Doğala Doğru Spor

Egzersiz Yaptığımız Ortamın Performansımıza Etkisi

Doğamız gereği sürekli bir şeyler yapmak zorundayız. Bir iş, bir aktivite veya egzersiz ki bugünkü konumuz egzersiz ve spor üzerine olacaktır. Yapacağımız bu şeyleri keyif alarak yapmalıyız ki bir verim alalım. Bunun için öncelikle uygun ortam hazırlamalıyız. İmkanımız varsa bu ortamı kendimiz hazırlayabiliriz ya da ortamlardan en uygununu kendimiz için seçeriz. Düşünsenize iç karartıcı bir ortamda çalışmak zorunda kaldığımızı. Sürekli iç çekmekten, derin nefes alıp vermekten, sıkıntıdan işimize odaklanamayız ve verimsiz bir çalışma süreci geçiririz. Ortamımız bizim için keyif verici olsa da bazen değişiklik yapmak şarttır. Özellikle sporda bu durum kaçınılmazdır. Düşünsenize her gün aynı saatte ve aynı yerde egzersiz yaptığınızı. Bu durum bir yerden sonra sıkıcı bir hal alacaktır ve oraya giderken oflayıp puflamaya başlarız. Bu durumu yaşamamak için profesyonel takımlar haftada en az iki gün antrenman ortamlarını değiştirirler. Sürekli antrenman yaptıkları ortamın dışında fitness salonunda, ormanda ve ya havuzda antrenman yaparak ortam değişikliği yaparlar ve bunu önemserler. Peki, biz kendimiz için bu konuda nasıl bir çalışma yapabiliriz ve bunu egzersiz ortamımız için nasıl çeşitlendirebiliriz onu konuşalım. Evimize yakın bir spor kompleksi olduğunu düşünelim ve günde yarım saat orada antrenman yaptığımızı düşünelim. Haftanın her günü hem de. Bunu elbette yapabiliriz ama bir yerden sonra bu durum o kadar sıkıcı bir hal alır ki artık oraya gittiğimiz yollar bile çekilmez hale gelir. Sabırlı biriysek bu durum belki bir buçuk ay sürer ama sabırsız bir insan için maksimum 3 hafta sonra sıkılmalar başlar ve egzersizdeki performansımız çökmeye başlar. Bu yüzden arada bir ortam değişikliği şarttır. Haftada iki gün farklı antrenman sahalarına gidelim ve oralarda egzersiz yapalım ki değişiklikler bize şevk versin. Bir fitness salonuna kayıt olduk ve haftanın 6 günü gitme imkanımız var. Çok azimliyiz, kısa zamanda fiziğimizi düzelteceğiz ve performansımızı artıracağız bu yüzden de 6 gün egzersiz yapacağız. Düşünsenize her gün aynı ortama gideceğiz, aynı aletleri göreceğiz, koşuyu aynı koşu bandında yapacağız, aynı insanları göreceğiz. Bu duruma ne kadar sabır edeceğiz. Ben kendi açımdan bir düşündüm de en fazla bir ay. Ne kadar azimli ve istekli olsak ta ister istemez beynimiz buna karşı olacaktır ve farkında olmadan o spor salonundan ve haliyle de egzersiz ve spor yapmaktan soğuyacağız. Pazar günü hariç diğer 6 günü egzersizle geçireceksek şöyle bir program yapabiliriz. Kardiyo dediğimiz koşu, yürüyüş ve kendi vücut ağırlığımız ile yapacağımız egzersizlerimizin olduğu günü doğayla iç içe olabileceğimiz ormanlık bir koşu alanında yaparsak ve kuvvet ve dayanıklılık gibi alet gerektiren çalışmaları yaparken de spor salonunu tercih edersek, haftada en az bir gün de kendimizi havuzda antrenman için ayarlarsak ne spor salonundan soğuruz, ne ormanlık alandan soğuruz ne de egzersizden soğuruz. Biz durumu spor ve egzersiz üzerinden yorumladık ama siz hayatınızın her alanında bu değişikliklere önem verin. Bir şirkette çalışıyorsanız çalışma ortamınızı renklendirin performansınız artsın ve üstlerinizden övgü alın. Dünyanın önde gelen spor kulüpleri bile bu duruma bu kadar önem veriyorken biz kendimiz için bu basit olabilecek değişiklikleri es geçmeyelim. Sevgili altyapı antrenörü meslektaşlarım. Siz de lütfen bu durumu es geçmeyin. Çocukları sürekli aynı ortamda antrenman yapmak zorunda bırakmayın. Onlara değişiklikler sunun ki onlarda zevkle gelsin antrenmanlara. Hayatımızın her alanı için önemli olan bu konuyu kendimiz için bir felsefe haline getirelim ve itina ile uyalım.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi