Kelimelerin Hikayesi

Ağzınla Kuş Tutsan Nafile: Kelimelerin Hikayesi

Bazen öyle olaylar yaşarız ki; İnsanlardan insanlıktan tamamen beklentilerimizi kaybederiz, belki de hayatta yaşanılan en incitici anlardan biri de her şeyden vazgeçtiğimiz anlardır. Bir insan eğer bir şeyden vazgeçtiyse, tüm güzellikler ona boş gelir... Bu yüzden kalbimiz kırıldığında ve sonradan o kişiden tüm beklentilerden vazgeçişlerimizde kullanırız "Ağzında kuş tutsan nafile" deyimini. İşte bu vazgeçiş artık hayattaki her şeyden en son safhasına ulaşmış ve bundan sonra geri dönüşü olmadığının en belirgin kelimesi olmuştur. Bundan sonra kim ne yaparsa yapsın artık bir geri dönüşü olmayan anlarımızda bu deyimi kullanırız. Bugün sizlere işte tam da burada yine ilginizi oldukça çekecek buram buram tarih kokan hikayeyi sizlere anlatacağım. Hadi o zaman zaman makinemize atlayıp ve yine Osmanlı devletine konuk olalım...  

Fransa o zamanlar yani 16. yüzyılda Habsburg İmparatorluğu karşısında güçlü olabilmek için Osmanlı devleti ile ittifak yapmıştır. Fransa her zor duruma düştüğünde Osmanlı, asker, donanma ve para desteğinde bulunarak Fransa’yı ayakta tuttu. Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlayan ittifak bir asırdan fazla devam etmişti... Nitekim 1532 yılında Fransa Kralı Fransuva, Venedik elçisine Şarlken'e karşı Osmanlılar sayesinde güvence altında olduğunu söylüyordu... İşte hikayemizde tam da Fransa ve Osmanlı Devletinin ilişkilerinin güçlü olduğu zamanda geçmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu'nun bu güçlü dönemlerinde, Fransa ile her alanda iyi ilişkilerin kurulduğu 16. yüzyıllarda  bir gün Fransız elçisi olarak görevine devam eden kişi, padişahın yanına giderek onu ziyaret etmek istemiştir. Fakat ne yaptıysa bir türlü padişahın huzuruna kabul buyurulmamış. Aklında ne kadar plan kurduysa, plan kurduğu ne kadar yol varsa denemiş, amma velakin, tam padişahın huzuruna geleceği son en son noktada orada padişahın kapı görevlisi olan kişi, padişahın huzuruna ısrarla çıkarmıyormuş.

Tabii Fransız elçisi bu kadar yapmadığı, denemediği yol kalmamasına rağmen bir türlü anlam veremiyormuş neden padişahın huzuruna çıkamadığını... Padişahla ne zaman görüşmek istese kapı görevlisi Fransız elçisine her seferinde "Padişahımız çok sinirli huzuruna çıkmanız mümkün değil" deyip sürekli ertelemelerde bulunmuş ve her şeyin sonunda hüsran ile göndermiş.

Fransız elçisi bir gün yine sonu yine hüsranla sonuçlanacağını bilse de yine gitmiş padişahın kapısına. Kapıcı bu durum karşısında her seferinde geri göndermekten sıkılmış ve en son çare olarak sinirlenerek, az önce yaşanan bir durumu anlatmak zorunda kalmış, ve başlamış Fransız elçisine söylenmeye... "Yahu sen ne laf anlamaz adamsın" demiş. "Padişahımız bu kadar sinirliyken seninle görüşmek isteyeceğini hiç sanmam. Az önce bir yabancı geldi  ve o yabancı da sihirbazmış... Görmeliydin o anda Padişahımıza neler yaptı, biz bile şaşırdık! Külahının altından tavşanlar çıkardı. Ateş haline gelmiş demir çubukları ağzında söndürdü. On adım ötedeki iğneye ip geçirdi. Dur daha bitmedi dahası da var!" demiş Fransız elçisine dönerek...

Fransız elçisi oldukça şaşkın bir şekilde: "Dahası ne ola ki acep?" demiş "Sihirbaz Padişahımızın karşısında havaya bir kuş uçurdu, sonra kuşa seslendi ve kuşla konuşmaya başladı, tam o sırada kuş geldi sihirbazın omzuna konuverdi, ve en son olarak da o kuşu havalandırıp tekrar uçuşu sırasında ağzı ile tutmuş. Biz hayretler içinde kalırken Padişahımız sinirlenerek sihirbazı kovdu, huzuruna onu dahi kabul etmedi."

"Yani Senin anlayacağın sayın elçi Padişahımızın huzurunda ağzınla kuş tutsan gene boş. Fakat bu saydıklarımdan daha büyük bir hünerin varsa söyle, o zaman padişah hazretlerine arz edeyim," demiş. İşte günümüze kadar gelen "Ağzından kuş tutsan nafile" deyimini; Hayatta yaşadığımız onca olayların en son safhasına ulaştığında ve bundan sonra geri dönüşü olmadığını düşündüğümüz anlarda kullanırız. Nitekim yaşamınızda asla kimseye "Ağzınla kuş tutsan da boşuna" cümlesini kullanacak kadar geri dönüşü olaylar yaşamamanızı temenni ederim. Yeni yılın ilk bu deyimin hikayesinde de hepinize mutlu, huzurlu, sağlıklı yıllar dilerim.  

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi