Yaşam

Çocukların Söz Dinlememe Durumları

Çocuklar, serbest yaşadıklarını hayatlarını sınırlandırmak istemedikleri için hiçbir söze kulak vermezler. İstedikleri daima kendi çıkarlarıdır ve bu çıkarlardan doğan ilişkileridir. 

Çocuklarda dönem dönem ebeveynlerin sözünü dinlememe,bireysel takılma, yalnızca kendi bildiklerini yapma ve tekrarlama davranışları görülebilir. Bu bireysel takılma dönemi çoğunlukla 2 yaş döneminde başlıyor diyebiliriz. Peki neden bu yaşta başlıyor? 2 yaşın sorumlulukları nelerdir? Hep birlikte öğrenelim. 2 yaş dönemi; aynı zamanda çocukların tuvalet alışkanlığına başlama dönemi olarak da bilinir. Çocuk, artık kendi vücudunu tanır ve kendisini kontrol etmeyi öğrenir. Bu evrede çocuk, daha kararlı ve inatçıdır. Olduğundan daha da çok kıskanç olmaya başlar. Bu dönemde çocuklarınız arasındaki sevgi eşitsizliğine de ekstra dikkat etmelisiniz. Sınırlarınızın zorlanması gayet normaldir. Ebeveynlerinin tahammül derecelerini zorlayacak kadar sıkıntı çıkarabilir. Durduk yere ağlar, istedikleri yerine getirilmeyince bulduğu eşyayı fırlatabilir. kendisini yere atar ve bedenine zarar verebilir. Bu dönem zor bir dönemdir ama bedensel gelişimin de başladığı bir dönemdir. Ebeveynlerin olduklarından daha çok sabırlı olmaları gerekmektedir. Çocuklara söz dinletebilmenin birkaç noktası vardır. Olduğunuz konumu sınırlandırmak, kurallar ile belirginleştirmek, tatlı dil kullanmak, bir pekiştireç vermemek ve maddi gücünüzü kullanmamak. Örneğin, siz ne yaparsanız yaptınız lakin çocuğunuz yapmak istediği davranışta ısrarcı oluyor. Bu durumda oldukça sinirlendiniz ve artık kendinize hakim olamayacağınızı hissetmeye başladınız. Peki bu durumda ne yapmalısınız? 

Çocuğunuzun sözünüzü dinlemiyorsa, yapmanız gereken ilk şey sizin onun sözünü dinlemeniz gerektiğidir. Çünkü her çocuğun bir dili vardır. Her dilin de birer anlatmak istediği. Sizler önce çocuğunuzun beden diline yoğunlaşmalısınız. Neye ihtiyacı olduğunu, o an neden onu yapmak istemediğini anlamalı ve üzerine gitmemelisiniz. Sevmediği şeyi zorla yaptırmak veya yapmak istediği şeyi yapmasını bırakmaya zorlamamalısınız.

Bunların dışında, çocukları maddi kaynaklara yönlendirerek yapmak istediği davranıştan soyutlama durumumuz da oldukça hatalı bir davranıştır. Çünkü rüşvetle sevgi kazandırılmaz, zorla yapılması gereken iş yaptırılmaz. Çocuklar istemedikleri bir şeyi sırf ucunda başka bir şey veya ödül var diye yapmamalıdırlar. Zihinlerini bu kadar kolay satmalarına izin vermemelisiniz. Bu olay, çocuğunuzun büyüdüğü zamanlarda daha farklı şekillerde karşınıza çıkabilir. Buna dikkat etmelisiniz ve varsa da eğer bu davranışınızı törpülemelisiniz. Çocuğunuza beklemeyi öğretmelisiniz. Nasıl siz sabırlı iseniz bu dönemde, çocuğunuz ise kendisine ait sabrın ve sınırın farkında olmalıdır. Bu zorla veya pekiştireçe dönüt kesinlikle olmamalıdır. Eğer bu durumu çocuğunuza alıştırırsanız, gerçekleştirmediğiniz durumlarda saldırganlık davranışı gösterecektir. Sinirlenecek ve öfkesine hakim olamayacağı durumlar içerisine girecektir. Birden bire hiç istemediğiniz konumun içerisinde yer alabilirsiniz, bu sebeple dikkat etmeli ve daha da çok sabırlı olabilmelisiniz.

Çocuğunuzun sözünüzü dinlemediği zamanlarda temas çok önemli bir unsurdur. Ona sarılmalısınız ve sevginizi gösterebilmelisiniz. Sevgi her şeyin ilacıdır. Çocuğunuz hata yapsa da, sizi üzse de, etrafı dağıtsa da bağırıp çağırmamalısınız. Zor bir dönemden geçtiğini ve zamanla büyüyeceğini, bu süre zarfını çok özleyeceğinizi hiçbir zaman aklınızdan çıkarmamalısınız. O sebeple ortalığın dağılmasının ardından toplaması, sizi üzmesinin empatisini kurabilmesi, üzmelerinden ders çıkarması ve hatalarının farkına varması için ona fikirler vermeniz daha doğru olacaktır. Her an özeldir. Çocuğunuz ile geçirdiğiniz her saniyenin değerinin paha biçilemez olduğu kanısını zihninizde yaşamalısınız. Yanlış rol-model olmamalı, eşinizle doğru ve kararlı bir tutum sergilemelisiniz. Çocuğunuzun davranışından hoşlanmıyorsanız, eşiniz de sizin arkanızda durmalı ve çocuğunuzun davranışını törpülemelisiniz.

Çocukların bilinçaltındaki potansiyel farklılıklarını öğrenmelisiniz. Neyden hoşlandığını, neyi nasıl sevdiğini öğrenmeli ve bu duyguları ona karşı kullanmalısınız. Bunu yaparken çocuğunuzun siz gibi olmasını istememelisiniz. Çünkü onun karakteri sizinki ile aynı olacak diye bir durum söz konusu değildir. Size benzememesi veya eşiniz ile alakasının olmaması bir sorun teşkil etmez. Aksine daha özel olduğunun kanıtıdır. Ve buna saygı duymalısınız. Siz müzik ile sakinleşirken, çocuğunuz oyun ile sakinleşebilir. Sözünüzü nasıl dinleteceğinizi bulmak sizin elinizde. Sadece dediğim gibi sabırlı ve kararlı olmalısınız. Çünkü çocuklar kurallardan hoşlanırlar. Ama tavrınız ve iletişiminiz bu durumda çok önemlidir. Konuşma tarzınızın farkında olmalı ve çocuğunuzun hislerinin yoldaşı olmalısınız. Bir yetişkinle değil, çocukla konuşur gibi çocuğunuza sözlerinizi anlatmalısınız. Bu sayede sözünüzü dinleyecek ve yaptığı davranışları bilinçaltında sorgulamaya başlayacaktır.

Sevgiyle kalmanız dileğimle.

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi