Yaşam

Anne Olamadığında…

Birçok insan için çocuk yetiştirmek nihai hedeftir. Ancak bazı kadınlar anne olmak ister ama olamamaktadır. Bu biyolojik veya çevresel nedenlerle olabilir. Bu durumlarda, yas tutmaya benzer bir duygusal acı oluşur. Bu olduğunda, arzu ettiğiniz hayata ve gerçekleştirmek istediğiniz hayallere doğru seçme ve ilerleme yeteneğiniz kaybolur. Peki, bu konuda ne yapmalısınız?

Modern Zamanlarda Anneliğin Zorluğu

Aile ve eğitim anlayışımızda olduğu gibi anne olmanın da son zamanlarda değişen bir rol olduğu tartışılmaz. Buna ek olarak, zaman zaman iş ve aile ile bağdaştırmanın son derece zor olduğu bir yaşam tarzı da vardır. Çocuklarının hayatının ilk birkaç yılını yetiştirilmelerine odaklanarak geçirmek isteyenler için özellikle sorunludur. Bu nedenle, bir çocuğun ilk yıllarının tadını çıkarmanın hiçbir garantisi olmadığından, anne olma adımını atarken genellikle şüpheler ortaya çıkar. Ayrıca, tüm süreci başka bir sorumlu yetişkinin yardımı olmadan geçirmek zorunda olan tek ebeveynli aileler de vardır. Ve Evet! evlat edinmeye açık olan kişiler genellikle süreci karmaşık bulurlar. Gerçekten de evlat edinme süreçleri uzun ve pahalıdır ve bazen anne baba adaylarının uzun yolculuklar yapmasını gerektirir. Bu nedenle pek çok kişi, çocuğu olmayan bir çocuğa yuva vermek yerine in vitro tedavileri tercih etmektedir.

Bu Zorluklarla Nasıl Başa Çıkılır?

Annelik sizin için her zaman bir hayal olduysa, bunu gerçekleştirmenin imkansızlığı, ömür boyu sürecek duygusal bir yaraya yol açabilir. Acı verici olsa bile gerçekliği nasıl kabul edeceğinizi bilmeniz ve imkansız için savaşmaya ve acı çekmeye devam etmek yerine çabalarınızı hayatınızı yeniden yönlendirmeye odaklamanız önemlidir. Elbette bu kolay bir yol değil. İç gözlem, öz bakım ve gerekirse profesyonel bir psikologun yardımını içeren bir dizi değişiklik yapmanız gerekir. İşte bazı faydalı ipuçları.

1. Gününüze Odaklanın

Aktif kalmalı ve günlük aktivitelerinizi ihmal etmemelisiniz. Bu, anne olmanın sizin için karmaşık veya imkansız olduğu fikrine kafa yormamanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca günlük işlerinize devam ederek en yaygın pekiştireçlerinizi kaybetmezsiniz.

2. Anne Olamamanın Yükünü Paylaşın

Etrafınızda sizi seven ve destekleyen insanlar olduğunda, onların hayatınızı daha az acı verici hale getirmek için orada olduklarını unutmayın. Onların varlığının tadını çıkarın ve kendinize iyi bakın. Acınız yalnızca sizindir, ancak başa çıkmanıza yardımcı olacak birinin olması asla acıtmaz.

3. Partnerinizle Samimi Olmayı Bırakmayın

Hem siz hem de eşiniz çocuk istiyorsanız, ilişkinizin bir kısmını (veya tamamını) hamile kalmaya çalışarak geçirmiş olabilirsiniz. Bunu yapamama gerçeğinin, partnerinizle olan ilişkinizi ihmal etmenize neden olmadığından emin olun.

4. Acınıza Odaklanın ve Onu Geride Bırakın

Daha önce de belirttiğimiz gibi, çocuksuz bir hayat gibi istenmeyen bir gerçeği kabul etmek gerekli ama zor. İyileşme sürecinin bir kısmı, duygusal acıya odaklanmak, onu analiz etmek ve geride bırakmak için onunla yüzleşmekten ibarettir. Suçluluk duyguları ve aşağılık ya da kaygı düşünceleri bu duygusal çerçevenin bir parçasıdır. Bununla birlikte, yerleşik hale gelmemelidirler.

5. Geleceğinizi Planlayın

Şimdinin belirli sınırlamalarını kabul etme görevi, geleceği yeniden yönlendirmeye başlamayı içerir. Çocuğunuz için gerçekten önemli bir yer ayırdıysanız, her şeyin dağıldığını hissetmek tamamen normaldir. Bunun üstesinden gelmek için iyi bir egzersiz, hayatınızdaki diğer hedeflere doğru ilerlediğiniz bir zaman çizelgesini görselleştirmektir.

Profesyonel Yardımın Önemi

Çocuk sahibi olamamak, profesyonel müdahale gerektiren bir yük olabilir. Bu durumun kendisi yüzünden değil, anksiyete bozuklukları veya depresyon gibi neden olduğu her şey yüzünden. Bu nedenle anne olamama durumunun size çok ağır geldiğini düşünüyorsanız, psikolojik danışma randevusu almaktan çekinmeyin. Gerçeği kabul etmek, teslim olmak anlamına gelmez, bu sizi inciten şeylerle başa çıkma cesaretini verir. Üstelik bunu tek başınıza yapmak zorunda da değilsiniz.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi