Kayısı Çekirdeği Ve Vücudumuzda Yaptığı

Kayısı çekirdeği denince aklıma hep, çocukken kabuğunun bir yanını yere sürterek deldiğimiz, daha sonra bu delikten içini boşaltarak düdük yaptığımız çekirdek gelir, ancak bu düdüğü öyle kolay kolay herkes çalamazdı. Böyle alman flütü gibi alt dudağınızın önüne koyup havayı kuvvetli bir şekilde içine üflemek gerekiyordu, çok tiz bir sesi olurdu bunların, küçükken mahalledeki tüm çocuklar bunların virtüözü olmuştuk ama düdük seslerinden kafaları şişen büyükler pek de memnun değillerdi bu düdük konserinden ama biz gayet keyif alıyorduk :). Neyse gelelim kayısı çekirdeğine özellikle acı olanının b 17 vitamini deposu olan ve kanser hastalığının baş düşmanı bir sevgili meyve çekirdeğimizdir. Türkiye genelinde en az kanser vakası Malatya'da görülüyormuş, bunda kayısı cenneti olmasının payı muhakkak vardır gibime geliyor, acısını hiç yiyemedim ama, acı olmayanı en sevdiğim kuruyemişler kategorisinde ilk üçte yer alır. Gelelim kanser konusundaki becerisine; buğday, elma çekirdeği ve bademin de katkısıyla b17 vitamini eksikliğini giderip vücutta kötü oluşumların birikimini engelliyormuş, bu bile kullanmamız için yeterli sebep oluyorken gelin isterseniz aklınızda soru işaretleri ve şüpheler olmadan rahatlıkla kullanmanıza fayda sağlayacak kayısı çekirdeği ile ilgili tüm cevapları alalım ne dersiniz?

Kayısı Çekirdeği Faydaları

"Kayısı çekirdeği yararlı mı yoksa zararlı mı?" tartışmaları sürerken ben sizlere onu tüm yönleriyle tanıtayım dedim ve ilk sırayı kayısı çekirdeğinin faydalarına verdim.

Kayısı çekirdeğinin içinde A, D, K ve E vitaminlerinin yanı sıra kanserle mücadele önemli bir etki sahibi olduğu söylenen B17, başka bir isimle laetril adı bir madde de yer alıyor.
Bu nedenle kayısı çekirdeği birçok konuda vücudun yanında yer alabiliyor.
İçindeki B17 sayesinde kanserli hücrelerin oluşumunu, oluşmuş olanlarınsa genişlemesini engellediği yine yapılan araştırmalar içinde.
Bolca vitamin barındırması sayesinde kayısı çekirdeği bağışıklık sistemini güçlendirici bir etki de yaratabiliyor.
Bu özellikleri dışında yüksek kan basıncını dengelemede yardımcı oluyor. Bu sayede yüksek tansiyonu olanlara destek oluyor.

Kayısı çekirdeği, yağ olarak kullanıldığına selülitlerin görünümünü azaltıp oluşumunu önlüyor.
Bununla da kalmayan kayısı çekirdeği yağı, cildi nemlendiriyor, kırışıklık karşıtı bir etki yaratıyor, cildin yaşlanmasını geciktiriyor.
Sivilcelerin hızla geçmesine destek oluyor.
Kayısı çekirdeği yağı, ağrıları dindirmede de önemli rol oynuyor.

Kayısı Çekirdeği Kullanımı Nasıl Olmalı?

Hadi diyelim ki onu kullanmaya karar verdik "peki, nasıl kullanacağız? sorusunun yanıtını vermeye sıra geldi.

Kayısı çekirdeği olarak adlandırılan ve yukarıda da söylediğim gibi kayısının içinden çıkan çekirdeğin sert kabuğunun kırılmasıyla ortaya çıkan, badem benzeri madde, doğrudan tüketilebiliyor ya da kayısı çekirdeğinin yağı hazırlanarak bu yağ kullanılabiliyor.
Yağ, diğer birçok yağ gibi cilde doğrudan sürülerek kullanılabilir ama zeytinyağı gibi cilt tipinize uygun başka bir yağ ile karıştırmanız da büyük önem taşıyor.
Aktarlardan hem doğrudan yenebilir hem de yağ haline kolayca ulaşabileceğiniz kayısı çekirdeğini tüketmeye karar vermeden önceyse bilmeniz gereken çok ciddi konular bulunuyor.
Çünkü kayısı çekirdeği, yukarıda saydığımız birçok faydasının yanında aslında vücuda ölüme dek varabilen ciddi zararlar da verebiliyor.

Büyük Tartışmalara Sebep Olan Kayısı Çekirdeği Zararları

Kayısı çekirdeğinin faydalarını ve nasıl kullanılabileceğini de söyledim ama kayısı çekirdeğini doktorunuza danışmadan asla ama asla tüketmemeniz gerektiğini de bilmelisiniz. Çünkü kayısı çekirdeğinin içinde bulunan laetril adlı maddenin, her ne kadar kanser önleyici bir madde olduğu söylense de buna dair tartışmalar hala devam ediyor ve bu maddenin aslında vücut için geri dönülemeyecek zararlar oluşturabileceği de söyleniyor.

Adını pek bilmesek de siyanürün üretimini kolaylaştırıldığı söylenen bu madde nedeniyle aslında vücudumuzda birçok toksin birikebiliyor.
Günde 30 ila 60 adet arasında kayısı çekirdeği yenmesinin ciddi zehirlenmelere, koma haline ve hatta ölüme dek varabileceği söyleniyor.
Hatta size kısaca şöyle söyleyeyim; vücut ağırlığınıza göre yemeniz lazım, örneğin her 5 kilo için 1 adet kayısı çekirdeği, yani; 70 kilo birisi bir seferde en fazla 14 tane yemelidir ve gün içinde 30 adeti geçmemesi sağlığınız için daha makul olur.
Üstelik bu sayılar söz konusu bir çocuk olduğunda 5 ila 10 arasındaki az miktarlarda bile ciddi etkiler gösterebiliyor.
Bu nedenle asla ama asla kayısı çekirdeğini doktorunuza danışmadan, bir çerez, bir kuru yemiş gibi yememeniz gerekiyor.
Kayısı çekirdeği yağına geldiğimizdeyse, harici bir kullanım söz konusu olacağından bu denli ciddi zararlardan söz edilmiyor.
Ağrılarınızı dindirmek, cildinizi nemlendirmek ya da kırışıklıklara, selülitlere karşı önlem almak için cildinize kayısı yağı sürmeye karar verirseniz yine de tedbiri elden bırakmamanız, zeytinyağı gibi farklı yağlarla bu yağı seyrelterek kullanmanız ve tabii her şeyden önemlisi öncesinde mutlaka konunun uzmanı doktorlara danışmanız gerekiyor.

Sözün kısası, kayısı çekirdeğini yemeye ya da yağını kullanmaya karar vermeden önce mutlaka doktorlarınıza danışmanız, özellikle ciddi, kronik bir rahatsızlığınız varsa, hamilelik dönemindeyseniz ya da ciddi alerjik reaksiyonlar gösterebilen hassas bir bünyeye sahipseniz tüketmemeniz gerekiyor. Siz, siz olun, fayda sağlamak için bile olsa sağlığınızı riske atacak bir harekette, davranışta bulunmayın, aman diyeyim. Benden uyarması.