Kategori : Türkülerin Hikayesi Sayfa 1

Doğala Doğru

Türkülerin Anlattığı

Ne zaman bir köy türküsü duysam şairliğimden utanırım diyen şairin hislerini Yemen Türküsü’nü ya da Çanakkale Türküsü’nü dinlerken hissetmemek mümkün mü?

Toplumun duygularını, yaşadığı önemli olayları, bireylerin yaşam koşulları karşısında takındıkları tavırları yansıtması bakımından türküler; insanın ve milletin fotoğrafını çekmemizi sağlar.

Doğala Doğru

Bakmıyor Çeşm-İ Siyah Feryâde Hikayesi

 Şiirlerini Gülşen-i Âsâr adındaki 194 sayfalık "Divançe"de toplamış. Ünlü halk müziği sanatçısı Sâdi Yaver Ataman'ın dedesi oluyor. Çengelköy'deki konağında her Cuma gecesi yapılan musiki sohbet ve fasıllarında, dönemin ünlü bestekâr, hanende ve sazendeleri yer almıştır.
Hacı Arif Bey her Cuma günü konağa düzenli gider gece geç vakte kadar meşk ederler ve o gece konakta kalırmış. Hatta bazı geceler Hacı Arif Bey, Sadi bey’i uykudan uyandırıp güfte yazdırırmış.

Doğala Doğru

Şavkıması Sana Doğru Yolların Hikayesi ve Notası

Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim

Halıcı bu şiiri bir Hint efsanesinden esinlenerek yazmış.

Hint Mihracesi’nin, uzun saçlı, zeytin gözlü ve güzel mi güzel kızı varmış. Adı: ANARKALİ. Anarkali, halktan bir gence âşık olmuş ve aşklarını  mutlulukla noktalamak için Mihrace’den kızını istemişler. Fakat kurallara göre bir prensin halktan bir kızla evlenmesi yasak hatta imkânı yok. Halkın ileri gelenleri Mihrace’ye giderek sevenleri birbirinden ayırmamalarını iştemiş. Fakat Mihrace kızını vermemekte kararlıdır. Birbirlerine delicesine âşık olan gençlerin aşkları çığ gibi büyüyor. Halk arasında dilden dile dolaşmaya başlıyor. Mihrace bu durumun karşısında kızı Anarkali’nin saraydan çıkmasına izin vermiyor.

Doğala Doğru

Bakışı Çağırır Beni Uzaktan Hikayesi ve Notası

Makam: Muhayyerkürdî

Bestekar: Selahattin Pınar

Sanatçı: Mine Geçili

Güftekar: Fuat Edip Baksı

Usül: Curcuna

Doğala Doğru

İstanbul’u Artık Hiç Sevmiyorum Hikayesi

Ankara Radyosu sanatçısı ile tiyatrocu Yıldırım Önal arasında geçen bir aşk öyküsünden doğan bir şarkı: “İstanbul’u artık hiç sevmiyorum” tanığı ve şarkının yaratıcısı Bestekâr Erol Sayan; “İstanbul’u artık hiç sevmiyorum" sözünü, ilk kez 1964 yılının Haziran ayında duyuldu.