Su hayattır… Bu sözü çoğu zaman duyuyoruz ve gerçekten hakikati olan bir sözdür. Su gerçekten de hayattır ve hayatımızın büyük bir kısmını karşılamaktadır. Öyle ki vücudumuzun yüzde 60-70 i sudur. Günlük hayatta en az 1,5 litre su tüketmez sağlığımız için çok önemli ve birçok hastalığında önleyicisi durumundadır. Günlük yaşamda bile bu kadar öneme sahip olan su, spor yaparken önemini 2 kat daha artırmaktadır ve bu ihtiyaç karşılanmasa spor esnasında veya sonrasında ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Spor yaparken vücudumuzdaki toksinleri ter ile dışarı atarız ve bu durum vücudumuzda su kaybına neden olur. Spor yapan bir birey hareketli olduğu için idrar keseleri de hareketlenir ve tuvalet ihtiyacı gelir. Bu durum da kişi de su kaybına neden olur. Eğer bu durumlarda kaybettiğimiz suyu tekrar vücudumuza takviye etmezsek performans düşüklüğü ve kaslarımızda güç kaybı yaşarız. Bu da yaptığımız spordan faydalanma oranımızı düşürür ve sakatlıklara neden olabilir. Su içmek vücudumuzun yağ yakmasını da sağlar. Sağlık için içmemiz gereken su bize aynı zamanda hedefimize ulaşmada da yardımcı oluyor. Yani spor yaparken amacımız zayıflamak, yağ yakmak ve su içmek bunu da hızlandırdığı için hedefimize ulaşmamız için de bir araçtır su. Su aynı zamanda hücresel aktivitelerde de tol oynar ve vücut fonksiyonlarımızı daha rahat yapmamızı sağlar. Spor yaparken kaslarımız ve eklemlerimizi normalden fazla hareket ettirdiğimiz için suyun hücresel aktivitelerimizi artırmasına fazlaca ihtiyacımız olduğu göz ardı edilemez bir gerçektir. Spor yaparken vücut ısımız artar ve nefes alışverişlerimiz hızlanır. Buda vücudumuzdaki oksijen devir daiminin hızlanması demektir ve bu durum bir süre sonra vücudumuzdaki oksijen miktarını azaltır. Hücrelerimiz bu süreçte oksijen alamazsa bu gereksinimini kanımızdaki oksijenden karşılar ve bu doğrultuda kanımızdaki oksijen miktarı da düşer. Doğru aralıklarla içtiğimiz su hem vücut sıcaklığımızı dengeler hem de kanımızın ve hücrelerimizin oksijen ihtiyacını karşılar. Yani su içmenin zamanlamasını doğru yaparsak ne hücrelerimizi oksijen ihtiyacı için kan hücrelerini rahatsız eder ne de vücut sıcaklığımız artıp bizi rahatsız edecek seviyeye yükselebilir. Peki yeterince su içtiğimizi nasıl anlarız? Su alımı ihtiyacı kişiye göre ve yapılan aktiviteye göre değişir. Yapılan bir araştırmaya göre spor yaparken kaybedilen %3 lük bir su kaybı performansımızda %19luk bir düşüşe neden olur. bu yüzden kaybettiğimiz suyun takviyesini hemen yapmalıyız. Yeterince su içip içmediğimizi anlamanın en basit yolu da idrar rengimizi takip etmektir. Spor yaparken belli aralıklarla idrarımızı yapmak zorunda olacağımızdan bunu takip etmek kolay olacaktır. Eğer idrarımız açık sarı ise yeterince su almışız demektir.  Eğer idrarımız koyu sarı renk tonlarında ise bu yeterince su almadığımızı gösterir ve hemen su takviyesi yapmalıyız. İdrar rengimizin yanı sıra ağız kuruluğu, baş ağrısı, güçsüz hissetmek ve kaslarımızın kasılması da yeterince su içmediğimizi gösterir. Hayatımızın en önemli gıdası sudur. Suya en fazla ihtiyaç duyduğumuz an da spor ve egzersiz yaptığımız zamanlardır. Bu durumlarda su ihtiyacımızı karşılarsak vücudumuzda yapacağımız hareketleri yapmamızda bize kolaylık sağlayacaktır ve sakatlanmayarak bize en büyük ödülü verecektir. Su içmeyi alışkanlık haline getirmeliyiz ve su içmek için illa susamayı beklememeliyiz. Unutmayın… SU HAYATTIR.