Yaşam

Atatürk'ün Ardından

Masmavi denizin gözyaşlarıyla boğulduğu gündür 10 Kasım. Saatlerin bir türlü 9’u 6 geçemediği, koskoca bir milletin aynı anda babasız kaldığı gündür 10 Kasım…

Bağımsızlık meşalesini yakan, ülkeyi aydınlığa çıkaran, işgal kuvvetlerini yurttan söküp atan iradenin adıdır Mustafa Kemal Atatürk. Herkesin bitti sandığı bir memlekette çoban meşalelerini bir araya getirip bağımsızlık savaşını başlatan Atatürk hem yedi düvele hem de ülkeyi kemirip bitiren kuvvetlere karşı muazzam bir mücadele vermiştir. Tek başına giriştiği bu mücadele, zamanla dalga dalga yayılmış ve ülkenin gencini, yaşlısını, kadınını, erkeğini tek bir ülkü etrafında toplayıvermiştir.

Tarihte az görülen ve belki de hiçbir ülkeye nasip olmamış bir lidere sahip olmanın haklı gururunu yaşamalıyız. Çünkü o sadece büyük bir komutan değil aynı zamanda eşsiz bir lider, büyük bir yenilikçi, dil, eğitim ve tarih konularında derin bilgilere sahip olan bir aydındır.

Okuduklarını, deneyimlerini ve ön görülerini bir vatanın kurtuluşunda ve kuruluşunda ilmik ilmik işlemiştir. Bağımsız Türk ülkesini kurup, Cumhuriyeti ilan ettikten sonra ülkenin dört bir yanında başlattığı aydınlanma hareketi, Batı’nın bile ilerisinde olan devrimleri, Türk’e Türk olduğunu bir kez daha hatırlatan yenilikleri sayesinde bu millet bir kez daha öz benliğine kavuşmuştur.

Bugün dünyanın birçok coğrafyası savaşla ve yıkımla karşı karşıya kalmasına rağmen Türk Cumhuriyeti Atatürk’ün yıllar önce imzalanmasını sağladığı anlaşmalar ve yaptığı yenilikler sayesinde varlığını sürdürmektedir.

Onun açtığı yol ve gösterdiği hedef dünün ve hatta şimdinin bile çok ötesindedir. Çünkü o ufkun ötesini görmeyi kendine amaç edinmiştir. Bu doğrultuda yaptığı tüm yenilikler, 1923’ün Türkiye’sinden 2023’ün Türkiye’sine kadar uzanan ve hiç dinmeyen, susturulması mümkün olmayan güçlü bir sestir.

Büyük Gazi’yi her yıl 10 Kasım’da saygıyla anarken aynı zamanda ondan bir kez daha güç alarak vatanımız için mücadeleye devam etmeliyiz. Çünkü asıl savaşın cehaletle ve karanlıkla olduğunu söyleyen Atatürk’ün manevi ruhuna ve bizlere bıraktığı bu eşsiz vatana ancak ve ancak çalışarak sahip çıkabiliriz.

Yine hüzünlü bir güz mevsiminde 10 Kasım sabahında onu arıyor ve anıyoruz. Atatürk, iki Mustafa Kemal’in olduğunu söylemişti, Biri şu an bedenen aramızda değil ancak diğeri her bir Türk çocuğunun, gencinin gözlerinde, yüreklerinde, damarlarında ve ruhunda yaşamaya devam ediyor. Çünkü Mustafa Kemal, bir bedenin ötesinde bir fikir ve bir yaşam şeklidir.

Atatürk’ün ilkelerini, devrimlerini algılayıp anladıkça ve hayatımıza uyguladıkça hem ülküsü yüksek bir insan olmanın ne demek olduğunu daha iyi anlayacak hem bu güzel yurdumuza sahip çıkan bir yurttaş olacağız.

Her bir vatandaşın saatleri akmaya, zaman hızla ilerlemeye devam etse de kalplerimizdeki saatler hâlâ 9’u 5 geçmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle biz Türk milleti için çalışan, çabalayan büyük kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha saygıyla, duayla, minnetle ve şükranla anıyorum… Ruhun şad olsun büyük kurtarıcı…

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi