Beyaz ekmeğin kara özellikleri
Buğdayın iç kısmı ise, yumurta akı maddesiyle selülozdan meydana gelen endospermdir. Protein ve karbonhidratların büyük bir kısmı bu bölümde. Lif, vitamin ve mineral miktarı çok düşüktür. Yani yok sayılabilir. Buğdayın ağırlığının % 83’ünü oluşturur.Unların özellikleri nelerdir?
Yukarıda söylediğim gibi, tahılların tohum kısmı, zengin bir protein, mineral, vitamin, özellikle antioksidan E vitamini kaynağıdır. ?Kepek kısmında ise lif, mineraller ve protein bulunur. Sindirim sistemine tokluk hissi verir, kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Fakat unun rengini esmerleştirdiği, hamur yoğurmayı zorlaştırdığı ve içine katıldığı hamur işini daha lifli, kimilerine göre kaba hale getirdiği için çoğu una katılmaz. ?Tahıl, tohum kısmı ile birlikte öğütülürse, buna, yani buğday olduğu gibi değirmende öğütülürse elde edilen una, tam buğday unu denir. Ancak, tam buğday unu tohumda bulunan doğal yağlar nedeniyle, 14 gün gibi kısa bir sürede acılaşabilir. Bu nedenle günümüzde un üreticileri, tahılların besleyici tohum kısmını ayırmakta ve una katmamaktadırlar. Ve bizim malum beyaz unu üretmektedirler. Yani buğdaydan ruşeym yani tohum ve kepek çıkarılarak öğütülen una, beyaz un denir. Beyaz un sadece buğdayın besleyici değeri neredeyse yok sayılan ve karbonitrat barındıran endosperm kısmındın yapılır. Bu yüzden karbonit kaynağıdır. ?Dolayısıyla günümüzde hemen her unlu mamulde kullanılan beyaz un, tohum ve kepekte bulunan tüm bu besleyici değerlerden yoksundur. Beyaz buğday unu, vitamin ve minerallerinin % 80’ini, lif içeriğinin % 93’ünü kaybetmiştir. Kepeği ve rüşeymi çıkartıldığı için çok sayıda vitamin ve mineralden beyaz undan yapılan ürünler yoksun kalmaktadır. ?Şehirleşme ve modern dünyayla birlikte beyaz ekmek yaygınlaşmıştır. Yani bin yılların mirası olan bir tam buğday ekmeği yerine, özünden arınmış, lezzetiyle suni bir şekilde hayatımızı işgal eden beyaz ekmeği tercih eder hale geldik. Kısacası buğdayın en yararlı kısımlarını atıp sapından ekmek yapmak kimin fikriydi gerçekten merak ediyorum... Kanser dahil birçok hastalığın sebebi de olabilir. B17 vitaminin geleneksel olarak bolca tüketildiği coğrafyalarda kanser vakalarına rastlanmıyor mesela. Doğadaki herhangi bir eksiklik muhakkak sorun olarak karşımıza çıkar, beyaz ekmeği de bulan zihniyet, ilaçlardan rant sağlamaya çalışmış olabilir mi? Diye düşünmeden yapamıyor insan. Şimdi beyaz ekmeğin zararlarına hep birlikte göz atalım.Beyaz ekmeğin yavaş yavaş ölüme sürükleyen zararları
- Beyaz ekmek buğdayın içinde bulunan tüm değerlerden yoksun bir ekmek türüdür. Buğdayda bulunan tüm değerli ve sağlığa faydalı besin maddeleri atılmıştır, dolayısıyla hiçbir besin değeri yoktur
- Kalbimizi, midemizi, bağırsaklarımızı, kısacası bütün sindirim, boşaltım ve dolaşımla ilgili organlarımızı boş yere yoruyor ve sonucundan hiç bir faydalı metabolizmamıza yarar ürün elde edemiyoruz.
- Açlığımızı geçiştirmekten başka bir işe yaramamasının dışında vücuttaki kan şekerini yükselmekte, şeker hastalıklarına davetiye çıkarılır, kandaki insülin derecesi artar.
- Asabi bağırsak sendoromu, bağırsak kanseri, bağırsak işlev bozuklukları, hemoroid dahil pek çok bağırsak hastalıklarına neden olabilmektedir.Stres durumuna ve kan şekeri değerlerindeki değişimler nedeniyle depresyona neden olabilmektedir.
- Tam buğday ekmeği yemek yerine beyaz ekmek tüketenlerde ileri dönemlerde şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları ve tansiyon yüksekliği çıkma olasılığı çok fazla yüksektir.
- Tam unda bulanan şeker (nişasta) yavaş emiliyor, hâlbuki beyaz ekmeğin nişastasında bulunan şeker çok hızlı emiliyor. Bu da şişmanlık ve ilgili çok sayıda hastalığa neden oluyor.
- Ekmekten alınan boş ve toksik kaloriler sık acıkma nedenidir ve ensülin direncini tetiklemektedir.
- İçinde bulunan yoğun katkı maddeleri dolayısıyla her türlü kanserin tetikleyicisi olabilirler.
- Düşük glisemik indeksli karbonhidrat tüketiminin dejeneratif (kronik) hastalıkların riskini azalttığı birçok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir.