İlginizi Çekebilir
Doğala Doğru

Patolojik Olmayan Narsisizm ve Duygusal Zırh

Doğala Doğru

Patolojik olmayan narsisizm hakkında konuşmak, belki biraz çelişkili gelebilir… Fakat genellikle “sıradan” dediğimiz insanlarda, yani kendi benliklerini yüceltmek için belirli sınırları aşmayanlarda mevcut olan narsisizm türünü adlandırmanın bir yolu.

Doğala Doğru
Gerçek şu ki, bu patolojik olmayan narsisizm, günümüz dünyasında sanıldığından daha yaygın. Patolojik narsisizmin yıkıcı sonuçlarına yol açmasa da, durumdan etkilenenler için önemli bir kendi kendini yok etme gücü yaratır. Her şeyden önce, acı çekenlerin doğal ve tatmin edici bir şekilde yaşamasını engeller. Patolojik olmayan narsisizmin hakim olduğu bir toplumda yaşadığımız söylenebilir. Gerçekten de, önemli sayıda birey bu durumla ilişkili özellikleri gösterir. Bu, özellikle duygusal zırhlarında ifade edilir. Kötü şöhretli bir empati eksikliği şeklini alır.

Patolojik Olmayan Narsisizmin Kökeni

Patolojik olmayan narsisizmin kökeni, bir kişinin hayatındaki en erken aşamalara kadar izlenebilir. Bazıları bunun anneyle veya bu rolü üstlenen kişiyle olan kusurlu bir ilişkinin sonucu olduğunu iddia ediyor. Kural olarak, yaşamın ilk iki yılında meydana gelen deneyimlerle bağlantılıdır, ancak o zamandan önce ve sonra da olabilir. Gebelik sürecinde, genellikle son derece güçlü bir anne-evlat bağı oluşur. Anne, bebek doğduğunda referans noktasıdır. Aslında, hayatının başlangıcında, onun yerini alabilecek kimse yoktur. Çocuğun benliğinin şekillenmeye başlamasını sağlayan ilk ihtiyaçlarıyla ilgilenir.

Öte yandan, bebek annesinden ihtiyaç duyduğu sevgi ve desteği alamazsa, referans eksikliği ile karakterize sahte bir benlik üretilebilir. Örneğin, bebek anneye jest yaparsa ve anne uygunsuz veya garip bir şekilde tepki verirse, bebek kendini çaresiz hissedebilir. Bu sık sık tekrarlandığında, bebeğin hiçbir şey beklemediği bir bağ oluşur. Bunun işaret ettiği anneden uzaklık onlara acı verir. Aynı zamanda, çocuk anneyi kayıtsız veya tehdit edici olarak gördüğü için bu acı kendini ifade etmenin bir yolunu bulamaz. Daha sonra çocuk kendini kapatmaya başlar.

Duygusal Zırh

Patolojik olmayan narsisizmde temel deneyim, pekâlâ annenin reddi ve bunun ürettiği zırh olabilir. Genellikle kendini farklı kas gerginliği modalitelerinde ifade eder. Çocuğun vücudu savunma modunda olduğu için daha katı hale gelir. Ayrıca, bebeğe duygularını inkar etme eğilimi dayatan bir tıkanıklığa neden olur. Bu şekilde açık ve esnek bir benlik oluşturmak yerine savunmacı bir sahte benlik oluştururlar. Aslında sonunda dünyadan çekilip, o dünyayı kendi benliklerine indirgerler. Bu onları, annelerinden bir yanıt gelmediği zaman, o ilk boşluk duygularından korur. Ayrıca, durum karşısındaki savunmasızlıkları nedeniyle onları korkudan korur. Sahte benlik hissetmekten kaçınır. Diğer hayvanlar dışarıda olanlardan beklenti içindedir. Besin kaynaklarını keşfetmek ve tehlikeden kaçınmak için tetikte kalırlar. Başka bir deyişle, dışarıdan yaşarlar. Benzer bir şey patolojik olmayan narsisizmde de olur. Hastaları, korku ve güvensizliğin bir ürünü olan dış dünyaya karşı aşırı uyanık bir tutum benimsemeye zorlar.

Empati Eksikliği

Hem patolojik hem de patolojik olmayan narsisizmde, belirgin bir empati eksikliği vardır. Savunmacı olan sahte benlik kapanır ama aynı zamanda şişer. Bu, acı çekenlerin çaresizlik ve boşluk duygularını gizlemek için kullandıkları maskedir. Bu koşullar altında, acı çeken kişi, korku ve boşluk tarafından mesken tutulduğu için kendilerini sevmekten acizdir. Bu özgüven eksikliğini, sürekli ve çoğu zaman umutsuz bir “kabul aynası” arayışıyla telafi etmeye çalışırlar. Başka bir deyişle, diğer insanların onayı, hayranlığı, övgüsü ve kabulü. Buna güvenemedikleri zaman benlikleri çöker ve depresyona girerler.

Başarı, şöhret, güç ve statü, hem patolojik olmayan hem de patolojik narsisizmi olan kişilerin hedeflediği hedeflerdir. Ancak duygusal zırhları, kendileriyle bağlantı kurmalarını engeller. Bu tür bir durumu tersine çevirmek için, narsisizmin nedeni ne olursa olsun, psikoterapi gereklidir.
 

Bu İçeriğe Ne Tepki Verirsiniz?