Sağlık

Gribe Karşı 10 Doğal Yöntem

Adaçayının içerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğazda yerleşen enfeksiyon ve iltihaplarda (farenjit, jinjivit gibi) yararlı olduğu bilinmektedir. Adaçayının bakteri ve virüsler üzerinde etkisini ortaya koyan çalışmalar bunlarla sınırlı değildir. Adaçayı yaprağı özütü ve ravent kökü özütü ile hazırlanan kremin bir başka virüs tipi olan ve dudaklarda uçuk enfeksiyonu etkeni üzerinde de etkili olduğu tespit edilmiş. Etkisinin virüs üzerinde etkisi bilinen bir ilaç olan asiklovir kadar kuvvetli olduğu bildiriliyor. Ülkemizde henüz gargara şeklinde hazırlanmış bir ürün bulunmadığından yoğun derişimli çay hazırlayarak uygulamanız mümkün.

Özellikle mevsiminde tüketilen balık, içerdiği yağ asitleri sayesinde bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine son derece fayda sağlıyor. Balığın gribe ve enfeksiyonlara karşı vücudu koruduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmış durumda. O zaman ne yapıyoruz , yaz kış soframızdan balığı eksik etmiyoruz.

Ekinezya, grip, soğuk algınlığı ve göğüs tıkanıklığı gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarını önlemesinin yanı sıra idrar yollarında gelişen enfeksiyonların da vücuttan atılmasını sağlar. Bunun için 2 hafta boyunca her gün yemeklerden sonra 1 bardak ekinezya çayı içmelisiniz.

 

A, C vitaminleri, folik asit ve demir yönünden zengin olan ıspanak grip ve soğuk algınlığına karşı koruyucudur. Tansiyonu düşürürmeye yardımcıdır ve kan pıhtılaşmasını azaltır.

Kefir besin değeri sayesinde bağışıklık sisteminin oluşması ve güçlenmesine yardımcı ve iskelet sistemi sağlığına destek olabilir. Bununla birlikte sindirimi kolay olan kefir, yapısında bulunan vitamin, mineral ve proteinlerle de sağlıklı bağışıklık sisteminin devamına destek olabilir. Kefir probiyotik özelliği ile patojen yani hastalığa yol açan mikroorganizmaların sindirim kanalında çoğalmalarına engel olur, bakteri ve mantar enfeksiyonlarına karşı koruyucu etki gösterir.

Nar kış aylarının vazgeçilmezidir. B ve C vitaminleri bulunuyor. Potasyum, fosfor ve magnezyum mineralleri açısından da zengindir. İçerdiği antioksidanlar sayesinde vücudumuzun korunmasında etkilidir. Aynı zamanda içerdiği asitler de zarda bulunur. Nar tüketilirken zarları ayıklanarak yenir. Ancak narı zarı ile birlikte tüketmemiz gerekiyor. Suyu çıkarılırken zarlarla birlikte suyu çıkarılmalı. Narenciyelerde bulunan başta C olmak üzere A ve B vitaminleri, Demir, Kalsiyum, Potasyum, Magnezyum, Sodyum, Brom ve Fosfor bulunuyor. Kabuğu ise Potasyum deposu. hücre yenilenmesinde aktif rol oynayan bu vitamin ve mineraller, kışın sağlığını kaybetmeye uygun hale gelen vücudumuzun iyileşmesi için birebir.

Sarımsak virüs ve mantar gibi mikrobiyolojik ajanlara karşı bir kalkan gibi görev yapan sarımsak; enfeksiyon hastalıklarının önlenmesi ve hızlı bir şekilde iyileştirilmesine yardımcı olur. Dolayısıyla nezle ve gripten idrar yolu enfeksiyonu ve ayak mantarına kadar her türlü hastalıktan korunmak ve bu hastalıkların iyileşmesine yardımcı olur.

Eğer düzenli tüketirseniz bağırsak floranızı geliştirerek bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir. Grip ve soğuk algınlığından korunmanıza yardımcı olur.

Su bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir. Grip ve soğuk algınlığında vücudumuzdan toksinlerin ve mikropların daha kısa sürede atılabilmesi için mutlaka yeterli su tüketimine ihtiyaç vardır.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi