Sporcular psikolojik olarak her zaman en üst düzeyde olmalıdır. Sayısız antrenman yapan, her hafta maç yapan ve hatta haftada iki maç yapan bir sporcu fiziksel olarak zor zamanlar geçirir. Fiziksel yorgunluk dinlenme ile, ilaç ile, masaj ile geçebilir ancak bu yorgunlukların neden olduğu psikolojik dağınıklığın geçmesi için uzman yardımı şarttır. Bu yüzden profesyonel takımlarda muhakkak spor psikoloğu bulunur ve hemen her maç öncesi sporcuların üzerindeki baskıları almak için onlara rahatlatıcı seanslar uygular. Bu sayede sporcu hem baskısı yüksek maçlara hazırlanırken rahat bir süreç geçirir hem de maç sonrası maçın baskısını daha kısa sürede üzerinden atar. Her oyuncunun psikolojik durumu birbirinden farklıdır. Bazı sporcular hiçbir şeye aldırış etmezken bazıları ise havadan nem kapan bir yapıya sahip olabilir. Koçun söylediği bir söz onu etkileyebilir, takım arkadaşlarının birinin tavrı etkileyebilir, kulüp başkanı veya herhangi bir kulüp personelinin en ufak bir tavrı bile bazı sporcuyu etkiler ve psikolojik olarak bir sıkıntı yaşayabilir. Spor psikolojisi bu sıkıntıları ortadan kaldırmak için veya en aza indirmek için vardır. Spor psikologları her sporcuya ve her bireye eşit şekilde yaklaşır ve aradaki problemleri süzgeçten geçirerek birbirine bağlayarak problemli olan sporcuya karşı en yumuşak yaklaşım yolunu seçer ve sporcunun bu psikolojik sıkıntısını en uygun ve en kısa şekilde çözer. Bu durumu her zaman bir kulüpte oynayan sporcu için düşünmemek lazım. Bireysel olarak egzersiz yapan veya fitness yapan bir birey uzun bir süre egzersiz yapar ve kilo kaybının hala istediği düzeye gelmediğini görünce psikolojik bir sıkıntı yaşayıp egzersizden uzaklaşabilir. Fitness yapan bir sporcu vücut ölçülerinin istediği düzeye gelmediğini görünce aynı problemi yaşayabilir. Bu süreçte spor psikolojisi bu kişilerin problemlerini inceler ve çözüm yolu bulur ve kişileri bu yola ikna eder. Galatasaray futbol kulübü UEFA kupasını kazandığı 1999 – 2000 sezonunda birbirinden sıkıntılı müsabakalar oynamıştır. Elenmekten son anda kurtulduğu birçok maç oynamıştır. Hem Türkiye liglerinde hem de Avrupa liginde şampiyonluğu kazandığı o sene de takımın spor psikoloğunun sezon sonunda hazırladığı rapor spor psikolojisinin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne serer. Psikolog bu sezonda birbirinden zorlu maçlar oynandığını ve her maç öncesinde ve sonrasında sporcular ile birebir ilgilenildiğini, çoğu sporcunun maçların önemi yüzünden müsabaka öncesi sıkıntı yaşadığını, taraftar baskısından çıkamayacağını düşünen sporcular olduğunu ve bunların hepsinin üstesinden gelebilmek için saatlerce görüşmeler yapıldığını ve bu görüşmeler sonucu sporcuların maçlara daha rahat bir psikoloji ile çıktığını yazmıştır. Galatasaray o sezonda yarıştığı iki önemli turnuvayı da kazanmış ve sporcuların bu mental yorgunluğa ve baskıya nasıl göğüs gerdiğini anlayan diğer kulüpler de bu sezondan sonra takımlarında spor psikoloğu bulundurmayı ihmal etmemişlerdir. Sporda bu psikolojiyi kontrol altında tutmak ve iyi yönetmek çok önemlidir. Daha önce de dediğim gibi çoğu sporcu bu durumu kendi başına yönetemez. Taraftar baskısına yenik düşen bir sporcuyu tekrar normal düzeye getirmek ve bunu maç esnasında yapabilmek çok ta kolay bir iş değildir ve uzmanlar bu işi yapmak için en büyük yardımcımızdır. Spor yapan her birey belli zamanlarda destek almaya ihtiyaç duyar ve lütfen bu desteği almaktan kendinizi mahrum etmeyin. Hem kişilik gelişiminizin geleceği için hem de spor geleceğiniz için bu destek önemlidir. Unutmayın her problemle tek başımıza mücadele edemeyiz. Destek almamız gereken konularda uzman kişilerden yardım almaktan kaçınmayalım.