Çocukluğumuzun en ünlü bilmecelerinden “Pazardan aldım bir tane eve geldim bin tane, bil bakalım nedir?” dediğimizde onun nar olduğunu şıp diye söylerdik. Yemesi biraz meşakkatli olduğu için, bir insana değer verdiğini göstermenin en iyi yollarından birisi de hatta narı ayıklanmış olarak ona sunmaktır derler. Nar tüm meyvelerin arasından en zengin en besleyici olanlardan birisidir. Kırmızı zengin meyvenin bir sebepten dolayı en sağlıklılardan biri olduğu bilinmektedir. Kutsal kitaplarda en çok bahsedilen meyve olduğu için kutsal meyve olarak adlandırılır. Anti-oksidan, anti-viral ve anti-tümör özelliklerine sahip olan narın iyi bir vitamin, özellikle A vitamini, C vitamini ve E vitamini ile folik asit kaynağı olduğu söylenmektedir. Aslında, narlarda bulunan antioksidanların şarap veya yeşil çaydan neredeyse üç kat daha fazla olduğunu öğrendiğinizde şaşıracaksınız. Ayrıca kışın bağışıklığınızın güçlü olmasını istiyorsanız her gün nar yemeli ya da nar suyu içmelisiniz. Üstelik nar, Tip-2 diyabetle savaşabilir, tansiyonu kontrol altında tutabilir, sindirimi düzeltebilir ve cildinizin parlamasını sağlayabilir. Bu nedenle, bir dahaki sefere sağlıklı bir şeyler atıştırmak istediğinizde, hatta tam mevsimindeyken nar yemenizi öneririm. Şimdi gelelim narın o muhteşem faydalarına… 

1. Serbest Radikallerden Korur

Antioksidanlar açısından oldukça zengin olan nar, vücudumuzu erken yaşlanmamıza neden olan serbest radikallerden korur. Serbest radikaller güneşe maruz kalma ve çevredeki zararlı toksinler nedeniyle oluşur.

2. Kanınızı İnceltir

Narda bulunan antioksidanlar 'kanınız için inceltici' görevi görür. Nar tohumları, kan trombositlerinizin pıhtılaşmasını ve pıhtılaşmasını engeller. İki tür kan pıhtısı vardır; birincisi, bir kesik veya yaralanma sırasında iyileşmeyi hızlandıran iyi pıhtıdır ve ikincisi, kalpte, atardamarlarda veya vücudun herhangi bir yerinde olduğu gibi herhangi bir iç pıhtı olduğunda, bu pıhtılar vücudumuz için iyi değildir üstelik ölümcüldür.

3. Aterosklerozun Önler

Yaşın artması ve yaşadığımız yaşam tarzı ile birlikte, arterlerimizin duvarları kolesterol nedeniyle sertleşir ve bazen tıkanıklıklara neden olur. Antioksidanlar açısından oldukça zengin olduğunu söylemiştim bu özelliği sayesinde kötü kolesterolün de oksitlenmesini engeller. Böylece nar yediğimizde damar duvarlarımızın sertleşmesini engeller ve vücudumuzu zararlı yağlardan uzaklaştırır. 

4. Oksijen Maskesi Görevi Görür

Nar, kanımızdaki oksijen seviyesini pompalamaya yardımcı olur. Yine antioksidan özelliği sayesinde kolesterolü düşürür, kanın pıhtılaşmasını önlerken serbest radikallerle savaşır. Bütün bunlar nihayetinde kanın serbestçe akmasına ve böylece vücudunuzdaki oksijen seviyesini iyileştirmesine yardımcı olur.

5. Artriti Önler

Nar, bunu yapan enzimle savaşarak kıkırdağın hasarını azaltabilir. Nar aynı zamanda vücudunuzda iltihaplarla savaşan çok güçlü bir meyvedir. 

6. Prostat Kanseri ve Kalp Damar Hastalıkları ile Savaşır

İki çalışma, nar suyunun prostat kanseri ile savaşma yeteneğine sahip olduğunu iddia ediyor. Ayrıca yapılan çalışmalarda, nar suyunun kültürlenmiş kanser hücrelerini öldürdüğünü göstermiştir. İkinci maddede de söylediğim gibi, nar suyu kanı inceltir ve böylece kanın durumunu iyileştirir, bu da kalp damar hastalıklarını önler.

7. Nar Faydalı Besinlerle Yüklüdür

Bir bardak nar çekirdeği 24 gram şeker ve 144 kalori içerir. Bir fincan nar çekirdeği aşağıdaki besinleri içerir:
Lif: 7 gram
Protein: 3 gram
Folat: BKİ'nin yüzde 16'sı
Potasyum: BKİ'nin yüzde 12'si
C Vitamini: BKİ'nin yüzde 30'u
K Vitamini: BKİ'nin yüzde 36'sı

8. Hafızayı Geliştirir 

Hafıza sorunu yaşayan insanlara her gün 237 ml nar suyu verildiği bir araştırma yapıldı. Belli bir süre sonra sözlü ve görsel hafızalarında çok fazla gelişme görüldü. Hatta fareler üzerinde yapılan bir başka deney, nar tüketiminin Alzheimer'ı da önleyebileceğini gösteriyor. Ancak deney henüz insanlar üzerinde yapılmadı.

9. Kan Basıncını Düşürür

Punicic asit, narın kolesterol, trigliseritleri düşürmeye ve kan basıncını düşürmeye yardımcı olan ana bileşenlerinden biridir.

10. Sindirime Yardımcı Olur

Lifin sindirime iyi geldiğini hepimiz biliyoruz. Ancak abur cubur yemeye meyilli olduğumuz yaşam tarzımız nedeniyle sebze ve meyvelerimizdeki lifin iyiliğini kaçırıyoruz. Günlük beslenmenize nar eklemek, günlük rutininize lif eklemenin en iyi yollarından biri olabilir. Bir nar, günlük önerilen lif alımınızın yüzde 45'ini içerir.

11. Bağışıklığı Artırır

Anti-inflamatuar bileşikler açısından zengin olan nar, romatoid artrit ve osteoartrit gibi bağışıklıkla ilgili rahatsızlıklardan muzdarip olanlar için son derece sağlıklıdır. Ayrıca antikor üretimini artıran ve bağışıklığın geliştirilmesine yardımcı olan C vitamini açısından da zengindirler. Böylece nar, sağlıklı bir bağışıklık sistemini korumanıza ve yaygın hastalıkları ve enfeksiyonları uzak tutmanıza yardımcı olabilir.

12. Stres Düzeyini Düşürür

Nar, vücudun içsel oksidatif stresini azaltmasının yanı sıra, kişisel ve profesyonel yaşamınızda yaşadığınız psikolojik stresi de azaltmaya yardımcı olur. Queen Margaret Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, nar suyu içen kişilerde stresli durumlarda artan bir stres hormonu olan kortizol seviyeleri daha düşüktü.

13. Plak Oluşumunu Önler

Ağız sağlığınızı iyileştirmek için ağız gargarası kullanıyorsunuz, ancak sürpriz nar suyu, alkol içeren ağız gargaralarından daha iyi bir seçenek olabilir. Nardaki bazı bileşikler, güçlü antiplak etkiler sergiler. Bir araştırma, hidroalkolik nar özütünün, mikroorganizmaların oluşturduğu diş plağı oluşumunu neredeyse yüzde 84 oranında etkili bir şekilde azalttığını gösterdi.

14. Kemikleri ve Atletik Performansı Güçlendirir

Yıllar boyunca yapılan birkaç araştırma, düzenli olarak nar yemenin kemik sağlığınız için mükemmel olabileceğini kanıtladı. Hayvan çalışmaları ayrıca meyvenin kemik kaybını önleyici bir etkisi olabileceğini göstermiştir. Meyvede bulunan yüksek flavonoller, kıkırdak hasarı ve osteoartrit gibi sorunlara neden olabilecek herhangi bir iltihapla aktif olarak savaşmaya yardımcı olur. Romatoid artrit, osteoporoz ve diğer eklem sorunları gibi sorunları azaltma üzerindeki etkisini araştırmak için artan araştırmalar var. Aslında nar suyunda bulunan antioksidan içeriği de atletik performansa fayda sağlar. Koşucular, potansiyel olarak performansı, aerobik aktiviteyi artırabileceği ve dayanıklılık oluşturabileceği için meyveyi tüketmeye aktif olarak teşvik edilir.

15. Doğal Bir Doğurganlık Artırıcı

Kırmızı meyvenin başka bir gizli faydası daha vardır. Zengin antioksidan içeriği ile narın vücuttaki oksidatif stres seviyelerini düşürdüğü bulunmuştur. Oksidatif stres, sperm disfonksiyonunun yanı sıra kadınlarda doğurganlığın azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Üreme sistemi için taşıyabileceği diğer güçlü faydaları anlamak için çalışmalar devam etmektedir.
Bunun dışında nar, cinsel hayatınızı da güçlendirebilir. Meyvenin hem erkeklerde hem de kadınlarda seks hormonu olan testosteron seviyelerini arttırdığı gösterilmiştir. Ayrıca genital bölgeye kan akışını arttırır. Bu nedenle meyve 'doğal viagra' lakabını da alır.

Nar Tüketirken Dikkatli Olunması Gerekenler 

Nar çoğunlukla güvenlidir ve meyve veya meyve suyu olarak alındığında herhangi bir yan etkiye yol açmaz. Ancak nar özleri bazı durumlarda hassasiyete neden olabilir. Hassasiyet belirtileri arasında kaşıntı, şişme, burun akıntısı ve nefes almada zorluk bulunur. Narı herhangi bir biçimde almadan önce insanların dikkatli olması gereken bazı durumlar vardır.

•    Hamilelik ve emzirme: Nar suyu hamilelik ve emzirme döneminde tüketim için güvenlidir, ancak nar özü kullanmanın güvenliği hakkında yeterli güvenilir bilgi yoktur. Bu aşamada meyve suyuna bağlı kalmak daha iyidir.
•    Düşük tansiyon: Düşük tansiyonu olan kişiler için nar suyu içmek tansiyonun çok düşük düşme riskini artırabilir.
•    Bitki alerjisi: Bitki alerjisi olan kişilerin nara karşı alerjik reaksiyon gösterme olasılığı daha yüksektir.
•    Ameliyat: Bu kırmızı meyve kan basıncı kontrolünü engelleyebileceğinden, ameliyattan en az 2 hafta önce nar almayı bırakın.
•    Nar suyu kardiyovasküler sağlık için iyidir ancak nadir durumlarda hastanın ilacıyla reaksiyona girebilir.

Kaynak: 1