“Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı yeniden sıfırlamak”, dinlemekten en çok zevk aldığım, Şebnem Ferah şarkısıdır, şimdi bu yazımı okurken arkadan bu şarkıyı açın ve müziğin sesini kısmayın, kalbinizin haykırışlarını duymanıza yardımcı olacaktır.
https://www.youtube.com/watch?v=yjGigzkkXMM
Kaç defa yeniden başladım hayata, her başladığımda ne kadar yoruldum, başka şehirler, başka insanlar, üzüntülerim, mutsuzluklarım, evet bir kadın olarak ben de fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldım, aç kaldım, zorluklar çektim, bitti dediğim noktada her seferinde yeniden ayağa kalktım. Kolay olmadı yeniden bir hayata başlamak 1 defa da değil, inanın sayısını hatırlamıyorum, hayat çünkü bana hiç kolay seçenekler sunmadı, ve ben her seferinde kendimi öldürdüm, ölüm varsa yeniden yaşam da vardır çünkü, bir şeylerin başlaması için bir şeylerin bitmesi lazım, bir önceki olumsuz yaşadığınız olayları, üzüntülerinizi, kendinize olan düşmanlığınızı, o karanlık yanınızı öldürün ki yeniden doğa bilesiniz. Birçok yeni hayatım oldu ve bunlar ışığı kapatıp yorganı üstüme çekip yastığıma sarıldığımda başladı, kalbim zaten hayal kırıklıkları müzesi olmuştu :). Kendimi her defasında dalgalar içindeki bir cam şişe gibi gördüm. Ben her gün batımında kumsala inip yıkılan kalelerimi izledim, yeniden yapmak için yeniden güneşin doğmasını bekledim.
Kendime hiç acımadım, durmadan benliğimde uzun yolculuklara çıktım, bana acı veren ne varsa onlarla savaştım, her yeni doğduğumda filizlenen bir ağaç gibi oldum, en büyük hedefiniz belki olmayabilir ama en anlamlı hedefiniz kendinize sarılmak olsun. Kimsenin sizi anlamasını beklemeyin, sadece yeniden doğmak için, sıfırlamak için her şeyi gücünüzü kullanın. Siz güçlüsünüz yaparsınız biliyorum, bu yazımı okuyan her birinizin içine dokunmak adına bu yazımı yazıyorum. Siz de yapabilirsiniz kolay olmadığının farkındayım ama kendinizi bulacaksınız, yeniden doğacaksınız. Hayatınızı gülümseyen taraflarına bakın ve kahkahalar atın, yarın yokmuşçasına ne kaybederiz ki yeniden başlayarak? Bir çok kişi yaptığı mesleği ya hayata tutunmak için yapar ya da sevdiği için yapar, ve mecburi yaptığınız bir mesleğiniz varsa eğer işe ilk başta en çok yapmak istediğiniz bir mesleği hobi edinerek başlayabilirsiniz, bu noktada kendinize vakit ayırmayı unutmayın. İsterseniz çevrenizdeki nesneleri değiştirin, yaşadığınız şehri ya da dış görünüşünüzü, ama geçmişinize reset atmak için zihninizi değiştirmelisiniz.
Zümrüdüanka Kuşu efsanesini bilir misiniz? Size kısaca şöyle anlatim; Zümrüdüanka kuşunun her kanadında ayrı bir renk ve ayrı bir güzellik varmış,ayrıca her kanadından farklı bir melodi çıkarmış, ölümüne yakın kendisine ottan çalıdan çırpıdan çok yüksek bir yuva yaparmış, sonra bunu en dipten tutuşturur, en tepesine tüner ve en güzel şarkısını söylermiş. Buna zümrüdü anka'nın son şarkısı derlermiş, ama yanıp da kül olduktan sonra küllerinden taptaze bir zümrüdüanka doğarmış.. Siz de zümrüdüanka kuşu olun ve küllerinizden doğun,biten bitti şimdi yeni bir yaşam zamanı, kavrulmadan, yanmadan, acı çekmeden bunu yapmak ne mümkün? Her başlangıç yepyeni dünyalara taşır bizi ,yeni ilişkilere, yeni dostluklara, öğretilere götürür bizi. Bebeklik biter, çocukluk başlar, sonra gençlik, evlilik, çocuk sahibi olma, yaşlılık diye devam eden bir serüvenin tam ortasında buluyoruz kendimizi, ama tüm bunları yaşarken hepimizi birleştiren tek bir nokta vardır, İnsan Olmak… Kendinize döndükçe dünya döner, kendi doğallığınızı buldukça ağaçlar, çiçekler can bulur. Hayatta kalmak için bir çok nedeniniz, arzularınız , hedefleriniz vardır, kendinize küsmeyin, doğanın yaşamın size ihtiyacı var çünkü, sabırlı davranın, kararlı olun , sıkıntılara katlanmayı becerebilen insanlar olun ki başarmanız daha kolay olsun. Sevmediğiniz, keşke böyle olsaydım dediğiniz bütün yanlarınızı öldürün. “kin, sinir, gurur, kibir…v.s”. Bunlardan vazgeçmediğiniz sürece yeni bir hayata, yeniden doğmak çok zordur.
ÖLDÜRÜN NE KADAR KARANLIK YANINIZ VARSA, ÖLDÜRÜN Kİ BEMBEYAZ BİR HAYATA DOĞUN. Her zaman cesur olun unutmayın hayatınızı tamamen değiştirecek kararlar almak sadece sizin elinizde. Mesela yeni bir bakış açısını kabullenerek başlayabilirsiniz, kabullenme asla edilgin bir razı oluş değildir. Olup bitenleri doğru değerlendirmeyi, üzerine düşen sorumluluğu ne eksik ne fazla görebilmeyi ve sorumluluğu bütünüyle başkalarına ya da kendisine yüklememeyi gerektiren bir eylemdir. Sorumluluğu asla sürekli başkalarında aramayın, yaşananların gerçekçi biçimde değerlendirilmesini engellersiniz ve çoğu zaman kendinizi kandırmanızdan başka sonuç yaratmaz. Asıl çözüm ise yaşadığınız sorunların nedenlerini saptamak ve değiştirilebilir olanları değiştirebilirsiniz. Elinizde olmayan bahtsızlıkların esiri olmayın, kendi kurduğunuz ağın esiri olmayın. İşler iyice Arapsaçına dönmeden hemen özgür olmayı tercih edin… Biliyorum çoğunuzun “kolaysa sen değiştir!” diyorsunuz… Benim de değiştirdiğim çok şeyler oldu. Oldukça saygın bir mesleğim var, Öğretmenim ama kabiliyetim ve istediğim bambaşkaydı, dövme sanatçısı olmak istedim, nitekim hayalini kurduğum mesleğe ilk başta bir set olarak başladım ve bu yolda ilerledim. Şimdi düşünüyorum da bu yolda yapabileceğim en iyi şey ise deneyimlerimi becerilerimi insanlara öğretmek... Çünkü öğretmek yazmak her seferinde kendi tekamül yolculuğuma yardımcı oluyor...
Zaman; kumsala çizili eski bir şarkının kırık notalarıdır,bir dalga gelir siler ve gider, bize zaman değil kendimiz gereklidir, bu yüzden geçmişe takılıp kalmayın, size bir kazanım sağlamayacaktır.Kaderinizde ne olduğunu ya da nasıl olacağını ancak yaşadıktan sonra anlayabilirsiniz. Yani sıfırdan başladığınızda bu da sizin kaderiniz olacaktır, nitekim insanın sonsuz kaderi vardır, ve o kaderleri belirlemek sadece sizin elinizde, Neyi bekliyorsunuz o zaman? Bırakın sıyrılın gidin cehennemizden. Severek ve çok istediğiniz bir tercihiniz illa ki vardır, şimdi hemen başka istikamete gitmek için dümeninizi kırın, korkmayın yeniden doğdunuz diye yıkımlar olmayacak, kendi cennetinizi yaratacaksınız. Kainatın sırlarını keşfedin, benlik doğalınıza dönün, kendi aleminizi ve iç dünyanızı aydınlatın….