Bu farkları konuşmadan önce velilerimize bir önerim var. Bu yazıyı burada okumayı kesip hemen çocuğunuz için bir spor kursu araştırabilirsiniz. Çünkü bu yazıyı okuyup aradaki farkları gördükten sonra zaten yapacağınız ilk iş bu olacaktır.
Evet şimdi gelelim konumuza. Spor yapan bir çocuk fiziksel olarak spor yapmayan bir çocuğa göre nasıl farklara sahiptir? Bir çocuğun fiziksel gelişimi elbette bir şekilde kendiliğinden de olan bir şeydir. Çocuk büyür, gelişir, vücudu bir şekil alır ama bu şekil görünüşte bozuk bir gelişme de gösterebilir.
Örnek verecek olursak en yaygın şekilde görünen bozukluk omuz hizalarında olur. Dik duran bir çocuğun omuzlarının biri diğerinden aşağıda ya da yukarıda olabilir. Bunun olmasını yalnızca sporla önleyebiliriz. Bunu önlemek için önce olmasını beklersek bu yapacağımız en büyük hatalardan biri olur. Spor yapan bir çocuğun bacakları, kolları, elleri, ayakları diğer çocuklara göre daha düzenli bir büyüme gösterir ve görünüş net bir şekilde farklı olur. Spor yapan bir çocuğun göğüs yapısı vücudun tamamını düzenleyecek şekilde düzgün büyür ve muazzam bir dış görünüşe sahip olur.
En önemlisi spor yapan bir çocuğun buna doğru orantıda yemek düzeni de olacaktır ve bu da obezitenin önüne geçmek için en büyük silah olacaktır bizim için. Yani spor yapan bir çocuk yapmayan bir çocuğa göre en az 10 kat daha az obez olma riskine sahiptir. Hangimiz şişman, kendisi ile barışık olmayan, vücut şekli bozuk bir çocuğumuz olsun isteri. Elbette evladımızı her haliyle çok seveceğiz ama bir de onlar açısından düşünelim ve bunun önüne geçmek tamamen bizim elimizde.Geç olmadan bir şeyler yapmaya başlayalım ve çocuğumuz hayata karşı daha sağlam adımlarla bassın yere. Kendine güvenen bir birey olsun ve bunun için de size sonsuz sevgi duysun. Bu özelliklerin hepsi çocuklar arasındaki birer fiziksel farktır ve şanslı kısım hangisi siz karar verin.
Şimdi duygusal yönden inceleyelim çocukları. Spor yapan çocukta takım olgusu oluşur ve takım da yardımlaşmayı, diğer arkadaşının kararlarına saygı duymayı ve arkadaşlarına inanmayı ve güvenmeyi öğrenen çocuk aynı duyguların kendisine karşıda duyulduğunu hisseder ve kendine olan güveni artar. Bu özgüveni yakalayan çocuk kendini sever, arkadaşlarını sever, ailesini sever. Sevdiği kişiye karşı saygısı da artacak olan çocuklarımız hem sevgi dolu hem özgüvenli hem de sempatik bir kişilik kazanacaktır.Bu kişilik yapısı da çocukların çevresiyle sosyal bağ kurmasını kolaylaştıracak ve bu duygusal olgular çocuklarımız için hayatlarını kolaylaştıracak en önemli olgular olacaktır. İnsanlara, arkadaşlarına, ailesine, ve en önemlisi kendine güvenen çocuk kişiliği, karakteri oturmuş ve kaliteli bir sosyal hayata erişmiş bir çocuk olacaktır.
Eğer bizler çocuklarımıza bu kaliteli hayatı sunmak istiyorsak ki bunu istemeyen bir aile olabilme ihtimalini düşünmek bile istemiyorum. Çocuklarımızı muhakkak spora yönlendirmeliyiz. Onlarla spor yapmalıyız ve yaptığı sporda onun sürekli ve en büyük destekçisi olmalıyız. Biz onların iyiliği için bir şeyler yaparsak emin olun onlar çok, çok iyi olacaktır.
Biz doğru şeyler yapalım, çocuklarımız kaliteli bir yaşam sürsün.
Bu İçeriğe Ne Tepki Verirsiniz?
Çok Doğal
0
Faydalandım
0
Deneyeceğim
0
Öğretici
0
Hadi Canım
0
Beğenmedim
0