Stres atmanın en güzel hali deniz manzarasını izleyerek rahatlamaktır. Dünyadaki sayısız doğal güzellikler var, bu doğal güzellikler içinde en dikkat çekenlerden birisi de okyanus manzaralarıdır. Eğer yakınınızda bir okyanus yoksa bu görseller bir benze olsa dertlerinizden uzaklaşmanıza yardımcı olacak. işte dünyanın en güzel okyanus manzaraları.
Hoy adasının kuzey ucunun yakınında, Britanya’nın en dik deniz uçurumu bulunur. St. John’s Head olarak bilinen bu uçuruma çıkmak oldukça yürek istiyor. Bu manzaranın tadını çıkartmak isteyen; ama o uçuruma çıkmak istemeyenler ise günde 3 kez sefer yapan Scrabster – Stromness feribotu ile bu manzaranın tadını çıkartabilirler. Buraya gitmek için en iyi zaman, bir yaz akşamüstü güneş batımıdır.
Paris – Dakar Rallisi’nin en uzaktaki ayaklarından biri olan Batı Sahra’daki Coast Road, Atlantik sahiliyle uçsuz bucaksız çölü birbirinden ayırır. Bu asfalt yoldan giderken palmiye ağaçlarıyla kaplı vahaları ve donuk lagunları geçiyorsunuz. Buraya önceden yerleştirilmiş ve henüz patlamamış olan mayınlara denk gelmemek için, yol dışında giderken mutlaka bir rehberle yola çıkın. Batı Sahra derin deniz balıkçılarının, uçurtma tutkunlarının ve kum sörfçülerinin uğrak mekanlarındandır.
Avrupa ana karasının en güney batısındaki yer olan Sagres’te, hem romantik hem de macera dolu bir deneyim yaşayabilirsiniz. 15. yy’da Denizci Prens Henry buraya gelerek Denizci Okulu’nu kurdu. Bu okulda Hindistan’a gitme görevini tamamlayacak denizciler yetiştirdi. Sarges Bay ve Cape St. Vincent’i gezmenin en iyi yolu ise arabayla ya da yaya olarak gezmek. Toplu taşıma araçları bu bölgeye gitmiyor ne yazık ki.
Viyana’daki resmi hayatından sıkılan Avusturya’nın Arşidüğü Ludwig Salvatore (1847-1915), Mallorca’nın kuzey kıyılarında bulunan Son Marroig’in manzarasına aşık olmuş ve burada bir evi satın almış. Burayı gezmek için müzeden izin alıp, 3.2 km’lik yolu yürüyüp bu harika manzaranın tadını çıkartabilirsiniz.
İzlanda’nın en uzaktaki bölgesi olan Westfjords, dünyanın en büyük kuş yamaçlarından birine ve usturagagalı alk kuş turune ev sahipliği yapar. Avrupa’nın en batı kısmı olan bu nokta, 444 metre yüksekliğinde ve 14 km uzunluğundadır. Bu bölgenin ziyaretçileri bu kuş cennetinin dışında beyaz kumsalı ve açıklarda gözüken Snæfellsjökull buzulunu görmek için de gelirler. Latrabjarg’a araba ile gitmek mümkün. Patreksfjörður’dan 60 km uzaklıktadır. Bu olağanüstü manzara, San Carlos’a 6,5 km uzaklıkta. Kaliforniya Körfezi’nin eşsiz manzarasını seyretmek için kesinlikle mükemmel bir yer. Volkanik yamaçlar adeta suyun üzerinden yükseliyor ve tenha koylar da cennet vari bir hava yaratıyor. Mirador’da ayrıca oldukça büyük bir vahşi yaşam alanı bulunuyor. Yunuslar, pelikanlar ve balinlar bu bölgeden izlenebilir. Bu bölgeyi gezmenin en iyi yolu, San Carlos’tan bir balıkçı teknesi kiralamaktır. En iyi avlanma ve yüzme sezonu Kasım ile Mayıs ayları arasındadır.
Avustralya’nın en güney batı ucu olan Cape Leeuwin, Hitn Okyanusu’nun Avustralya’lıların Southern Okyanusu ile karıştığı yerdeki bir deniz feneridir. Bu deniz feneri, dünyanın en işlek ve en tehlikeli deniz yollarından birini korumakla görevlidir. Yaz mevsiminde buraya gelip sonsuz deniz manzarasının tadını çıkartabilirsiniz. Normal turlar genellikle gündüz saatlerinde düzenleniyor. En güzel manzara ise kış ayında ortaya çıkıyor. Haziran’dan Aralık’a kadar da buraya gelip balinaları görme şansını yakalayabilirsiniz.
Umman’ın Kuzeybatı sahilindeki Sur kasabasında, Aija körfezinin nefes kesen manzarasının tadını çıkartabilirsiniz. Pastel renkli, süslü tüccar evleri, taşlı sahillerle çevrilmiştir. Balıkçıların yelkenlileri suyun üstünde dalgaların eşliğinde adeta dans eder. Sur, Muscat sahilinden 144 km uzaklıkta. Manzara yüksek kesimlerden daha iyi gözükmekte.
Kalaupa Ulusal Tarihi Parkı’ndan yaklaşık 5 km’lik bir patikayı takip ederek bu harika manzaraya ulaşabilirsiniz. Kalaupapa, Pasifik Okyanusu kıyısında 1010 metre yüksekliğindeki dünyanın en yüksek deniz kenarındaki faleze ev sahipliği yapar. Bu falezler buradaki kolonilere doğal bir koruma alanı sağlamıştır. Her ne kadar 1969’da koloni buradan taşınsada bazı yerliler burada yaşamaya devam etmektedirler. Önceden yapılmış rezervasyonla gidilebiliyor. Park pazar günleri kapalı ve ziyaretçilerin önceden izin almaları gerekiyor.