Biliyorsunuz ki; İnsanlar ne zaman bir yeri terk ederse, çok geçmeden asıl sahibi, yani doğa gelir ve insan elinden çıkan bu yapıları yavaş yavaş kendi hakimiyetine alır. Bu durum bazen hüzünlü bir tablo yaratsa da, çoğu zaman doğanın sanatına hayranlık uyandıracak bir estetiği de içinde barındırır. Çoğu ödül alan doğanın insandan geri aldığı yerlere bayılacaksınız.
Andrea Govia’nın çektiği bu fotoğrafta terk edilmiş bir okulun zamanla bir havuza dönen değişimine tanık oluyoruz.
Visè, Belçika’da bulunan Hasard de Cheratte kömür madeni terk edildikten bir süre sonra doğanın güçlü kolları onun etrafını sarmaya başlamış.
Almanya’da, tam da doğanın içindeki bu lüks odada konaklamak biraz cesaret istiyor.
Doğanın ele geçirdiği bir lunapark. Aslında hala eğlenceli görünüyor.
İşte, geceyi geçirmeyi pek istemeyeceğiniz doğanın içinde bir ev.
Fransız fotoğrafçı Jonathan Jimenez ya da diğer adıyla "Jonk" tarafından çekilen doğanın geri gelişi serisinde Abhazya'da bir kafe ve tiyatro, Portekiz'de bir otel ve İtalya'da bir yüzme havuzu da var. Yarışma organizasyonunun başkanı Pulitzer ödüllü foto muhabiri Marissa Roth "Jonk'un etkileyici fotoğraflarını, sergilediği beceri ve vizyonun düzeyi, ama aynı zamanda insanın doğayla birlikte yaşama ikiliğini işleyen bir Yeryüzü Fotoğrafı örneği oluşturması nedeniyle birinciliğe layık gördük" dedi.
Charles Xelot, insan eliyle çıkan ve her şeyi yok eden bir orman yangınında ölen bir ağacın, iki yıl sonra çektiği Ölü Ağaç adlı fotoğrafıyla, Değişen Ormanlar kategorisinde birinciliği aldı.
Osarizawa, Japonya’da bulunan bu maden 1979’da kapanınca, bir anlamda doğanın kucağına da terk edilmiş.
Tachikawa, Japonya’daki bu eski Amerikan hava üssü, Amerikalılar bölgeden ayrıldıktan sonra yavaş yavaş doğa tarafından emilmiş.