Çocuk denilince aklımıza yerinde duramayan kıpır kıpır sosyal bir varlık olmaları gelir. Çok meraklıdırlar. Sürekli sorular sorup, hayatı keşfetmeye çalışırlar. Her şeyin nedenini öğrenmek isterler. Medya dediğimiz televizyon, dergi, radyo, sinema, bilgisayar, internet, tiyatro gibi kitle iletişim araçları gelmektedir. Çocukların gelişimlerinin sağlıklı olabilmesi için kitap, dergi gibi yayınları okuması, izlemesi gerekmektedir.
Çocuklar yaşama başladıktan kısa süre sonra televizyon hayatlarına girmektedir. Aileler çocuklarına yeterli zaman ayırmadıklarında çocuklar bu boşlukları maalesef ki televizyon izleyerek doldurmaya çalışırlar.
Çocuk medyası global, milyar dolarlık bir pazar haline gelmiştir. Yirmi birinci yüzyıl çocuklarının yaşamları ekran önünde geçmektedir. Bebeklerin bile kendilerine yönelik hazırlanmış DVD seçenekleri vardır. Erken çocukluk dönemindeki çocuklara yönelik televizyon pazarında, reklamlar, programlar lisans anlaşmalarıyla kıyasıya bir rekabet yaşanmaktadır. Medya eğlencesi çocukların ev ve okul ortamlarına öylesine girmiştir ki kültür yorumcuları bu durumu çocukluğun “eğlendirilmesi”( entertainization) olarak adlandırmaktadırlar.
Çocuk ve Medya
Çocukların medya kullanımında harcadıkları zaman ve medyanın sürekli değişimi göz önüne alındığında birçok araştırmacının medyanın potansiyel etkisi ile ilgili endişe duyması normaldir. Bu endişeler medyanın çocukların hayatı rolü üzerine elli yıldır aşkındır süren araştırmaları teşvik etmiştir.1950'lerde başlayan araştırmaların çoğu medyanın çocuklar üzerindeki şiddet, saldırganlık etkisi üzerine odaklanmıştır. 1970'lerden itibaren Susam Sokağının ortaya çıkmasıyla medyanın çocuk gelişimini olumlu etkileyip etkileyemeyeceği de sorulmaya başlamıştır.
Özellikle, çalışmaların çoğu televizyondaki şiddet içeriğinin saldırganlık üzerindeki etkisini değerlendirme olarak öne çıktıysa da interaktif medyada da şiddet içerikli araştırmalar artmaktadır. Yapılan analizler medya şiddetinin erkeklerde kızlardan ve küçük çocuklarda büyüklerden daha etkili olduğunu göstermektedir.
Çocukların giderek bilinçli ve seçici medya tüketicisi olduğu günümüzde çocuklar daha maceracı, heyecanlı, bilgisel içerik sunan programlar istemekteler. Çocuklar küfürlü konuşmalar, politik unsurlar içermeyen , aşk konuları bulunmayan masum öğrenme konularını talep etmekteler.
Çocukların ilgisini Çeken Program Türleri
- Yarışma Programları: Çarpım tablosu, matematik işlemleri, genel bilgi ve kültür sorularını içeren, sıradan ya da ünlü yarışmacıların yer alacağı canlı programlar*Büyüyünce ne olalım: çocukların genel kariyer gelişimine yönelik programlar
- Belgeseller: gezilecek görülecek yerler, bilinmeyen dünyaları tanıtan özellikle de hayvan belgesellerinin çocuklar açısından son derece önemli ve kalıcı etkiler yarattığı gözlemlendi.
- Spor Programları: Çocuklar yaşlarının getirmiş olduğu hareketliliği spora ve üretime dönüştürebilmek, spor yapabilmek, nasıl bilinçli spor yapılacağını öğrenmek istiyorlar.
- Kültürel Programlar: Çocuklar, bilgiyi gerçekten alabilecekleri kültürü deneyimleyebilecekleri programları istiyorlar.
İnternet Kullanımında Ailenin Görevi
Sağlıklı internet kullanımı için ailelerin yapması gereken en önemli kurallar şöyle özetlenebilir;
- Çocuğa internette okuduğu her şeyin doğru olmadığı hatırlatılmalı,
- Girdikleri siteler anne Baba tarafından kontrol edilmeli ,
- Kişisel bilgilerini paylaşmaması gerektiği anlatılmalı, internette ne kadar zaman geçireceği sınırlandırılmalıdır.
En önemlisi çocuk 10 yaşın altındaysa internet kullanımı ebeveynin kontrolü altında olmalıdır. Bu şekilde yetiştirilen çocuk ailesiyle kurduğu sağlam iletişimin verdiği sağlam duygusal temelle hayatın getirdiği sorunlarla baş etmeye hazırlanıyor demektir. Kişilik zamanla olgunlaşır. Çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal yapısı gün geçtikçe gelişme gösterir. Önceleri duygu ve heyecanlarını denetlemeyen çocuk büyüdükçe duygu ve heyecanları nasıl kontrol edeceğini öğrenir. Ailenin sosyo -ekonomik düzeyi, kültür durumu, arkadaş ve okul çevresi çocuğun kişiliğinin oluşumunda önemli rol oynar. Kendine güvenen çocuklar yaşam başarısı yüksek olmaya aday çocuklardır. Kişiliğin kazanılmasında aile ve sosyal çevre faktörlerinin rolü çok önemlidir.