Şaman kime denir? Şamanlar büyücü müdür yoksa din âlimi mi? Türk halk hekimliğinde önemli yerleri olan ocaklar Şamanların devamı olabilirler mi?
Tüm bu sorulara yanıt verebilmek için öncelikle Şaman sözcüğünün tanımına muhtacız. Birçok bilim insanı tarafından çok farklı şekillerde tanımlanan Şaman sözcüğünün genel anlamda kâhin, bilgili kişi, hekim ve büyücü olarak tanımlandığını görmekteyiz. Türklerde Şaman; kam ve bakşı olarak da ifade edilmiştir. Şaman sözcüğünün Rus gezginlerin defterlerinde yer alır ve oradan da Batı'ya taşınmıştır. Tunguzlar ise Şamanları, büyücü olarak görmektedir.
Ünlü dinler tarihi araştırmacısı Rumen Mircae Eliade'ye göre Şamanlar, diğer insanlardan kimi özellikleri bakımından ayrılmaktadırlar. Tanrılar, insanlar ve ruhlar ile iletişime geçen ve bu üç farklı evredeki varlıklarla ettikleri sohbetler aracılığıyla hastalara şifa dağıtan Şamanlar, kutsal görülmekle beraber onlardan açık bir şekilde de korkulmaktadır. Çünkü onlar şifayı görünmeyen güçlerden getirme yeteneklerine de sahiplerdir. Şamanlar, bir anlamda bugünün meşhur bilimkurgu filmlerindeki gibi paralel evrenler arasında dolaşırlar. Alt dünya, orta dünya ve üst dünyadaki iletişimi sağlarlar. Bu yolculukları sırasında edindikleri bilgiler onlara kutsallık zırhını hemen giydiriverir. Fuzuli Bayat'ın da belirttiği gibi; Şamanların ölen kişileri öteki dünyaya götürmek, insanlara, hayvanlara ve evlere musallat olan ruhları kovmak, çocuğu olmayanları tedavi etmek, fal bakmak, kehanette bulunmak, bolluk ve bereketi sağlamak, Tanrılara kurban sunmak, yardımcı ruhlara saçı saçmak, ritüelleri yönetmek ve kaybolan eşyaları bulmak gibi birçok görevi olduğunu söyleyebiliriz.
Şamanların özel konumlarını Eliade şu şekilde tayin eder: “Evrende üst üste üç büyük katman veya bölge vardır; bunlar merkezlerinden geçen bir eksenle birbirlerine bağlı oldukları için birinden ötekine geçebilir. Doğal olarak bu eksen bir açıklıktan, bir “delikten” geçer; tanrılar yeryüzüne, ölüler de yer altına bu delikten geçerek inerler; esrik Şaman'ın ruhu da göğe veya yeraltına yaptığı mistik yolculuklarda yine bu geçidi kullanır. Şaman bu düzeyler arasındaki sınırları aşmayı bilen adamdır. Kozmik kuşak veya düzeyler arasındaki iletişim ve ulaşımı mümkün kılan, evrenin yapısıdır.”
Peki tüm bu özelliklere sahip bir Şaman olmak herkese nasip olabilir mi? İmkansız değil ama oldukça zor... Şaman olabilmenin üç farklı yolu vardır. Bayat, bu üç yolu şu şekilde ifade etmiştir. İlki, soyla geçen Şamanlık -ki babadan oğla doğru bir geçiş sistemi- mevcuttur. İkinci yol ise soyunda Şaman bulunmayan birisine ruhlar tarafından Şamanlık görevinin verilmesidir. Sonuncusu ise bir kişinin kendi isteğiyle Şamanlık yolunu seçmesi ve sırları kendi çabası ile öğrenmesi şeklindedir ancak kendi isteğiyle -hadi ben Şaman olayım gibi bir durumdan söz edilmiyor burada- olmasıdır. Geçmişte yaşamış ve ölmüş bir Şaman'ın ruhu, kişiye musallat olur ve ona Şaman olması konusunda telkinlerde bulunur. Bu, çok da istenen bir durum değildir açıkçası.
Şaman olacak kişiye bazı olağanüstü hâller olur. “Şaman adayı önce kendinde yoğun bir yorgunluk hisseder. Vücudu kasılıp titrer, esnemeler olur. Göğsü daralır, birtakım sesler çıkararak ağlar. Sonra birdenbire sıçrayıp ayağa kalkar deli gibi dönmeye başlar. Sonra ağzından köpükler saçarak yere yıkılır. Vücudu hissizleşir. Bu durum bir süre devam eder. Sonra günün birinde Şaman adayı davulunu alıp çalmaya başlar. Artık sakinleşip kendine gelmiştir. Bu durumu görüp de Şaman olmaktan kaçınan kimse sonunda ya delirir ya da ölür.”
Süheyl Ünver ise Şamanların; hekimlik ile beraber sihirbazlık da yaptıklarını, cinleri kovduklarını ve hastaları iyileştirdiklerini belirterek bu gibi merasimlerde türkü söyleyip, saz çaldıklarını ve dans ettiklerini belirtmektedir. Şamanlar adeta insan ruhunun hareketlerinin uzmanlarıdır. Onlar sadece kendi ruhlarının esrikliğini kontrol etmezler, bilgide uzmanlaşmışlardır ve diğerlerinin ruhlarını da idare ederler. Şamanlar, toplumun karşılaştığı tehlikelerle güven içinde karşı karşıya gelirler, böyle tehlikelerin açık ya da gizli gerçeklerden gelmesi onlar için önemli değildir. Doğaüstü varlıklarla doğrudan iletişim kurarlar. Çünkü Papazlar Tanrı ile Tanrı ise Şamanlarla konuşmaktadır. Şaman ve ruhların sohbeti sırasında sağaltım gerçekleştirilirken Şaman trans haline geçer. Bu yönüyle bir büyücü edasındadır. Görenleri korkutan bu hâl, Şaman'a göre bir tür yolculuktur. Kim istemez ki böyle bir yolculuğa çıkmayı... Geri dönüş bileti alınmadan çıkılan gizemli bir seyahat...