisinin bir diğer nedeni ise beyin sinapslarıdır. Sinapslar, nöronların birbiriyle iletişim kurarken kullandığı bağlantı noktalarıdır. Çocukluk döneminde beyin saniyede 40.000 sinaps üretir. Bu durumun hafızaya muhteşem bir katkı yapacağını düşünebilirsiniz. Ancak durum bunun tam tersi. Bazı uzmanlar fazla sinaps üretiminin hafıza kaybına neden olabileceğini belirtiyor. Neyse ki ergenlik dönemine girdiğinizde beyniniz büyük bir bahar temizliği yapar ve gereksiz sinapsları budayarak hafızanızı geliştirir.

Çocukluk anıları nasıl hatırlanır?

Bilim insanlarına göre; çocukluk amnezisi olan bireylerin anılarını geri getirmesi mümkün. Ancak bunun için biraz çalışmak zorundasınız. Bilimsel çalışmalar, anıların gerçekten de bir ömür hafızada kalabileceğini gösteriyor. Ancak bu anıları zihnin ön saflarına çekmek için aktif olarak anıları hatırlamaya çalışmanız gerekiyor. Gerçekten de anılarınızı sürekli düşündüğünüzde hatıralar daha fazla güçlenir. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Yapılan bilimsel çalışmalar; ipucuyla hatırlama yöntemini kullanarak anıların geri çağrılmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Örneğin araştırmacı, katılımcıya bir kelime ya da bir fotoğraf gösterir ve katılımcının gösterilen şeyle ilişkilendirdiği ilk anısını anlatması istenir. Bu yöntemle 3-5 yaş arası dönemin daha kolay hatırlanacağı iddia edilir. Ancak sonuçlar kişilere göre değişiklik gösterir.

Geçmiş hakkında konuşun

Çocukluk anılarını geri kazanmanın en basit yollarından biri insanlarla konuşmaktır. Sizden büyük kardeşleriniz varsa ya da ebeveynleriniz yanınızdaysa onlarla eski günleri konuşmayı deneyin. Muhtemelen sizden yaşça büyük insanların, unuttuğunuz pek çok olayı hatırladığını göreceksiniz. Aile tatilleri, en sevdiğiniz eşyalar, kitaplarınız ve daha pek çok şey… Eskiye dair konuşmaya başladıkça baraj kapaklarının aniden açıldığını göreceksiniz!

Fotoğraflara bakın

Fotoğraflar, çocukluk anılarının hatırlamanın harika bir yoludur. Çoğu ebeveyn siz çocukken sık sık fotoğrafınızı çekip ne kadar sevimli olduğunuzu kanıtlamak ister. Fotoğraflarınıza bakıp geçmeyin. Fotoğrafta tuttuğunuz oyuncağı ya da giydiğiniz kıyafeti hatırlıyor musunuz? Belki yıllardır aklınıza gelmeyen oyuncaklarınıza ya da kıyafetlerinize bakmak anılarınızı tekrar canlandırır.

Konumları tekrar ziyaret edin

Anılar, görsellerden çok daha fazlasıdır. Bir yeri tekrar ziyaret ettiğinizde manzaranın, kokuların ya da seslerin mutlu anıları geri getirebileceğini görebilirsiniz. Ailenizle birlikte gittiğiniz bir yere tekrar gidin. Çok az şeyin değiştiğini ve yeidğiniz dondurmanın tadının “eskisi” gibi olduğunu fark edebilirsiniz.

Öğrenmeye devam edin

Beyni sürekli aktif tutmak hafızanızı güçlendiremeye yardımcı olur. Tıpkı kaslarınızı çalıştırdığınız gibi beyninizi sürekli çalıştırırsanız, daha iyi performans göstererek sizi ödüllendirir. Bunu yapmanın binlerce yolu var. Dünyadaki her ülkenin başkentlerini ezberlemek zorunda değilsiniz. Farklı bir dil öğrenmeye çalışmak bile hafıza için mükemmel bir egzersizdir.   Kaynak: 1, 2, 3

 

 

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi