Otizmin oluşum nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bu kişiler sınırlı sosyal etkileşim alanlarına sahiptir ve konuşma bozukluğu, tekrarlayıcı streotip hareketler gibi özelliklere sahiptir. Bu hastalık süreklilik gösterir, yani kesin bir tedavisi yoktur ve kişi bu hastalığı ömür boyu yaşar. Otizm Nedir? 1943 yılında Leo Kanner tarafından ilk olarak bahsedilmiştir ve hastalık, ilişki kurma zorluğu, ekolali, zamirlerin tersten okunması, değişime direnç, tekrarlayıcı ve amaçsız davranışlar gibi belirtilerle tanımlanmıştır. Otizmi ilk yıllarda fark etmek çok zordur ancak erken tanı da bir o kadar önemlidir. Ülkemizde en erken tanı 2 yaşında konulmaktadır. Avrupa’da bu süre 1.5 yaşına düşmüş durumdadır. Bu hastalığın tanımlanamamasında en büyük etkenlerden biri de ailelerdir. Aileler hem otizm konusunda yeterli bilgiye sahip değiller hem de çocuklarında bu hastalığın olma ihtimallerini hiç düşünmüyorlar. İşte biz bu yazımızda siz değerli doğala doğru okuyucularının bu konuda bilgilenmesine ve spor, egzersiz ve otizmin iş birliği içinde en hafif şekilde geçirileceğini öğrenmesine yardımcı olacağız. Otizmin görülme oranı çok düşüktür ancak ömür boyu süren bir hastalık olduğu için ciddi bir tedavi ve rehabilitasyon süreci gerekmektedir. Çünkü bu çocuklar dış dünya ile iletişimde sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu çocuklara ömür boyu destek gerekmektedir. Bu rehabilitasyon sürecinin en önemli evresi de spor ve egzersizdir. Otizmli Çocuklarda Egzersiz Otizmli çocuklar karşısındaki kişiyi severse ve sözünü dinlerse onları taklit etme konusunda uzmandırlar. Taklit edeceği hareketler kaba motor hareketleridir ve bu sayede onlara genel egzersiz hareketlerini yaptırmak oldukça kolay bir hale gelir. Bu çocuklar genellikle anne ve babalarının sözlerini herkesten çok dinlerler. Bu durumda da aileye büyük bir iş düşmektedir. Egzersiz ile çocukların hayattan zevk alması daha çok sosyalleşmesi amaçlanır ve bu durum her zaman işe yaramıştır. Anneler veya babalar, çocuklarla günlük yürüyüşlere çıkmak onlara dış dünya ile bir iletişim olduğunu gösterir ve dış dünyaya karşı bir sempati oluşturabilir. Bu yürüyüşlerden sonra yapılan hafif egzersiz hareketleri çocuğun kendi vücudunu tanımasına ve vücudunun neler yapabileceğini görerek ilgisini çekecektir. Bu da çocuğun bu hareketleri yapmak için istekli olmasını sağlayacak ve bu egzersizleri yapmak için dış dünyaya açılacak, eve bağımlı kalmayıp asosyal otistik bir çocuk olmayacaktır. Eğer çocuğumuzda bu hastalık var ise bunun tamamen iyileşmesini beklemek yanlış olur. Çocuğumuza verecek en büyük desteğimiz onları dış dünyaya açmak olacaktır. yukarda bahsettiğimiz egzersizler ise çocuğu evden çıkarıp dış dünyaya açılmasını sağlayacaktır. Bu durumdaki çocuklar için de olabileceğin en iyisi budur. Otizmli Çocuklarda Branş Sporları Bu çocuklar için spor federasyonları ellerinden gelen her şeyi yapmakta ve onları sporun içinde tutmak için her türlü kolaylığı ve güzelliği yapmaktadır. Ben basketbol hakemi olarak üniversite okuduğum dönemde bu çocukların basketbol müsabakalarını yönetmiştim. Bu çocukların maçları o kadar zevkli geçiyor ki. Hele bir de çocuklarla iyi bir iletişim kurduysanız. Ben hakem olarak güzel bir ilişki kurdum çocuklarla. İlk gün maçlar oynandı tanıştık, eğlendik, molalarda oyunlar oynadık falan derken bir sonraki gün salona gelir gelmez Ahmet Polat burada mı? Ahmet hoca geldi mi? Bizim maçımızı Ahmet hoca yönetsin diye konuşmuşlar ve onlarla 4 gün boyunca mükemmel bir turnuva geçirdik. Ve o çocuklar otizmin en hafif halini yaşıyorlar. Çünkü o çocuklar spor yaparak hayatla iç içe olmuşlar. Spor yaparak sosyalleşmişler ve insanlarla ilişki kurmaktan keyif alır hale gelmişler. Yukarıda egzersizden bahsettik. Egzersiz çocuğun kendisi ve dış dünya ile iletişimini güçlendirirken spor, sosyal olarak ta çocuğu geliştirir ve insanlarla iletişimi de kuvvetlenmiş olur. Basketbolun yanı sıra birçok branşta otizmli çocuklar için takımlar vardır ve hem hocalar, hem hakemler, hem federasyon yetkilileri bu çocuklar için ellerinden geleni yapıyorlar. Otizmli çocuklar için en etkili takım sporlarının başında basketbol gelmektedir. Bunun haricinde futbol da sosyalleşme için etkili bir branştır. Bireysel branşlarda ise yüzme, bisiklet ve masa tenisidir. Bu çocuklar bu şekilde doğmayı kendileri seçmiyorlar. Bunlar bize Allah’ın bir hediyesidir ve biz her hediyeye gösterdiğimiz gibi bu çocuklara da ekstra özen göstermeliyiz. Eğer gerekli özene göstermezsek, çocukların gelişimi sıkıntılı, hastalığı ise çok ağır geçer. Çocuklarımıza bu kötülüğü yapmaya hakkımız yok.