Yaşam

Gözler Ruhun Penceresidir

Gözlerimiz yalan söylemez, onlar ruhun pencereleridir... Evet bir nevi o klasik bildiğiniz söz; Gözler ruhun aynasıdır! Hangi yüzü takınırsak takalım, her durumda gerçeği gösterirler. Birini tanımanın en iyi yolu, gözlerinin içine bakmak ve duygusal durumları hakkında neler ortaya koyduklarını gözlemlemektir. Tıpkı beden dilimiz gibi gözlerimiz de bizi ele verir ve bizim kelimelerle anlatabileceğimizden çok daha fazlasını söylerler. Nitekim ilettiğimiz bilgilerin çoğu, basit bakışlardan yaptığımız tüm hareketlere kadar uzanan sözsüz bir dil aracılığıyladır. 

Gözler Ruha Açılan Pencerelerdir 

Birçok araştırma, birisiyle ilk kez tanıştığımızda, gözlerimizin çok çeşitli duyguları iletebildiğini göstermiştir: güven ya da güvensizlik, güvenlik, memnuniyet, korku vb. Bunun doğru olduğunu biliyoruz çünkü bu her gün oluyor: sanki bedensel sınırlarımızı aşabilir ve onların gözlerinden onların ruhlarına ulaşabilirdik. İşleri yüzleri incelemeyi gerektiren bazı uzmanlar, yüzün en samimi kısmı olduğu için gözlerin ruhun aynası olduğunu gözlemlediler. Örneğin, ağzın aksine gözlerimiz üzerinde herhangi bir kontrolümüz yoktur. Bir şeyi sevdiğinizde, gözbebekleriniz istemsizce genişler ve sizi ele verir ve reddedilme işareti olarak küçülürler.

Gözlerimizin Sözsüz Dili

İşte gözlerin iletebileceği bazı bilgilerin ilginç bir listesi:

Mutluluk

Gözleriniz normalden fazla uzadığında, kırıştığında ve parladığında, muhtemelen kendinizi oldukça iyi hissedersiniz. Birinin mutlu olduğunu fark etmek için gülümsediğini görmenize gerek yok.

Dikkat

Biri size açık gözlerle ve delici bir bakışla bakıyorsa, söylediklerinize ve neler olduğuna dikkat ediyor demektir. Sizinle konuşuyorlarsa, sözlerinize dikkat ediyorlar ve sizi daha iyi mi yoksa daha kötü mü yargıladıklarını anlamak için diğer sözsüz özelliklere odaklanmanız gerekecek.

Üzüntü

Ruhun pencerelerinden en çok hissettiğimiz ama çoğu zaman saklamaya çalıştığımız duygulardan biri olan üzüntüyü görebiliriz. Bu durumda, kaşların alt kenarı gibi göz kapakları da yükselir.

Kızgınlık

Sinirlendiğimizde kaşlarımız kalkar ve ifademiz tamamen ciddileşir. Bazen kaşlarımızı bile çatıyoruz.

Belirsizlik veya Değerlendirme

Birini dinlediğimizde ve gözlerimizi kıstığımızda, ya söylediklerini değerlendirdiğimizi ve doğruluğundan şüphe ettiğimizi ya da ne dediğini anlamadığımızı belirtiyoruz. Yarı kapalı gözler ayrıca yorgunluğu da gösterebilir.

Cinsel İstek veya Konsantrasyon

Cinsel istek duyduğumuzda veya konsantre olduğumuzda, öğrenciler daha önce bahsettiğimiz gibi genişler ve bu da bizi tamamen diğer kişiye maruz bırakır. Bundan kaçınamayız, bu yüzden genellikle gözlerimizi ovuştururuz çünkü ıslanır ve kendimizi rahatsız hissederiz.

Sosyal Yüzler

Daha önce de söylediğim gibi “gözler ruhun aynasıdır” ifadesi gerçeğe dayanmaktadır. Ancak, bundan çok daha ileri gider. İnsan dilinin farklı dallarından psikologlar ve diğer bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yaşamımız boyunca, yaklaşık 40 yaşına kadar, farklı, farklı iletişim durumlarına adapte ettiğimiz bir dizi yüz arasından seçim yapıyoruz.
Buna sosyal yüz denir. Örneğin hüzünlü anlarda gülme ihtiyacı hissettiğimizde ifademiz soğukkanlılığını korur. Bir hayatta kalma biçimi olarak sürdürmemiz gereken belirli davranış kalıplarını talep eden bir toplumda yaşadığımız için bunun yalancı olduğumuz anlamına gelmediğini anlayabiliriz. Biz yalancı değiliz çünkü olamayız, yüz ifadelerimizi ve hareketlerimizi gönüllü olarak daha uygun hale getirebiliriz ama gözlerimizin nasıl hissettiğimizi yansıtmasını engelleyemeyiz.
 

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi