Yaşam

Her İnsanın Arkasında Bir Hikâye Vardır

Her insanın arkasında bir hikaye, ifadelerinin arkasında düşünceler, duygularının arkasında duygular ve derisinin altında bir ruh vardır. Her birimiz hayatı boyunca anlar yaşar, deneyimler yaşar ve kaçınılmaz olarak üzerimizde iz bırakacak bazı insanlarla tanışırız. Fark edilmeden geçip gideceğine inandığımız o koşullar veya insanlar bile hayatımızın ilerleyen dönemlerinde bir şekilde yeniden ortaya çıkıyor gibi görünüyor. Bu, deneyimlerimizi ve duygularımızı yoğun ya da edilgen şekillerde, farkında olabileceğimiz ya da farkında bile olmadığımız şekillerde etkiler; bize ışığı ve karanlığı ve aradaki tüm tonları verirler. 


Olayları ancak kendi bakış açımızdan ve kendi yaşam deneyimlerimizden yola çıkarak oluşturduğumuz bakış açımızdan anlayabilir ve yorumlayabiliriz. Peki, başka birinin bakış açısının ne olabileceğini nasıl bilebiliriz? Duyguları hakkında ne biliyoruz? Kendi zihnimizin derinliklerine inmek ve kendimizi anlamaya çalışmak zaten karmaşıktır… Başkalarının niyetlerinin ve motivasyonlarının ne olduğunu nasıl bileceğiz? O kişinin belirli bir durumu nasıl deneyimlediğini nasıl bilebiliriz? Hayatımızın yarısını başkalarını anlamaya çalışarak ve neredeyse diğer yarısını da sanki zaten yeterince kafamız yokmuş gibi davranışlarını yargılayarak geçiriyoruz.

Her insanın bir hikayesi vardır ve diğer insanların hayatlarının bazı yönlerine karşı hassasiyet gösterir. Basit ya da kolay üstesinden gelebileceğimiz ya da kendimizi net bir şekilde ifade edebildiğimiz durumlar başkası için o kadar kolay olmayabilir. Belki de sizde kendinizde sürekli onaylamayan, asla yeterince iyi olmadığını söyleyen bir anneniz vardır ve bu nedenle sürekli daha iyi olabileceğiniz duygusuyla mükemmeliyetçi olmuşsunuzdur.

Ya da belki o kişinin kendisini sürekli eleştiren biriyle bir ilişkisi vardı ve şimdi durumu gerçekten olduğu gibi göremediğini hissediyor. Belki o kişi her zaman anne babasının ona vermediği sevgiyi istiyordu, bu yüzden sürekli olarak bu sevgi ve şefkati arıyordu ya da belki başkalarının ilgi ve nezaketini görmek konusunda isteksizdi.  Her hikâyenin birden fazla tarafı vardır; her sorunun birden fazla cevabı vardır.

Kendimizi başkasının yerinde bulsaydık, farklı şeyler yapardık. Ancak biz onlar değiliz, onların hayatlarını da yaşamadık. Biz sadece kendimiz hakkında bildiklerimizi az biliyoruz ve “az” diyorum çünkü bazen belli bir şekilde tepki vereceğimizi düşünürüz ama kendimizi gerçek durumda bulduğumuzda farklı bir tepki verebilir veya farklı bir şekilde davranabiliriz… 

Bariz olanın ve yüzeysel olanın ötesine bakmalı ve her insanın kendi hikayesi, kendi geçmişi olduğunu aklımızda tutmalıyız. Herkesin, yaşamlarının durumunu ve bağlamını anlayabilmek için toplamamız gereken belirli bir dizi deneyimleri, duyguları, duyguları, karşılaşmaları, biyolojik ve kişisel değişkenleri vardır. Körü körüne yargılamak hiçbir şey kazandırmaz. 

Yargılama eğilimimizin farkında olmalıyız. Ancak başkalarını dinleyerek ve bakış açılarının kendi hikayelerinden, kendi deneyimlerinden ve duygularından oluştuğunu akılda tutarak onları anlamaya çalışabiliriz. Ancak bazen tam olarak anlamamız imkansızdır ve bu kendi hikayemizden ve kendi deneyimlerimizden kaynaklanıyor olabilir. Her dış görünüşün altında bir kişinin, kendi yaraları ve izleri olan, kendi hikayesi olan güçlü ama hassas bir ruh olduğunu asla unutmayın.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi