Güncel Haberler

Felaketlerin Sebebi: İnsan

06.02.2023 tarihinde 04.17'de hayatımın en kötü ve en uzun süren depremine uykuda yakalandım, geçer diye beklerken lambanın durmak bilmeyen sallantısı, kapıların birbirine vuruşu ve bardaktaki su... Aşırı korkmuştum ne yapacağımı bilemedim, elime telefonu aldığım gibi abimin eşini aradım bir yandan çığlıklar atıp ağlarken, bir yandan Gülsüm’ün yönlendirmesiyle dışarı çıkmaya çalışıyordu, kitlenmiştim, komşular beni dışarıya çıkarmaya çalışıyor, bu kadar korkmamın sebebi, hepimizin alışkın olduğu bir iki saniye süren küçük sarsıntılardan çok daha başka, gerçek bir depremdi. 1998 Adana depreminden daha sarsıntılı, daha şiddetliydi, çok uzun sürdü, muhtemelen 1-2 dakika. Türkiye’de yaşayıp İzmir’de İstanbul’da çok depremler yaşadım ama ben böylesini görmedim. Zamanın göreceliğini böylesine yaşadığım bir an olmamıştı hiç, 1-2 dakikaya uzun diyebileceğim başka bir an da yaşamak istemiyorum bir daha, derken sosyal medyadan peş peşe haberler gelmeye başladı, Kahramanmaraş, Gaziantep, Osmaniye, Hatay, Malatya, Adıyaman, Adana, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır yerle bir olmuştu 10 ilde hızlıca ölüm haberleri gelmeye başladı, ilk başta kavramakta zorluk çektim. Nasıl olabilirdi bu?

6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş'ın merkez üssü Pazarcık ilçesinde saat 4.17'de 7,8 şiddetinde olan depremde onlarca ölüm haberi almaya başladık 100- 200’lü rakamları okudukça elim ayağım titremeye başladı, 2 saat bir uyku sonrasında eve geldiğimde, saat 13:24’de, merkez üssü Elbistan olan 7,6 büyüklüğünde deprem oldu, ikinci deprem hepimizin işte sonu olmuştu… Hasar alan binalar komple yıkıldı, bildiğim kadarıyla şu an Hatay ve Kahramanmaraş neredeyse yok oldu… Keşke şunları yazarken abartmış olsaydım, ilk günler ölü sayısı 100 – 100 artarken şimdi 6 saatte bir 1000 1000 ölü sayısı artıyor. Depremde canını kaybedenlerin durumlarını buraya yazıp daha çok okuyucularımızı etkilemek istemiyorum, ama -14 soğukta zaten soğuk olan betonların altında o soğuk insana -28 gibi gelir. An itibariyle can kaybımız 18 BİN 342, muhtemelen artacağını düşünüyorum. Sizler sosyal medyada yeterince takip ediyorsunuz yardımlarınızı yapıyorsunuz, Doğala Doğru ekibi olarak depremin ilk gününden beri gerekli yardım kuruluşlarına desteğimizi sağlarken, bir yandan da instagram sayfamızdan yardım yapacağınız güvenilir kaynakları, platformları paylaşıyoruz.

Peki, bu deprem gerçekten kader miydi? HAYIR! Bu tamamen hata insanın hatası, insanın gözünü para hırsı bürünüp doğaya verdiği tahribat yüzünden! Depremler en yıkıcı doğal afetler arasındadır. Türkiye'nin iki ana fay zonu, bölgeyi sismik olarak dünyanın en aktif bölgelerinden biri yapmaktadır. Doğal afetler, yalnızca afet çalışmalarında kırılganlık olarak adlandırılan bir insan topluluğu veya topluluğu ile etkileşime girdiklerinde afet haline gelir. Bu felakette, savunmasızlık, modern deprem inşaat standartlarını karşılamayan kötü inşa edilmiş binalar, Türkiye'deki binlerce Suriyeli mülteci veya Suriye'nin kuzeybatısında gayri resmi yerleşimlerde yaşayan yerinden edilmiş insanlar, Suriye'de yıllarca süren savaş ve hava bombardımanlarından sonra altyapının tahrip olması hepsi nedenler arasında. Fakat en önemlisi de, gözünü para hırsı bürümüş insan, gelip fay hattının üzerine binalar dikip, yollar dikerseniz buna Doğal afet denilemez… Bu nedenlerle Türkiye'yi yerle bir eden, on binlerce insanın ölümüne sebep olan, depreme “doğal afet” denilemez. Biz katilleri tanıyoruz ve doğa bizden intikamını canımızla aldı… Hesap vermesi gereken kişiler kayıp, bu ölümlere kimse “depremden öldü” diyemez, doğaya ihanet ettik, bakamadık, doğada bize uyarısını yaptı... Deprem gibi doğal afetler kaçınılmaz olsa da toplum üzerindeki etkileri kaçınılmazdır.

Çin hükümetinde 9.0 şiddetinde deprem olduğunda tek bir insanın burnunun kanamadığını gördükçe öfkeleniyorum, adamlar bina yaparken Mimar Sinan’ın bulmuş olduğu yöntemi kullanırken, biz neden kullanmıyoruz? 2 milyona sattığınız kartondan bozma evlerinizin maddi giderinden üstelik daha az bir paraya bunu yapabilirken, cebinize daha fazla para girmesi için, insan canını hiçe saydınız, yok oldunuz! Vicdanınız yok! Umarım bu yazım o binaları yapan müteahhitlere ulaşır. Ben size insan demeye bile utanıyorum! Fay hattı üzerinden olduğunu bile bile orayı imara açan kişilerden utanıyorum. SİZLER 500 YILLIK FAY HATTINI KIRDINIZ BİLİNÇLİ OLARAK, 500 YILLIK FAY HATTINI! Sizin yerinize biz utanıyoruz ama siz utanmıyorsunuz, bile isteye doğayı katledip suçu Doğal afete atıyorsunuz.   

İnsanlar çevreyi çeşitli zarar verici şekillerde etkiler. Doğal kaynakları çıkarmak, havayı ve su yollarını kirletmek ve vahşi doğayı yerle bir etmek, endüstriyel yıkımın en zararlı örneklerinden bazılarıdır. Bu faaliyetler bütün bir ekosistemin bir kısmını veya tamamını yok edebilir, bu ekosistemlere ev sahipliği yapan bitki ve hayvanları yok edebilir. İnsanlar dünyanın biyolojik olarak verimli arazilerini, ekin arazileri, balıkçılık ve ormanlar dahil, en az yüzde 56 oranında aşırı kullanıyor ve bu da bu arazilerin karbon emisyonlarını depolamak veya vahşi yaşamı korumak gibi önemli ekosistem hizmetleri sağlama yeteneğini yok ediyor. Dünyanın buzsuz arazisinin en az yüzde 75'i de önemli ölçüde değişti. Denizlerimiz giderek daha fazla kirleniyor ve dünya 1700'den beri sulak alanların yüzde 90'ından fazlasını kaybetti. Ve evet hepsini insan yaptı!

Yani kısacası Doğanın yasası var, siz kabul etseniz de etmeseniz de! Ormanları kesip binalar dikerseniz küresel ısınmalar olur, yangınlar çıkar, oksijensiz kalırız, hayvanları öldürüp kürk yaparsanız ekosistemi çökertirsiniz, fay hatlarının üzerine binalar dikerseniz binalar yıkılır on binlerce insan ölür! Bildiğimiz her şey bilimdir! Bilim bizi yaşatan şeydir, kader size önlem almanızı söyler, bilime karşı gelin demez… 

Ben 5 gündür temel ihtiyaçlarımı karşılamaya utanıyorum, yemek yemeye, uyumaya, sıcak çay içmeye utanıyorum. İnsan temel ihtiyaçlarından utanırmış bunu da öğrenmiş oldum… Vefat edenlerin hepsi, amcam, teyzem, kardeşim, çocuğum, arkadaşımdı… Yine o soğukta enkaz altında kalanlar da öyle, hiçbir canlı, cansız bedenini bir battaniyeye sarılıp sokağa atılmayı hak etmiyor. Bizler dersimizi aldık on binlerce insanımızı kaybederek. Umarım on binlerce daha canımız gitmeden üzerimize düşenleri yaparız. Birlik olduk, üzüldük, ağladık, kahrolduk, yana yana kül olduk. Yüzyılın kıyametinde yüzleştiğimiz şu acı dolu basiretsizlikten sonra artık yetkili merciilerin ivedilikle yapması gereken, yetişkin- çocuk, canlı cansız her bir vatandaşının peşine tek tek düşmektir. Bu depremin ülkemiz adına bir kırılma yaşatacağını düşünüyorum. Ya bugüne kadar yaptığımız tüm hatalardan ders çıkarıp 20-30 yıl içinde avrupa ülkeleri seviyesine geleceğiz ya da gerçek anlamda çöküşe geçeceğiz. Zaten ülkemiz açısından çok kritik bir seçimde var yakında.

Çünkü zamanında hitler döneminde almanya'da yıkılmıştı o süreçten kurtulup bugünkü hale geldiler. Başka ülkelerin tarihinde de var böyle düşüş dönemleri. İnsan aklıyla, bilimle yaklaşıldığında çözülemeyecek sorun yok. Önemli olan millet olarak bu yolu takip edebilmemiz.

Dua ediyorum ülkemize gelecek güzel günler için. Ve son olarak yapacağınız yardımları güvendiğiniz platformlara yapınız, kişisel olarak sizden para ya da yardım isteyenlere itimat etmeyiniz! İnstagram sayfamızda sizler için yardım yapacağınız güvenilir platformları ve kuruluşları, bölgeleri listeledik. Göz atmayı unutmayınız… Hepimizin başı sağ olsun. Geçmiş olsun Türkiye’m
 

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi