Yaşam

Kaygılarınızı Değil Hislerinizi Açığa Çıkarın

Maruz bırakarak tepki önleme yöntemini Anksiyetiniz ya da Obsesif kompulsif bozukluğunuz (OKB) varsa muhtemelen ERP yöntemine aşinasınızdır. Kusaca bahsetmem gerekirse bu yöntem davranışçı terapide anksiyete bozukluklarını tedavi etmek için kullanılan bir tekniktir. Maruz bırakma terapisi, hedef kişiyi herhangi bir tehlikeye neden olmaksızın kaygı kaynağına veya bağlamına maruz bırakmayı içerir. Bunu yapmanın zamanla tetikleyicilere farklı tepki vermeyi öğrenmenize ve fevri davranışlarınızın ortadan kaybolmasına yardımcı olur. Farkındayım kaygı ve korku gibi yoğun duygular yaşadığınız anlarda hissettiklerinizi kontrol etmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Fakat duygularınızın kaynağına inerek bu durumla baş etmek mümkün. Nasıl yapabilirsiniz gelin o zaman hep birlikte bakalım...

Duygularınızı anlamak

OKB kaygısına değinmeden önce, kaygı karmaşasının içinde karman çorman halde bulunan diğer örtbas ettiğiniz gizli duygulardan söz edelim. ERP yönteminin en önemli parçası, duygularınızı hissedebilmeyi öğrenebilmek ve kendinize daha çok alan tanımaktır. Duygularınızla doğrudan temas halinde olmak size rahatsızlık hissi verebilir. Ancak başarılı sonuçlar için bu hissi kucaklamanız ve tahammül etmeniz gerekir.

Gizli ikirciklik

OKB kaygısının altında korku ve arzunun, öfke ve üzüntünün ya da diğer bazı karşıt kombinasyonların ikircikli bir karışımı vardır. Çok daha büyük bir kaygıyla uğraşmak zorunda kalmamak için, bunlardan birinin ya da her ikisinin temeline inme alıştırması yapmalısınız. Böylece kötü hissettiğiniz zamanlarda, endişenizi hafifletmek çok daha kolay olacaktır. Bu durumu daha iyi kavrayabilmek için klinik psikolog Michael Alcee’nin danışanlarından birinin yaşadıklarının hikayesine bakalım.

Duygulardan kaçmak

Adam’ın eşinin sağlığı konusunda takıntılı endişeleri vardı. Eşi , sağlıksız yiyecekler yediğinde veya çok fazla sigara içtiğinde, endişeleri üst noktaya ulaşıyordu. Dışarıdan bakıldığında sadece kaygı ve kontrol edici davranış gibi görünen şeyler aslında Adam’ın büyük oranda kaçındığı birkaç duygudan kaynaklanıyordu: korku, öfke ve arzu. Adam, eşi yanlış şeyler yemeye devam ederse onu kaybedeceğinden ve güven duygusunun kaybolacağından çok korkuyordu. Aynı zamanda kişisel bakımına özen göstermediği için de eşine sürekli öfkeleniyordu. Adam’ın en büyük arzusu, eşinin sağlıklı olması ve birlikte güzel bir hayat yaşayabilmeleriydi.

Endişelere saplanmak

Adam’ın bu endişelere sahip olması tamamen şaşırtıcı değil. Annesi uzun yıllar sigara içmiş ve amfizemden genç yaşta ölmüştü. Annesini çok sevmişti ve böylesine güçlü sevginin yanında nefret dolu duyguların ikircikliğini taşımakta epey güçlük çekiyordu. Adam’ın bütün bu öfkesi çocukluk kabuslarından geliyordu. Çoğu zaman, Adam kimsenin ona göstermediği korku, öfke ve arzu karışımı olan kaygıya yönelirdi. Bu noktada duygularını kontrol etmek onun için çok zordu. Çünkü altta yatan duygularının her biri çok daha büyük bir ateşi körüklemek için bir araya gelmişti.

Obsesif kompulsif bozukluk kaygılarınızın altında yatan neden nedir?

İlişkilerinizde en çok neyi düzeltmek ve sürdürmek istersiniz? Bu kişi ve ilişkinin neden sizin için önemli olduğunu tam anlamıyla düşünün. Tıpkı Adam’ın eşiyle ilgili korkuları ve erken çocukluk döneminde annesini kaybetme korkusu arasında bağlantı kurması gibi siz de kendinize doğru sorular sormaya başlayın. Şimdi hissettiğiniz duygularda geçmişte yaşadığınız olayların bir bağlantısı var mı?

Korkuyu bulmak ve öfkeyi kabul etmek

Adam, eşinin her türlü sağlıksız şeyi yapıp genç yaşta öleceğinden ve yapayalnız kalacağından endişe duyuyordu. Annesini kaybettiğinde hissettiği duyguların tekrarlanmasını istemiyordu. Peki sizin korkunuz nedir? En kötü senaryoyu düşündüğünüzde ne hissediyorsunuz? Bu korkuların yaşamınızda değer verdiğiniz ve ihtiyaç duyduğunuz şeylerle bağlantılarını anlamaya çalışın. Endişe duyduğunuz konuyla alakalı kendinize bile ifade etmekte zorlandığınız bir öfkeniz var mı? Kendi savunma avukatınız olarak, neden bu duyguya sahip olduğunuzu araştırın. Farklı duyguları adlandırarak kabul ettiğinizde biraz daha rahat nefes alabildiğinizi fark edeceksiniz.

Kaynak: 1

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi