Zor zamanlar geldiğinde, umuda ve değişim ve gelişme olasılığına açık bir pencereye ihtiyacınız vardır. Pencereden, uzakta sizi esenlik kıyısına götürebilecek bir deniz feneri görüyorsunuz. Bununla birlikte, sizi kemiren korku ve şüphelerin ve belirsizliğin gölgesinde kaldığınızda, bu ışığı nasıl yakarsınız? Stresliyken umut bulmak kolay değildir biliyorum, belki bunları okurken bir çoğunuz için basit ya da anlamsız gelebilir, ama inanın kendine yatırım yapmanın en güzel yanı da bu değil mi? Dahası, bugün hayat genellikle bir boncuk dizisi gibi birbirine bağlı, birbiri ardına gelen sıkıntılardan oluşur. Bununla birlikte, Pandora etkisinin öne sürdüğü gibi, ruhunuzun derinliklerinde her zaman bir umut ışığı vardır. Kendinizinkini yaptığınızda, güçlü bir merhem görevi görür. Bu aslında psikolojik yapının bir ruh hali değil, bir zihin alışkanlığıdır. Bu nedenle, onu eğitebilir ve geliştirebilirsiniz. Refahınızı optimize eder ve istediğinizi elde edebilmeniz için en iyi yönlerinizi destekler.

Öğrenilmiş Çaresizlik

Seni tanımlayan ve sana anlam katan her şey alt üst olduğunda seni ayakta tutan tek şey umuttur. Bu başarısız olursa, sizi karanlık, kasvetli bir delikte köşeye sıkıştıran depresyon ve zihinsel yaklaşımlar için bir alan açılır. Bu, 1970'lerde Martin Seligman tarafından ortaya atılan bir kavram olan öğrenilmiş çaresizliktir. Öğrenilmiş çaresizlik, bireyin olumsuz uyaranlara tepki veremediği zihinsel bir durumdur. Aslında, hiçbir kararın, değişikliğin veya stratejinin hiçbir şeyi çözmeyeceğini ve sonucun her zaman aynı olacağını varsayarlar; daha fazla acı…

Umut İçin Programlandık Ama Bazen Unutuyoruz

Öğrenilmiş umutluluk kavramı, bu boyutu başa çıkma kapasitemizi geliştirmek için zihinsel bir alışkanlık haline getirme yeteneğimizi tanımlar. Seligman'ın kitabıyla ilgili bir araştırma makalesi, beyinde, prefrontal kortekste işlevi stres ve kaygı durumlarını azaltmak olan bir yapı olduğunu belirtir. Sorun şu ki, yetiştirme, uzun süreli stres faktörlerine maruz kalma veya travma geçirmiş olma gibi faktörler genellikle bu mekanizmanın çalışmamasına neden olur. Aslında umut için programlandık, ancak deneyimlerimiz ve hatalı baş etme stratejilerimiz onu zayıflatıyor. İyi haber şu ki, bu boyut bir ruh hali değil. Aslında bu, zihninizi, odaklanmanızı ve gerçekliği işleme şeklinizi eğiterek geliştirebileceğiniz bir alışkanlıktır.

Daha Umutlu Bir Zihniyet Nasıl Geliştirilir?

Öğrenilmiş umutluluğun uzmanları, depresyondan muzdarip insanların yaklaşık yüzde 80'inin hayatlarının bir noktasında tekrar depresyona gireceğini ortaya koyuyor. Peki, artık depresyonun gri bölgesinde gezinmek zorunda kalmayan yüzde 20'ye ne olacak? Cevap basit: Öğrenilmiş umutluluk geliştirdiler. Ayrıca, sadece bu karmaşık klinik varlığın üstesinden gelmekle kalmadılar, aynı zamanda ilerlediler ve güçlü dayanıklılık becerileri öğrendiler. Zihinlerindeki olumsuzluk önyargısı artık devre dışıdır ve hayallerini gerçekleştirmek için çabalarlar. Peki, nasıl daha umutlu bir zihniyet geliştirirsiniz? 

Sınırlamalar Yerine Olasılıkları Görün

Esnek olmayan zihin, her çözümde yalnızca sorun, her yolda kapalı kapılar ve her adımda korku görür. Öğrenilmiş umutluluk geliştirmek istiyorsanız, daha açık, esnek ve güven veren bir zihinsel yaklaşım oluşturmalısınız. Karşılaştığınız her kavşakta, denenecek yeni stratejiler ve dikkate alınacak yeni olasılıklar olacak.

Olumsuz Düşüncelerinizi Yeniden Yapılandırın

Olumsuz düşünceler, kanalizasyona akan su gibi kaybolmaz. Mantıksız ve olumsuz akıl yürütme, dikkatli bir analizle etkisiz hale getirilmeli ve ardından daha sağlıklı bir yaklaşıma dönüştürülmelidir. Zihninizin size söylediği her şeye inanmayın. Size bağıran şeyin mantıklı, doğru ve yararlı olup olmadığını kendinize sorun.

Güçlü Yönlerinizi Etkinleştirin ve Amacınızı Hatırlayın

Güvensizliğinize bakmayın. Sizi neyin eşsiz kıldığına ve neyde iyi olduğunuza odaklanın. Hepimizin zamanla unuttuğumuz ve yeniden etkinleştirilmesi gereken güçlü yanlarımız var. Geçmişteki başarılarınızı gözden geçirin, değerlerinizi ve temel anlamlarınızı netleştirin ve sizi bir kişi olarak neyin tanımladığını hatırlayın. Nefes almanıza yardımcı olacaktır.

Günlük Yaşamınızda Olumlu Duyguları Teşvik Edin

Kendinizi iyi hissettiren yeni deneyimleri teşvik etmekten çekinmeyin. Alışkanlıklar, sosyal bağlantılar ve öğrenme yoluyla yeni duyumları keşfedin. Serotonin ve dopamin salmanın sonsuz yolu vardır. Tek yapmanız gereken monotonluğu kırmak ve ödüllendirici deneyimler yaşamaya başlamak.

Motive Edici Hedefler Belirleyin

Öğrenilmiş umut, ufkunuzu aydınlatmak için hedeflere ihtiyaç duyar. Bu hedefler, her gün daha büyük bir itici güç, istek ve motivasyonla uyanmanızı sağlayacaktır. Size çaba göstermeniz ve istediğiniz şey üzerinde çalışmanız için nedenler verecekler.

Öğrenilmiş umut, sadece depresyonun panzehiri değildir. Aslında, sosyal ve duygusal esenlik için bir sıçrama tahtası görevi gören bir yaşam tarzıdır. Ne de olsa, işler ters gittiğinde hepimizin dünyaya umutla bakmaya programlandığı doğru olsa da, bazen bu mekanizmanın çalışmadığı açıktır. Yukarıdaki yönergeleri deneyin ve alışkanlıklara dönüştürün. Sonuçları görmeniz uzun sürmeyecek.