Yaşam

Oyun Kültürü ve Çocuk İçin Oyunun Önemi

Oyun çocukların vakit geçirmeleri için önemli olduğu düşünülür. Bebeklikten itibaren oyunun insan hayatında birçok açıdan sürdüğünü söyleyebiliriz. Eğitim, öğretim faaliyetleri de oyun gibi yasamın bir parçasıdır.

Yaşam boyu devam eden oyun da bir süreç olarak ele alınabilir. Oyun ile eğitim arasında sıkı bir ilişki vardır. İnsanın doğası ve gelişimsel özellikleri dikkate alındığında oyunun bir olgu olarak da insan hayatındaki konumu ve işlevinin ne derece önemli olduğu görülebilir.

Oyun kavramı, eğitim tarihinden de önemli yer tutmuştur. Ayrıca insanın fikirsel değişimi, sosyal, zihinsel ve beden açılarından da oyunun önemli bir yer teşkil ettiğini söyleyebiliriz.

TDK Büyük Türkçe Sözlük’te oyun kavramı, yetenek ve zekâ geliştirici, belirli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım, oyunun beden ve zihin üzerinde etkili olduğunu göstermektedir.

İnsan, oyun oynarken düşünmekte ve kuralları öğrenmektedir. Aynı zamanda anımsadığı bu kuralları da uygulamaya koymaktadır. Aynı sıralama, eğitim için de geçerlidir. Bu açıdan eğitim ile oyun oynamanın basamaklarının benzer olduğunu ifade edebiliriz.

Oyunun sadece çocukluk çağına ait bir uğraşı olmadığı da geçen zaman diliminde anlaşılmıştır. Çünkü oyun, insanın gelişimini desteklediği için yaşam boyu da bu alanda insanı diri tutmaktadır. Nitekim günümüzde sadece geleneksel çocuk oyunları değil yaşı ilerlemiş bireylerin saatlerce oynadıkları bilgisayar oyunları da bu kapsamda ele alınabilir.

Oyun, gelişim sürecinin tüm aşamalarını etkilemekte ve insanın yaşama uyum sağlamasını da sağlamaktadır. Oyun, türe özgü evrimsel bir olgu olarak ortaya çıkmakta ve fiziksel, bilişsel, sosyal-iletişimsel ve duygusal gelişim hedeflerini gerçekleştirerek adaptasyonun sağlanmasına aracılık etmektedir.

Bowln bu konuda şunları söyler: “Oyun oynama eylemi, insan yavrusunun kurduğu ilk sosyal ilişkiler bağlamında incelenebilir. Zira, temel bakım veren (çoğunlukla biyolojik anne) ile çocuk arasında kurulan ilişki, bağlanmanın gelişmesine duyarlıdır.”

Ayrıca, insan dışındaki türlerde de sosyal ve duygusal hayatın bir parçası olmakta, zihinsel gelişime katkı sağlamaktadır. Buna göre oyun doğal, sosyal hayata gömülü, iletişimsel ve duygusal yönleri olan, zihinsel gelişimi etkileyen bir süreçtir.

O zaman aslında doğala ve özüne dönmek isteyen insanın oyun sayesinde ne büyük bir iş başaracağını ifade edebiliriz.

İnsanın doğasında var olan oyun oynamaya ihtiyacını, eğitim yoluyla da oyunla sağlanması da önemlidir.

Bu bakımlardan oyun oynama çağın geçti diye çocukların ötelenmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Oyun da eğitim gibi yaşam boyu devam edebilir. Burada önemli nokta oyunun yaşamsal katkısını görüp buna göre hayatı yorumlayabilmekte saklıdır.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi