Benim birçok hikayem var, çoğu insanlara örnek oluştururken, kimi insanlara da tarzımdan dolayı birçok eleştiriye maruz kaldım, neticede ben başarılı ve donanımlı bir kadınım, dolayısıyla dünyaya geliş amacım insanlara fayda sağlamaksa eğer, faydayı önce kendime sonra insanlara sağlamalıyım, deneyimlerimi siz dogaladogru okuyucularımıza ve beni takip eden sevgili takipçilerime en yalın ve en doğru bilgiyi vermek benim görevim. Dolayısıyla ben sizlere deneyimlerimi paylaşırken, sağlık, yaşam fitness olsun kendimde uygularken bile geniş kapsamlı bilimsel test araştırmalarını yapıp uyguladım en doğru sonuçları uyguladıklarımı sizinle paylaşıyorum.
Lütfen deneyimlerimi kendinizde uygulamadan, cilt yapınızı, sağlık sorunlarınızı, vücut kitle endeksinizi, herhangi bir gıdaya – ürüne alerjiniz olup olmadığını, düzenli kan tahlillerinizi yapıp kendiniz için en uygun olanı en doğalından uygulamanız mümkün olduğunu yazımın en başında hatırlatmak isterim.
Şimdi gelelim 42 yaşında olmama rağmen yaşımı söylediğimde herkesin şok olduğu genç görünmemin sırlarını sizinle paylaşmaya…Yaşım 42 olmasına rağmen, cilt yaşımın 33 olduğunu öğrenince ben bile şaşırmıştım! Peki, nasıl mı başardım? Cevabı oldukça basit: doğal yaşam. Yıllar önce, sağlığımı ve dış görünüşümü olumsuz etkileyen beslenme alışkanlıklarım ve cilt bakım ürünlerimden vazgeçmeye karar verdim. Ve biliyorsunuz ki ben aynı zamanda beslenme, yaşam şeklimi değiştirdiğimde aynı zamanda ameliyatsız 71 kilo verdim. Şimdi geriye dönüp baktığımda, bu kararın hayatımın en doğru kararlarından biri olduğunu söyleyebilirim.
Beslenmenin Cilde Etkisi
Beslenmemizin cilt sağlığımız üzerindeki etkisi yadsınamaz. Ben, bol sebze, meyve, lif ve protein ağırlıklı bir beslenme planı benimsedim. Doğal olarak yetişen besinleri tüketmeye özen gösterdim ve paketli gıdalardan uzak durdum. Bu sayede vücudum düzenli olarak gerekli vitamin ve mineralleri alarak kendini yeniledi. Özellikle c vitamini cilt kollajeni için oldukça önemli, besinleri içeriden alamadığım zaman, dışarıdan takviyelerle destekliyorum, bunların arasında C vitamini, kollajen, ve retinol. Unutmayın ben bunları 40 yaşımdan sonra kullanmaya başladım, 30 yaşıma gelene kaar cildime uyguladığım tek şey sabun ile temizlemek, güneş kremi düzenli kullanmak... Kendinize ne kadar çok müdahale ederseniz kendinize o kadar zararınız dokunacaktır, etkisini hemen göstermese de kimyasal ürünler ileriki dönemlerde cildin erken yaşlanmasına lekeler oluşmasına ve kırışıklıkların oluşmasını sağlıyor! Evet kırışık önleyici kremler bile :)
Kimyasalların Cildi Nasıl Etkiliyor?
Kimyasal cilt ürünleri ise genellikle birçok zararlı madde içerir. Parabenler, sülfatlar ve sentetik kimyasallar gibi bileşenler uzun vadede ciltte tahrişe neden olabilir veya alerjik reaksiyonlar ortaya çıkarabilir. Ayrıca bu maddelerin bazıları hormonal dengenizi de bozabilir. Doğal olmayan ürünlerin kısa vadede güzel sonuçlar verebileceğini düşünebilirsiniz ama uzun vadeli kullanımlarda ciddi sorunlarla karşılaşmanız kaçınılmaz olabilir. Bir önceki maddede zaten gerekli uyarıyı yapmıştım.
Doğal Yaşamın Faydaları
Doğal bir yaşam tarzı benimsemenin sadece cilt sağlığına değil, genel sağlığımıza da birçok faydası var:
Daha genç bir görünüm: Ciltteki canlılık ve parlaklık artar.
Daha az sağlık sorunu: Bağışıklık sistemi güçlenir, kronik hastalık riski azalır.
Daha fazla enerji: Vücut doğal besinlerle daha iyi beslenir.
Daha iyi bir ruh hali: Doğal yaşam, stresi azaltır ve ruh halini iyileştirir.
Siz de doğal yaşama geçiş yapmak istiyorsanız:
Beslenmenizi gözden geçirin: Daha fazla doğal ve taze besin tüketmeye çalışın.
Cilt bakım ürünlerinizi kontrol edin: İçerik listelerini okuyun ve doğal ürünlere ve vegan ürünlere yönelin.
Stresten uzak durun: Yoga, meditasyon gibi aktivitelerle rahatlayın.
Yeterli uyuyun: Cildin kendini yenilemesi için uyku çok önemlidir.
Unutmayın! en az 2 -2.5 litre su tüketimi, sağlıklı bir yaşam tarzı, sadece fiziksel ve cilt sağlığınızı değil, aynı zamanda ruh sağlığınızı da olumlu etkiler. Ayrıca, doğayla bütünleşmek sadece fiziksel sağlığımızı etkilemez; ruh halimizi de olumlu yönde destekler. Taze gıdalar tüketmek ve kimyasal maddelerden uzak durmak, stres seviyenizi azaltabilir ve genel yaşam kalitenizi artırabilir.
Kısacası, temiz ve doğal beslenmenin önemi büyük. Hem vücudumuza hem de cildimize olan etkileri göz ardı edilemeyecek kadar derin. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinerek yalnızca dış görünümümüzü değil; içsel sağlığımızı da güçlendirebiliriz. Doğanın sunduğu kaynakları kullanarak kendimize en iyi şekilde bakmalıyız!
En önemlisi de herkes kendi güzellik yolculuğunda farklıdır ama doğallık her zaman en iyi seçenek olacaktır! Benim deneyimim, doğal yaşamın mucizelerine inanmamı sağladı. Siz de bu yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?