"Masal dinlememiş çocuklar büyüyünce kedi resmini bile cetvelle çizerler" diyor büyük şair Cemal Süreya. Masal dinlemek çocuklara neler öğretir, onlara hangi anlamları katar? Bu soruların yanıtları masalların iç dünyalarında saklı. O saklı hazinelere ulaşmak için kulak vermeli masala ve masalların taşıdıkları anlamlara.
Masallar, asırlar boyunca insanlığın ortak belleğinden süzülüp günümüze ulaşan kutsal anlatılardır. İnsanların hayallerini, erişmek için uğraştıkları amaçlarını ve ulusların fikir dünyalarını en etkileyici bir dille sunarlar okurlarına, dinleyenlerine.
Ünlü masal araştırmacısı V. Propp yapmış olduğu masal tasniflerinde, bu fantastik metin türlerinin/ sözlü anlatıların birçok versiyonunun bulunmasına rağmen masallarda ortak kimi ögeleri ve aşamaları tespit etmiştir.
Kahramanın sonsuz yolculuğuna çıkabilmesi için ilk olarak erginleme süreci başlar. Birçok mitik anlatıda ve efsanede karşımıza çıkan bu durum masalların da çarpıcı özellikleri arasında yer almaktadır.
Masalların, bölgeden bölgeye anlatılırken değişikliklere uğramış olduğunu da söyleyebiliriz. Öyle ki Fransızların ve İngilizlerin masal anlatıcılarının olaylara farklı açılardan baktıklarını dile getiren ünlü folklorist R. Dorson, Büyük Kedi Katliamı adını verdiği eserinde köylülerin masal ile iç içe yaşadıklarını da anlatmaktadır.
Masallar, çocukları uyutmak; büyükleri ise uyandırmak için anlatılır. Peki bizi uyandıracak şifreleri nasıl çözeceğiz?
E. Fromm ve S. Freud’a göre psikanalizime başvurmalıyız. Düşlerin, arzuların, tutkuların ve erişilmesi tabu olarak görülen kimi isteklerin masallarda kendini gizliyor olduğunu dile getiren psikanalitik yaklaşımın savunucuları, Kırmızı Başlıklı Kız, Külkedisi, Pamuk Prenses masallarının göründüğünden çok daha farklı kodları bünyelerinde taşıdıklarını ileri sürmüşlerdir. Öpüldüğünde prense dönüşen bir kurbağadır çoğu kez kulaklarımızda kalan ya ayaklar altında ezildiğini söylesek o kurbağanın, bu size hangi duyguları uyandırır?
Rapunzel’in saçları belki de cennete doğru çıkan bir merdivendir. Kendi miracına ulaşmak isteyen insanların uhrevi yaşamlarında duymak istedikleri bir tatlı huzurdur belki de kovaladıkları.
Mavi Sakal masalında, girilmemesi gereken odaya giren yeni gelinin yaşadığı trajediyi nasıl ele almalı? Tüm bunlar aslında sadece çocukların değil insanların ortak belleklerine seslenen kimi kodlardır. Bunları doğru okuduğumuz sürece hayatın gayesini, ulusların yaşama bakış açılarını da görebiliriz. Örtülü anlamlar şeklinde sunulan ifadeler, gizli kapıların ardında birçok gizemli gerçeği de barındırmaktadır.
“Çocuklarınızın zeki olmasını istiyorsanız, onlara masallar okuyun. Daha zeki olmalarını istiyorsanız, onlara daha fazla masal okuyun.” diyen Albert Einstein’ın masalların insan zekasıyla olan bağına yaptığı vurgu oldukça çarpıcı, öyle değil mi?
Gizemli odalar, açılmaması gereken sandıklar ve tılsımı, gizemi bol mistik mağaralar. O mağaralardaki hazineyi bekleyen evranlar, yılanlar ve ejderhalar…
Çoğu kez açıl susam açıl dediğimizde açılan kapıların gerçekte karşımıza dönen bir kapı olarak çıkması ne kadar da ilginç. Çok fazla şey bildiğini iddia eden insanların, sürekli devinen ve kutsallığı her gün başka şekillerde ve formlarda tezahür eden dünyanın içerisinde sıkışıp kalması üzerine çokça düşünmeliyiz?
İnsanlığın içine sürüklendiği girdaplardan çıkmasının yolu, yine Öz’ünü ve kendi kimliğini anlatan masallarda saklı olamaz mı? Günümüzün bolca renkli ancak bir o kadar da kirletilmiş dünyasında kendimize hangi rengi seçebiliyoruz?
Büyük şair Özdemir Asaf, “Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu,/ Birinciliği beyaza verdiler.” dizelerinde hayatın bu kesif grilerinden ve kasvetli havasından dem vurmuyor muydu? Masalların içinde kimi zaman yokluk, sefalet vardır kimi zamansa hınzır bir mizah. Bunları yakalamak her çağda ve yaşta farklılaşabilir. Örneğin çocukken bir masaldan aldığımız lezzet büyüdüğümüzde damağımıza farklı bir şekilde çalınabilir. Bu nedenle okumaktan ve dinlemekten asla ama asla vazgeçmemeliyiz. Çünkü her masal bize farklı zamanlarda farklı bir şeyler öğretebilme gücüne sahiptir.
Anadolu masallarından da alacağımız öylesine büyük bir lezzet var ki. Sanırım bu da başka bir yazının konusu olacak kadar gizemli ve büyük bir öneme sahip. O hâlde şimdiden tüm okurlara bol masallar…