Genel Kategori

Anne ve Çocuk Arasındaki Bağ

Çocukluk, gözümüzü dünyaya açtığımız andan itibaren hayatımızın altın çağıdır ve bu altın çağda bize eşlik eden en kıymetli varlığımız annemizdir. O kadar basit görülse de bizi insan eden duygularımızı yönlendiren, bizi karşılıksız seven, kendinden çok bizi gözeten güzel kalpli meleklerimiz. Biz kendimizi çocukluğumuzdan itibaren yetiştirir ve hayatımızın geri kalanı ve geleceğimiz için hazırlarız. Bu hazırlık aşamasında bulunduğumuz ortam ve yanımızda olan kişiler bizim için hayli önemlidir. Bunların başında annemiz gelir. Anne nasılsa çocuğu da öyle büyür. Çocuk, anne diye seslendiğinde; ‘efendim kuzum’ diye cevap veren bir anneyle hem değer vermeyi hem de cevap görmeyi öğrenir çocuk. Bende yapacağım dediğinde beraber yapalım diyerek destek veren anneyle yapabilmeyi ve yapabildiğini öğrenir çocuk. Korkuyorum bana sarıl dediğinde ‘canım’ diye koklayarak sarılan bir anneyle korkularını dindirmeyi öğrenir çocuk. Ah diye düşüp çığlık attığında ‘yavrum’ diyerek ayağa kaldıran bir anneyle acısını üstesinden gelmeyi öğrenir çocuk. Bir çocuk annesiyle öğrenir hayatı çünkü bir anne neyse çocuğu da o olur. Anne yıllarca kendisinde değiştiremediği yanlarını çocuğu öyle yetişmesin diye değiştirmek için çabalar. Kimsenin başaramadığı değişim rüzgarı çocuğun etkisiyle olur. Eğer anne çocuğunun bağırmasını istemiyorsa kendisi de bağırmaz, yalan söylemesini istemiyorsa kendisi de yalan söylemez, fazla çikolata yemesini istemiyorsa kendisi de fazla yemez. Bir nevi anne de hayatı çocuğuyla öğrenir. Bir anne çocuğuna kendini bırakabildiği kadar anne, bir çocukta kendini annesine verebildiği kadar insan olur. İnsan olmanın bilinci ve huzuru ile yaşama atılan çocuk gün gelir kendi çocuklarına da insan olmanın huzurunu yaşatır. Her şey içimizde başlar iyi bir anne iyi bir çocuk iyi bir insan olur. Bir anne için hiç bir şey çocuğundan daha değildir. Ev mi dağınık bırakın dağınık kalsın çocuğunuzla dağıtın çocuğunuzla toplayın. Bit anne her şeyi her şeyi çocuğuyla yapmalı her şeyi onunla paylaşmalıdır. Çocuk her şeyi anneden öğrenmeli. Yaşamayı, ayakta kalmayı, mücadele etmeyi, paylaşmayı, kazanmayı, yarışmayı, sevmeyi, sevilmeyi yani hayata dair her şeyi anneden öğrenir. Anne, hayatımız için, ailemiz için değer kaynağımızdır. Bu yüzden anne olmak çok zor meziyettir. Eğitimi olmayan, kitaplarda yazmayan, bir tarifi ve bir kuralı olmayan, diploması olmayan en zor meslektir anne olmak. Ama tabi zor olan her şey güzel olan ve bize mutlulukların en güzelini en özelini yaşatan şeylerdir. Anne olmak, dünyanın en güzel şeyine sahip olmak, kendini özel hissetmek, sevginin aslını özünü görmek, hiç bir şey beklemeden sevmek demektir. Anne olmak, bir tohumu ekip, ona bakım yapıp, ilaç verip, onu filizlendir ip ve günün birinde ağaç olduğunu, meyve verdiğini görmek gibidir. İyi bakılan fidanlar güzel ve lezzetli meyveler verir bu yüzden iyi anne olmak, iyi çocuklar yetiştirmek ve iyi insanlar olabilmelerini sağlamak… Bunlar zincirleme bir olaylar bütünüdür. Sevgi anneliğin özüdür. Bir anne nasıl yaşıyorsa, nasıl seviyorsa çocuğu da öyle olacaktır. Geleceğimizin umudu çocuklarımızın yetişmesi için anneler çok büyük görevler düşüyor. Güzel annelerin güzel çocukları olmak sahip olabileceğimiz en büyük hazinedir. Para ile elde edilemeyecek ender şeylerdendir sevgi. Sevgi ile yaşamalı sevgi ile yaşatmalıyız.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi