Birçok insan “Seni seviyorum” demeyi zor buluyor. Gerçekten de, yüzlerce şarkının, şiirin ve film senaryosunun ardındaki ilham kaynağı olan bu üç küçük kelime, çoğu zaman oldukça sorunlu olabilir. Bu tür insanlar bunu hissedebilir ama söyleyemezler. Görünüşe göre korkuları veya güvensizlikleri sınırlar ve engeller oluşturuyor. Bu sözler söylenmese bile, gösterilmelidir. Sonuçta, derin duyguları ortaya çıkarmanın sonsuz yolu vardır. Ancak günün sonunda hepimiz sevildiğimizin söylenmesini severiz. Bu onaylanmış hissetmenin bir yolu… duygusal bir okşama. Bazıları, bu sıvı aşk ve kırılgan bağlar zamanlarında, “Seni seviyorum” kelimelerinin neredeyse hiç söylenmediğini öne sürüyor. Bunun nedeni, bunu yapmak, belirli insanların üstlenmek istemediği türden bir taahhütte bulunma istekliliğini gösterir. Bu nedenle klasik “Senden hoşlanıyorum”a başvurmak daha kolay, daha basit ve hatta daha az zararlı…

Neden Bazı İnsanlar "Seni seviyorum" Demekte Zorlanırlar?

Birinin size ilgi duyduğunu veya daha derin duygular barındırdığını sıklıkla hissettiğiniz için, duyguların yüksek sesle ifade edilmesi her zaman gerekli değildir. Bunu basitçe farklı şekillerde gösterebilirler. Bununla birlikte, günün sonunda, sizi sevdiklerini yüksek sesle duymayı hala özlüyorsunuz. Terazinin diğer ucunda ise bu üç kelimeyi aşırı derecede kullanan, neredeyse anlamını yitirecek kadar tekrarlayanlar vardır. Yine de, şüphesiz, gerçek sevgi hayatınıza anlam katar ve sizi sevildiğini hissetmek kadar mutlu eden çok az şey vardır. Ama sevildiğinin yüksek sesle söylenmesi gerçekten bu kadar önemli mi? Kesinlikle en samimi sevgi gösterisi olarak görülme eğilimindedir. Belki de “Seni seviyorum” demeyi zor bulan insanların genellikle benzersiz psikolojik özelliklere sahip olduğu gerçeğini hesaba katmalıyız. 

Yetiştirilme Şeklimiz

Yaşamı boyunca maalesef Anne babasından hiç “Seni seviyorum” duymamış olan insanlar var.  Aslında birçok çocuk duygusal iletişimden yoksun ortamlarda yetişmektedir. Bu durumlarda, duyguları onaylanmaz ve duyguları sürekli olarak bastırılır ve kontrol altına alınır. Yapılan bir araştırma bu gerçeğin altını çizdi. Bu araştırma, ebeveynlerin sosyo-duygusal becerilerinin, bir çocuğun duygularını tanıma ve ifade etme konusunda az ya da çok usta olup olmadığını belirlediğini ileri sürdü. Bu nedenle, küçüklüğümüzden beri yapıyorsak ve ailelerimiz bize alıştırmışsa, hissettiklerimizi ifade etmek her zaman daha kolay olacaktır.

Savunmasız Olma Korkusu 

“Seni seviyorum” demeyi zor bulan birçok insan, bu sözleri ifade etmenin kırılganlık anlamına geldiğine inanıyor. Hissettiklerini yüksek sesle ifade etmenin onları kırılgan hale getirdiğini varsayarlar. Ayrıca genellikle güvensizdirler ve hissettiklerini söylemenin oldukça aceleci olacağını düşünürler. Duygusal olarak başkalarına açılmayı zor bulan kişiliklerdir. Bunun nedeni, tüm yaşamlarını kendilerini korumak için zırh ve savunmaların arkasına gizlenerek geçirmeleri ve onlara sahte bir kararlılık görünümü vermeleridir.

Bağlanmak İstemeyen İnsanlar

“Seni seviyorum” yerine “Senden hoşlanıyorum” demeyi tercih edenler olduğunu başta belirtmiştik…Bu uygulama bağlılıktan kaçınmaya çalışanlar tarafından kullanılma eğilimindedir. Aslında aşık olabilirler ama sağlam bir ilişki istemiyorlar veya buna hazır değiller. Bunun yerine, söyledikleri ve ifade ettikleri şeylerde diyalektik hokkabazlığı tercih ederler.

“Senden hoşlanıyorum” ifadesi, çekicilik olduğunu ve birlikteliğinizden keyif aldıklarını açıkça ortaya koyar. Ancak, daha sağlam bir bağdan kaçmak için daha derin bir şey ifade etmekten veya içinizde gelecek için herhangi bir umut uyandırmaktan kaçınırlar.

Aleksitimi: “Seni seviyorum” Diyememek

Aleksitimi bozukluğu da “Seni seviyorum” dememe sebebi olabilir. Bu psikolojik durum, kişinin kendi duygularını tanımlamada ve ifade etmede açık bir zorluk olarak tanımlanır. Bu nedenle, acı çekenler hissettiklerine bir isim veremezler ve sonuç olarak, hissetseler bile “Seni seviyorum” diyemezler.

Hissetmediğini Söyleyemezsin

Bariz olanı belirtmeden bu makaleyi bitiremeyiz. Bu, hiç kimsenin, istese bile, hissetmediğini ifade edemeyeceği gerçeğidir. Aslında “Seni seviyorum” dememeye karar vermek bir olgunluk ve sorumluluk eylemidir. Çünkü kimseyi aldatmak, boş umutlar beslemek doğru değil. Ayrıca, bir ilişkinin ortasında, eşinizin bu üç küçük kelimeyi söylemeyi bıraktığını ve duygusal iletişiminin yoğunluğunu kaybettiğini fark ederseniz, size olan sevgisinin azaldığı açıktır.

Gördüğünüz gibi, insanların “Seni seviyorum” demeyi zor bulmasının birkaç açıklaması var. Bazen, yetiştirilmelerinin sonucudur. Diğerlerinde, bu sadece güvensizlik, korku ya da taahhütte bulunma isteksizliğidir. Her ne olursa olsun, bu sınırlayıcı savunmalardan vazgeçmek ve kalbimizde olanı içtenlikle ifade etmek her zaman tavsiye edilir.