Genel Kategori

Ökse Otunun Mitolojik Hikayesi Ve Faydaları

Ökse otuyla ilgili bahsedeceğim uzunca konular var ama ilk başta onu biyolojik olarak inceleyelim ne dersiniz? Ökse otu her mevsimde yaprakları olan ağaçların dal ve gövdeleri üzerinde yaşayan yarı asalak bir bitkidir.Yani doğada kendi halinde yetişip dallanıp budaklanan bir bitki değildir. Çünkü ökse otu yaşayabilmek için bir ağacın gövdesine sarılması gerekir.Öyle ki sarıldığı ağacın kimyasını bozararak ağaç ölene kadar varlığını sürdürür.Birazdan anlatacağım mitolojik hikayesinde aşk ile olan bağı da böyle kuruluyor. Aşk da öyle değil midir insanı tıpkı o ağaç gibi çaresiz bırakır deli- divane eder, kimyasını bozar, ne terk edersin ne edilirsin, bağların öyle güçlüdür ki ölünceye kadar kopamazsın tıpki ökse otu ile ağaç gibi. Eğer orman yürüyüşü yaptıysanız mutlaka rastlamışsınızdır yeşil yapraklı minik top top kırmızı meyveleri vardır, daha doğrusu Türkiye’deki türleri genelde kırmızı, beyaz ve kırmızı minik minik topçuklar. Yalnız ilginç bir şekilde kuşlar yiyebiliyor meyvesini ama insanlar için zehirli. Kuşlar, bitkinin yapışkan tohumunu gagalarına alıp dallara sürterek veya kursaklarında yumuşattıkları meyve çekirdeklerini dalların üstüne dışkılayarak yeni bitkilerin kök salmasını sağlarlar. Bu tohum ne suyun içinde, ne toprakta ne de başka bir ortamda filizlenemediği (kök salamadığı) için, bitki ancak bu şekilde üreyebiliyor, yani ökse otu bu şekilde çoğalmayı ökse otuna borçlu. Dolayısıyla ökse otunun sap ve yapraklarının zehirleyici etkileri de bulunabildiğinden onu mutlaka güvenilir yerlerden temin etmeniz ve doktorunuza danışmadan asla tüketmemeniz gerekiyor. Aynı şekilde kronik bir rahatsızlığınız, alerjiniz, düzenli olarak kullanmanız gereken ilaçlar ya da uygulamanız gereken özel bir diyet varsa ya da hamilelik ve emzirme dönemlerindeyseniz de asla doktorunuza danışmadan ökse otu tüketmeye başlamamalı, sağlığınızı farkına varmadan riske atmamalısınız. Şimdi gelelim Ökse otunun kültürel anlamına, bilenleriniz vardır, ökse otu Hristiyanlar içinde oldukça önemlidir. Fakat kültürel anlamı, diğer Noel ve yılbaşı unsurları gibi sadece Hristiyanlar'a özgü değildir; çok fazla sayıda kültürde ve Hristiyanlık'tan çok öncelerde de görülmektedir. Birazdan ökse otunun İskandinav Mitolojisi'ndeki hikayesinde bahsedeceğim. Ökse otunun Noel süslemesi olarak veya birbirini sevenlerin altında öpüşmesinin beklendiği bir bitki olarak anılmasından çok önce İskandinav Mitolojisi içerisinde kendisine anlam bulduğu göreceğiz. Şimdi gelelim İskandinav Mitolojisi'ndeki hikayesine...

Odin ve Frigg'in oğlu Baldr, tanrılar tarafından sevilen bir tanrı olmanın yanı sıra ışığın, iyiliğin ve saflığın tanrısıydı. Güneş şeklindeki kalkanıyla ve sarı saçlarıyla etrafa ışık saçan Baldr'i herkes severken onu kıskanan bir tanrı vardır o da “Loki". Baldr, bir gece rüyasında ölüler diyarı tanrıçası Niflheimde Hell ile birlikte olduğunu  görür ve diğer tanrılarla konuştuğunda bunun kötüye işaret olduğu söylerler. Herkes tarafından sevilen Baldr'in ölebileceği korkusu kısa sürede yayılır ve Loki, iyilik tanrısının ölebileceğine sevinen tek tanrı olur. Bu korkunun üzerine diğer tüm tanrılar Baldr'in korunmasını isterler. Bunun üzerine ne yapacağını bilemeyen anne tanrıça Frigg, yeryüzünde bulunan bütün hava, su, toprak ve ateş gibi elementlere, suda, havada ve karada yaşayan bütün canlılara oğlu Baldr’e zarar vermeyecekleri konusunda yemin ettirir. Böylece Baldr ölümsüz olur. Tabii tüm canlılar Baldr'i sevdikleri için karşı gelmezler. Frigg, tüm canlılardan koruma sözünü aldıktan sonra Asgard'ı kutlama alanına çevirir ve eğlenceler düzenlenir. Asgar'da olanlar Baldr'i canını yakabilecek cisimler atmaya başlarlar ama Baldr'in asla canı yanmaz. Bunun üzerine diğer tanrılar Baldr'in üzerine nişan alıp oklar, mızraklar atarlar ama canlılar sözünü tutup Baldr'i korurlar…Loki, tüm bu olanlara oldukça sinirlenir Baldr’e olan yoğun ilgiyi kıskanır ve daha fazla nefret etmeye başlar Baldr'den. Gerçekten tüm canlıların onu korumadığına inanır ve yaşlı kadın kılığına bürünüp Frigg'le konuşmaya gider ve sorar: Loki: "Sahiden tüm canlılara kutsal yemin ettirdin mi?" Frigg :  “Sadece Ökse otundan yemin istemedim çünkü zararı olamayacak kadar küçüktü" der. Loki bu cevap karşısında oldukça çok sevinir ve plan yapmaya başlar. Ökse otunu bulup onu bir ok kadar sivri hale getirir. Bu sırada eğlenceler devam etmekte ve  diğer tanrılar nişan alıp Baldr'i vurmakla meşgullerdir.  Loki, Baldr'in kör kardeşi Hod'a ökse otu okunu verir ve Hod'un nişan alıp atmasına yardımcı olur. Baldr herkesin içinde yığılır ve oracıkta ölür. İşte Baldr'i öldüren asıl şey Frigg'in küçük diye umursamadığı ökse otudur. Baldr'i gemiye bindirip sonsuz denize bırakılar Niflheimde ile birlikte olabilsinler diye. Anne tanrıça Frigg yıllarca durmadan ağlar, tüm doğaya ve tanrılara oğlunu yeniden diriltmesi için yalvarır. Gözyaşlarının düştüğü ökse otunun yapraklarının aralarından küçük çiçekler çıkar ve bu dua üzerine Baldr yeniden dirilir. Anne tanrıça Frigg mutluluktan ne yapacağını şaşırır ve ökse otunun altında tüm canlıları tek tek öper. İşte o gün bugündür, bu inanışa gönül vermiş insanlara göre, ökse otunun altında öpüşmenin, uğur, şans, mutluluk getirdiğine inanılır ve bir şükran simgesidir. Ökse otunun nordik mitolojisindeki yerini öğrendikten sonra şimdi gelelim faydalarını öğrenmeye.

Ökse Otunun Faydaları Nelerdir? 

  • Ökse otunun özü kan basıncını düşürerek, kardiyovasküler sistem üzerindeki baskıyı ve stresi hafifletebilir ve aterosklerozun (damar sertliği) etkisini azaltır. Hipertansiyonun etkisinin azaltılması; felç, kalp krizi ve koroner kalp hastalıklarının önlenmesine yardımcı olabilir. Ökse otu özü ayrıca nabzı yavaşlatmaya yardımcı olur, bu da kalbin zorlanmasını azaltır.
  • Ökse otu boğaz ağrısı, öksürük ve bronşiyal iltihaplanma durumlarında tahrişi yatıştırır, göğüsteki rahatsızlığı ve sıkışıklık hissini azaltmaya yardımcı olur. Vücudun ve beynin aynı anda sakinleşmesini sağlayarak, astım krizlerinde görülen öksürme, hırıltılı solunum ve panik davranışlarının engellenmesini sağlar. Bu özellikleri sayesinde ökse otu epilepsi hastalığı için de eski lokman hekimler tarafından yıllar boyunca ilaç olarak kullanılmıştır.
  • Ökse otu faydaları arasında bağışıklık sistemini güçlendirmesi de yer alır. Bu özelliği aynı zamanda kanser tedavisinde kullanılmasını da sağlar.
  • Antibakteriyel, antioksidan ve antiviral kapasitesi, vücudun mükemmel bir savunma hattına sahip olmasına yardımcı olur.

 

  • Ökse otu, aşırı kramp ve menstrüel dönem ağrılarında çay şeklinde kullanılabilir. Ancak, kas spazmlarını ve enflamasyonu yatıştıran, gerginliği ve krampları hafifletmeye yardımcı olan ökse otu çayı hamilelik ve emzirme dönemlerinde mutlaka bir doktora başvurularak tüketilmelidir. Hamilelik döneminde uterus kasılmalarını tetikleyebilir.
  • Ökse otu, pek çok hastalığa iyi geldiği gibi vazodilatasyon (damar genişlemesi) ve spazm giderici etkisiyle migren üzerinde de büyük fayda sağlar.
  • Ayrıca yüksek tansiyon kaynaklı baş ağrılarını da kısa sürede giderir. Ökse otu migren atağının başlayacağı hissedildiğinde çay olarak tüketilirse atakların yıpratıcı etkileri en aza indirilmiş olur.
  • Yatmadan önce içilen bir fincan ökse otu çayı sinirleri yatıştırır, dinlendirici bir uyku uyumanızı sağlar ve solunum sıkıntılarını yatıştırır. Böylece uyku sırasında ortaya çıkan horlama veya nefes düzensizlikleri gibi problemleri azaltır.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi