Sindirim Sistemi üzerinde Etkisi
- Günde bir su bardağı kadar içeceğiniz zerdeçal suyu, sindirim sisteminizin sağlıklı bir şekilde çalışmasına destek oluyor ve hazmı kolaylaştırarak midenizin rahatlamasına, dolayısıyla bağırsaklarınızın da düzenli bir şekilde çalışmasına yardımcı oluyor.
- Üstelik bu etkiyi görmek için 1 sene boyunca beklemeniz gerekmiyor, yaklaşık bir haftanın sonunda bu etki hissedilebilir bir şekilde kendini göstermeye başlıyor.
- Düzenli tüketimde de aynı şekilde kendini göstermeye devam ediyor.
Vücuttaki İltihaplanmayı Önlüyor
- Zerdeçalın içinde kurkumin (curcumin) adlı aktif bir madde bulunuyor.
- Adı yabancı gelse de bu madde, vücudumuzun en yakın dostlarından biri aslında.
- Çünkü kendisi iltihaplanmaların önüne geçmede oldukça etkili.
- Üstelik bu etkisinden faydalanmak için zerdeçal suyunu 1 yıl kullanmayı beklemeniz gerekmiyor.
- İçtiğiniz her gün bu fayda, kendiliğinden daha etkili bir şekilde kendini göstermeye başlıyor.
Beynin Sağlıklı Şekilde Çalışmasını Sağlıyor
- Alzheimer veya demas gibi daha çok ilerleyen yaşlarda görülen ve beyinde oluşan bir problemden dolayı yaşanan hastalıkların önüne geçen zerdeçal suyu, bunu da yine içindeki kurkumin adlı maddeye borçlu.
- Elbette bu faydasından yararlanmak adına zerdeçal suyunu düzenli olarak tüketmek büyük önem taşıyor.
Vücudun Bağışıklık Sisteminin Kazanmasını Sağlıyor
- Zerdeçal, antiviral özellikler gösterdiğini zaten biliyoruz.
- Bu da çeşitli hastalıklara neden olan virüslerle savaşabildiği anlamına geliyor.
- Hal böyle olunca zerdeçal suyunu düzenli olarak tükettiğinizde vücudunuzun bağışıklık sistemini güçlendirmiş oluyorsunuz.
- Anlayacağınız, zerdeçal suyu tam da şu havalarda, hatta tüm kış boyunca elinizin altından eksik etmemeniz gerekenler arasında.
Kansere Karşı Vücudu Koruyor
- Zerdeçalın kanser türlerinin birçoğuna karşı, özellikle de akciğer, göğüs, prostat ve kolon kanserlerine karşı oldukça etkili olduğu biliniyor.
- Zerdeçalın bunu nasıl yaptığına gelince yine karşımıza kurkumin adlı madde çıkıyor.
- Zerdeçalın alametifarikası diyebileceğimiz bu madde, antikanserojen ve antiaterojenik özellikler gösteriyor.
- Başka bir deyişle, kanserli hücrelerin oluşumunu engelliyor, bu da yetmiyormuş gibi oluşmuş olan kanserli hücrelerin yayılmasını ve büyümesini engelliyor.
- İşte tam da bunun için zerdeçal suyunu günlük hayatımızın bir parçası haline getirmemiz gerekiyor.
Karaciğeri Zararlı Maddelerden Koruyor
- Zerdeçal suyu toksinleri vücudumuzdan olabildiğince uzak tutmamız konusunda da yanımızda.
- Toksin olarak adlandırılan bu zararlı maddeleri özellikle karaciğerden uzak tutarak ciğerimizin daha sağlıklı kalması konusunda vücuda yardımcı oluyor.
- Aynı şekilde safra kesesinin de düzenli bir şekilde çalışmasına destek veriyor.
Kalp - Damar Hastalıklarına İyi Geliyor
- Zerdeçal, kurkumin başta olmak üzere içindeki birçok yararlı madde sayesinde kan damarlarında kendine yer etmiş olan plakların, pıhtıların önüne geçiyor.
- Temiz damarlar da temiz bir kalp anlamına geliyor.
- Anlayacağınız zerdeçal suyu, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için de günlük beslenme rutininiz içine dahil etmeniz gereken bir içecek oluyor.
Eklemlerde Oluşan Ağrılara Ve İltihaplanmaya İyi Geliyor
- Yukarıda da bahsettiğim gibi, zerdeçalın içindeki kurkumin adlı maddenin iltihaplar üzerindeki etkisi, eklem ağrılarının da azalmasını sağlayabiliyor.
- Eğer iltihaplanmaya bağlı olan eklem ağrılarınız söz konusuysa zerdeçal suyunu düzenli olarak tüketmeniz tavsiye ediliyor.
Önemli Uyarı!
Siz zaten muhakkak yaparsınız biliyorum ama ben yine de uyarmış olayım.- Zerdeçalın bilinen ciddi bir zararı olmasa da aşırı tüketim söz konusu olduğunda birtakım yan etkileri olabilir, mide bulantısı ya da kusma gibi durumlarla karşı karşıya kalabilirsiniz.
- Bu nedenle zerdeçal suyu tüketiminde aşırıya kaçmamalı, günde bir su bardağından fazlasını içmemelisiniz.
- Aynı şekilde zerdeçal suyu da dahil olmak üzere herhangi bir karışımı düzenli olarak kullanmaya başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
- Özellikle kronik bir rahatsızlığınız varsa, vücudunuz ciddi alerjik reaksiyonlar gösteriyorsa bu konuda özellikle hassas davranmayı elden bırakmamalısınız.