Ekmek yapmak için gerekli malzeme su ve un karışımıdır. Bununla birlikte bakterilerin bu karışımı maya haline dönüştürmesi için de bir zamana gereksinim vardır. Koronavirüs salgını ile herkesin eve kapandığı bu dönemde, hıjyenik ortam ve doğala dönüşüm hızla yaygınlaşmaya başlamışken, evde ekmek yapma fikri eğlenceli ve dinlendirici bir uğraş oldu.  Maya yoksa ne yapabilirim diye yaptığım kısa bir araştırmadan sonra ekşi maya yapımı ile tanıştım. Ekşi mayanın oluşması için günler boyunca sabırla beklenir. Her gün düzenli olarak aynı saatte beslenir.  Bu karışım, yeni bir heyecanı da beraberinde getirir.  Çünkü artık maya gözünün önünde, elinin altında duran bir canlıdır Ekşi maya ile ilgili izlediğim bir videoda mayaya Leyla ismi verilmişti.  İsimle beraber maya ile bir bağ kurulmuş oluyor, bakteriler daha iyi kabarıyordu. Mayama bir isim ararken, radyoda dinlediğim pakize türküsü mayamın ismi oldu. Maya ellerimizde  ortaya çıkar, sahiplenirsin, tıpkı bir hayvanı sahiplenir gibi. Haliyle tıpkı bir canlı gibi mayaya da ne kadar sevgi verilir ve ne kadar düzgün beslenilirse, maya da o kadar sağlıklı çoğalacak ve size ekmek verecektir. Mayayı olgunlaştıran önce sabır, sonra zamandır. Temiz cam bir kavanozda başladım Pakize’yi olgunlaştırmaya; Her gün sabah ilk önce bir ölçü un ve yarım ölçü su ile başladım. Temiz bir tülbentle kapattım lastik geçirip ılık bir ortamda beklettim. Her işlemi tahta kaşıkla yaptım. Pakize’yi hep aynı kaşıkla besledim. Üçüncü gün de aynı şekilde hiç aksatmadan besledikten sonra minik baloncuklar oluşmaya başladı. Bunlar mayamın ilk konuşmalarıydı. Dördüncü gün beslemeyi yarım ölçü su, çeyrek ölçü su ekleyerek devam ettim.  Her beslemeden sonra kabarcıkları artarak hacmi genişledi, sanki doymuş bir bebek gibi mutluydu. Kavanoza kulak verip dinlediğimde pıtır pıtır patlamalarla sanki benimle konuşuyordu. Bir zamanlar sanal bebek beslemiştim.  Anahtarlık şeklindeki bir kutucuktan,düzenli olarak butonlarıyla doyur, uyut gibi komutlar verilerek bebek büyüyordu. Mayalama işlemi de kısmen böyle bir beslemeye benzesede adı üstünde o sanal, maya ise gerçek olandı. Dokuzuncu gün artık onun için yeni hayata başlama zamanıdır. Kavanozdan başka bir kaba boşalır bir kısmını tekrar çoğaltmak için ayırıp kalanı ile de ekmek yapımına geçilir. Ve büyükçe bir ekmeğin oluşmasına dönüşüm gerçekleşir artık onun adı Pakize yani maya değil ekmektir. Sonra ne mi olacak ? Ekmek olarak vücudumuzda faydalı bakteriler olarak yaşayacak ve dönüşü yine kendimize olacaktır Mayadan ayrılan diğer parçası buzdolabında uyutulacak ve siz onu besledikçe hayat bulacak ve çoğalacaktır.