Sonbaharı, kışı herkes ne yazık ki benim kadar sevmeyebilir, yaz mevsiminde tüm enerjimi, hayat neşemi kaybederken Sonbahar geldiğinde kırlarda koşan tavşan gibi oluyorum. Fakat bazı insanlarda ne yazık ki bu durum tam tersi işliyor, sonbahar geldiğinde ağaçlardan yapraklar dökülmeye başladığında tüm yaşam enerjilerini kaybederler. Yaz mevsiminin yavaşlaması ve sonbaharın yaklaşmasıyla birlikte daha uzun geceler, soğuk günler ve daha az güneş ışığı ile karşı karşıya kalıyoruz. Birçok insan için sonbahar, rahatlık, kazak ve aromalı içeceklerle dolu bir zamandır. Sonbahar yapraklarının parlak ve canlı renkleri ve serin, berrak hava bir değişim duygusu getiriyor. Ancak bu değişiklik her zaman herkes için olumlu değildir. Çocuklar hem sanal hem de yüz yüze dersler için okula geri dönüyor ve tatil sezonu yaklaşıyor ve stresi artırıyor. Yaz aylarında keyif aldığımız pek çok aktivite, sonbaharın gelmesiyle birlikte durma noktasına gelir ve bu duygusal olarak yorucu olabilir.
Sonbahar kaygısı, Mevsimsel Duygudurum Bozukluğuna (SAD) benzer, ancak doktorlara göre, her zaman belirgin bir dış tetikleyici yoktur. İlk kez Ginny Scully adlı Galli bir terapist tarafından, hasta ardı ardına hastanın benzer endişeli duygularla Eylül aylarında kapısından içeri girmeye başlamasıyla keşfedildi. Sonunda, “sonbahar kaygısı” terimini geliştirdi. Sonbahar kaygısı tipik olarak sadece birkaç hafta sürer ve genelde Aralık ayı geldiğinde kaybolur. Sonbahar kaygısının belirtileri şunlardır:
• Depresyon ve azalmış ruh hali
• Endişe
• Sinirlilik
• Tükenmişlik
• Aktivitelere ilgi eksikliği
Sonbahar kaygısının tetikleyicilerini öğrenmek, kaygılı duygularla doğrudan başa çıkmanıza yardımcı olabilecek birkaç fikir sunacağım sizlere.
Az Güneş Işığına Maruz Kalma
Sonbahar kaygısının en yaygın nedenlerinden biri, güneş ışığına maruz kalmanın azalmasını içerir. Güneş ışığı vücudumuza D vitamini sağlar. Günde daha az saat güneş ışığı olması kişinin vücudunu etkileyebilir. Araştırmalar, D vitamini eksikliklerinin anksiyete ve depresyona yol açtığını göstermiştir. D vitamini takviyesi almak ve gündüz saatlerinde dışarıda vakit geçirmek, D vitamini eksikliği ile mücadele etmenin mükemmel bir yolu olabilir.
Mevsimsel Alerjiler
Yapılan araştırmalara göre, bir kişi alerjiyle savaşırken, bir kişinin depresyondayken yaşadıklarına benzer bir etkiye sahiptir. Daha yüksek polen mevsimleri, artan kaygı ve depresyonla ilişkilendirilmiştir. Alerjiler bağışıklık sistemine ve vücudumuza saldırır ve beyni de etkileyen iltihaplanma yaratır. Bu, hafif depresif semptomlara, üzüntüye, uyuşuk hissetmeye ve muhtemelen artan klinik depresyona kadar kaynar. Sonbaharda alerjiniz varsa, onları tedavi etmek depresyonunuzu ve kaygınızı tedavi etmenize yardımcı olabilir.
Daha az Egzersiz
Daha az gün ışığı, daha serin hava ve yoğun bir program, birçok kişinin sonbahar aylarında daha az çalışmasının yaygın nedenleridir. Düzenli egzersiz, ruh sağlığı da dahil olmak üzere sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek için gereklidir. Açık havada egzersiz yapmak yerine spor salonuna gitmeyi tercih etseniz bile, değişen bir programla bu zorlayıcı olabilir. Egzersiz rutininizi ihmal etmemeniz önemlidir. Günde sadece 30 dakikalık egzersiz ruh halinizi iyileştirebilir.
Cep Telefonuyla Fazla Zaman Geçirme
Çoğu zaman, araştırmalar, telefonunuzda veya tabletinizde gezinmenin, bizi endişeli hissettirerek bireyin zihinsel durumuna zarar verebileceğini göstermiştir. Kır yollarında, elma toplama, sonbahar düğünü fotoğraflarında bitmek bilmeyen keyifli sonbahar günlerinin fotoğrafları arasında gezinmek, bir felaket reçetesi olabilir ve bireylerin sosyal medyada kendilerini başkalarıyla karşılaştırmasına neden olabilir. Sosyal medyada vakit geçirdikten sonra nasıl hissettiğinizi anlamak önemlidir. Kaygıya neden olduğunu düşünüyorsanız, ara vermek önemlidir. Telefonunuzu günde 1-2 saat bir kenara koyun.