Sağlıklı beslenmenin, yaşam kalitemizin üzerinde etkisini bilmeyeniniz yoktur. Markete gittiğimizde önümüzde duran yüzlerce ürünün içeriklerini hiç merak ettiniz mi? Ya da özellikle son zamanlarda organik beslenmenin popüler olmasının sırrını merak ettiniz mi?Peki, sizlere farkındalık yaratacak, aynı zamanda yeni bir beslenme alışkanlığı kazandıracak belgesel önerilerim var desem? Bu belgeseller beslenme konusunda doğru bildiğiniz yanlışları bir bir yıkacak ve beslenme alışkanlığınızı sorulatacaktır.
Avusturya yapımlı belgesel; tartışmalı beslenme tarzı olarak görülen ketojenik beslenme üzerine hazırlanmış ve uzman görüşleri ile desteklenerek çekimi tamamlanmış belgeseldir. Belgeselin üzerinde yoğunlaştığı konu ise ketojenik beslenme tarzı ile yaygın olan hastalıkların tedavisine yardımcı olmak.Sağlıklı yaşamak ve kutu kutu ilaç içmek istemeyenlerdenseniz bu belgesel size ilham kaynağı olmaya aday. Hastaların son durumunu ve öğrenmek istediğiniz ketojenik diyet konularına The Magic Pill sağlıklı yaşam belgeselini izleyerek ulaşabilirsiniz.
Beslenme alışkanlıkları, gıda ve sağlık sektörü ile ilgili birçok belgesele imza atan Kip Andersen ve Keegan Kuhn’un yönetmen koltuğunda oturduğu 2014 yapımı olan Cowspiracy: Sürdürürülebilirliğin Sırrı isimli belgeselde, fabrika hayvancılığının dünyanın kaynakları üzerinde olumsuz etkisi vurgulanıyor. Hem çevreye verilen zararlar, hem de sivil toplum kuruluşlarının duyarsızlığı anlatılıyor. Gıda sektörünün küresel ısınmaya etkileri ve özellikle çevreci grupların neden buna müsaade ettiği sorgulanıyor. Hollywood yıldızlarından Leonardo Di Caprio’nun da desteklediği belgeselde, dünyanın beslenme ihtiyacımızı kaldırabileceği kadar doğal kaynağı olmadığı ve fabrikalarla, atıklarla, sera gazı salınımıyla çevreye verdiğimiz zarar gözler önüne seriliyor.
Beslenme üzerine ilgisi ve araştırmaları oldukça fazla olan Andersen yaptığı araştırmalar sonucunda Amerika’da ölüm nedenlerinin genellikle kalp krizi, kanser ve şeker hastalığı olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu hastalıkların ilerlemesinde beslenme tarzının önemli bir yeri olduğunu görmüştür. Belgeselin vermek istediği asıl mesaj ise; kurumların hastalıkları ortadan kaldırmak yerine, hasta olarak devam etmeleri sağlamak olduğunu vurguluyor. Sağlıklı bir yaşamın sebze ağırlıklı beslenme ile mümkün olacağını savunuyorlar. Hayvansal gıdaların günümüz konuşlarında sağlıksız, biraz daha açıklayıcı olursak; hareketsiz ve ilaçlı olarak yetiştirilmesini eleştirerek hayvansal gıdalara bu bakımda karşı çıkıyorlar. Amerikan yapımlı belgesel, beslenme üzerinde hayvansal gıdaların kötü koşullarını gün yüzüne çıkarıyor.
Değişen beslenme alışkanlıklarının; obezite başta olmak üzere kalp rahatsızlıkları, kanser hastalıkları ve diyabet rahatsızlıklarını bu alışkanlıklar beraberinde artmasını araştırıyorlar. Dikkat çekilen nokta ise işlenmiş hayvansal gıdaların kalıtsal hastalıklar üzerindeki etkisi. Belgeselde bitkisel protein ve hayvansal protein olmak üzere iki grubu test etmek üzere sağlık durumları gözlemliyor. Yaşam kalitenizin beslenme alışkanlığınıza bağlı olacağını en açık şekilde anlatan belgesel, bilimsel veriler ve gerçek yaşamdan alınan insanlarla izleyenleri etkileyici bir yapıma imza atıyor. Sağlıklı bir yaşam tarzına geçmek istiyorsanız mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
6 bölümlük bu belgesel de gıda sektörünün, görünmeyen yüzünü ele alıyor. 2018 yapımı belgesel, günlük hayatta tükettiğimiz birçok ürünün genetik yapısının nasıl değiştirildiğini ve bunlara izin veren yönetimleri / yöneticileri açığa çıkarıyor. Bal, yer fıstığı, tavuk, sarımsak, süt ve balık gibi global ticaret hacmi geniş ürünlerin her birini ayrı bir bölümde ele alan Gıda Suçları, tükettiğimiz bu ve benzeri birçok daha fazla verim almak amacıyla yapılan sahtecilikleri anlatıyor.
Sağlıklı yaşam belgeseline tam tersi yönde şekerli besinler tüketerek başlıyor. Şekerden bahsedilen konu masum görünen doğal şekerlerdir. Belgesele başlamadan önce ise sağlık kontrollerini yaptırıyor. Damon günlük ortalama 40 küp şeker alması gerektiğini hesaplıyor. Başlangıçta imkânsız gibi görünsede sadece kahvaltı süresinde 20 küp şeker oranını aldığını görüyor. Kahvaltıda ise sadece biraz yoğurt, 400 ml elma suyu ve mısır gevreği tüketerek bu şeker oranını yakaladığını görüyor. 2 ay boyunca şeker ağırlıklı bir deslenme tarzına başlıyor. Meyve yerine meyve sularını tercih ediyor. Doğal meyve suyunun bir bardağı yaklaşık; 34 küp şeker eş değer geliyor. Süre boyunca şekerin vücutta başlattığı rahatsızlıklar ve Damon üzerindeki değişimi gözlemlemek için izleyebileceğiniz sağlıklı yaşam belgeseli.
Belgeselin asıl konu aldığı; ABD üzerinde çevreye zarar veren, çalışanların hakkına saygı duymayan ve sağlıklı gıda üretimi yapanlara büyük tepki olarak çekimi tamamlanan belgeseldir. Gıda endüstrisinin gizlenen yüzünü ortaya açıkça çıkaran yapımcılar; tercih edilen, tüketilen ve güvenle tüketilen besinlerin hiç bilmediğiniz gerçeklerini gün yüzüne çıkarıyor. market raflarında envai çeşit besinlerin, neden bu kadar göz alıcı olduğu düşündünüz mü? İşte tam da bu nedenlerle besinlerdeki tüm hileleri sorgulayan, hayvanların ve hayvansal gıdaların yolcuğundan, çalışan haklarına kadar aslında insanlık için önemli konuları araştıran belgesel.