İsmini çok duyduğumuz, fakat sofralarımıza bugüne kadar gelmeye imkanı bulamadığımız havyardan bahsediyorum. Sadece yüksek gelir gruplarının tercihi olan, sağlıklı hayvansal besinler listesinde bulunan havyar aslında hem çok lezzetli, hem de çok sağlıklı bir yiyecek. Ne var ki hem az miktarlarda üretildiği hem de üretimi oldukça zahmetli olduğu için epey bir pahalı. havyarı genelde ilk kez tadanlar tadını itici bulmaktadır, fakat birkaç denemeden sonra beğenilebilir. Tuzlu balık tadındaki havyar az miktarlarda tüketilir. Havyar genel olarak balık yumurtasına verilen isimle tanınan dünyanın en kaliteli havyarları Azerbaycan, İran ve Rusya’da kıyısı bulunan Hazar Denizi’nden elde edilir. Azerbaycan %80’lik bir üretim oranıyla dünyada havyar üretiminin merkezi olarak bilinir. Hatta 1990 larda sovyetler çöktükten sonra Azerbaycan'da kutusunu (100 gr ) 3 -5 dolara almayanı dövüyorlardı . 4 adedine kadar çıkışta gümrükte de ses çıkarmıyorlardı. Küreselleşmeleri ile birlikte havyar fiyatları orada da "dengeye " geldi ve "lüks" tüketim oldu.
Havyarın sofralarımıza nasıl geldiğine değinecek olursam; Öncelikle yumurtalı balıklar yakalanıyor ve karınları kesiliyor. Karnı kesildikten sonra balığın içinde yer alan havyarlar, balık hayattayken alınıyor. Balığın yaşamına devam etmesi için kesilen bölge dikiliyor ve balık denize veya havuza geri bırakılıyor. Balık öldürülmediği için aynı balıktan bir sonraki yıl yeniden havyar alınabiliyor (şahsen bir gün önüme çıkıp yer miyim bilmiyorum, en başta ne bileyim vicdan azabı yaparım, tamam yumurta yerim, et süt her şeyi yerim, ama annesinin karnından çıkarılmış yüzlerce yumurtayı yemek cenin yemek gibi gelir bana sanırım, tabii karar yine de sizin)...Rengine, aromasına, olgunluğuna ve yapısına göre değer biçilen bu lüks yiyeceğin tadının yenildikçe daha da anlamlanacağı söylenir. Kaç tadım sonrasında tadının anlaşılacağı bilinmez ancak havyar tüketiminin eski çağlardan başlayıp günümüze kadar devam ettiği bir gerçek. İran şahları ile Bizans ve Osmanlı imparatorlarının da sofralarından eksik olmayan bu sofraların düşesi olan havyar günümüz Türkiye’sinde de kısıtlı şartlarda üretimi yapılmaktadır.
Peki, havyarın kaç çeşidi var? derseniz, hemen onu da söyleyeyim:
- İki farklı renk ve boyutu olan havyarın siyah olanı dişi mersin balığından, kırmızı olanı ise somon balığından elde ediliyor. Siyah havyar, turuncu havyara göre çok daha değerli ve yüksek fiyata satılıyor.
- Bir havyarın değeri havyarın çapına göre ölçülüyor. Tane başına 2.5-3 mm'lik çapıyla Beluga, tereyağımsı lezzetiyle havyarların efendisi olarak anılıyor. Her yumurtanın ortasında gözle görülebilir bir göze sahip tanecikler, koyu siyahtan inci grisine doğru gidiyor.
- Tane çapı 2-3 mm olan Kaluga ise Beluga’dan sonra gelen en değerli havyar çeşidi olarak biliniyor. Rusya ile Çin sınırındaki Armur Nehri’nden çıkan bu havyar taneleri, Beluga’dan daha ufak ve koyu renkte ve ayrıca tadı da cevize benziyor.
- Dünya üzerinde en iyisinin Rusya ve İran’da bulunduğu havyarların en lezzetlisi için kış mevsimini beklemek gerektiğini unutmamak lazım
Havyar Faydaları Nelerdir?
- 100 gramında 264 kalori bulunan havyar protein açısından oldukça zengindir.
- Yüksek besin değeri sayesinde enerji vererek kronik yorgunluk gibi rahatsızlıklara iyi gelir. Hatta bazıları çağımızın meşhur hastalığı tükenmişlik sendromunu da geçirdiğini iddia ediyor.
- İçerdiği B12 vitamini sayesinde sadece küçük bir kaşık havyar yetişkin bir insanın günlük ihtiyacının tamamını karşılar. Bu da beyni ve zihni geliştirerek Alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltır.
- Balık yumurtasının yaşlanma karşıtı ve nemlendirme etkileri cildi besler. Kozmetik sektöründe üretimi yaygınlaşan havyar kremi ve havyar özlü şampuan gibi ürünlerle cildin ve saçların onarılmasına yardımcı olur. Ayrıca siyah havyar maskesi inatçı kırışıklıklar üzerinde olumlu etki yaratır.
- İçeriğinde antioksidanlar yönünden zengin A vitamini bulunur. Bu sayede hücre yenilenmesini hızlandırır. Açık yaraların daha çabuk iyileşmesinde önemli bir rol oynar.
- Yüksek miktarda kalsiyum ile kemikleri güçlendirir.
- Havyarın yarattığı afrodizyak etki de göz ardı edilmemesi gereken sonuçlar arasında yer alır. Bu etki ölçülebilir olsaydı eğer bankaların havyar kredisi vermesi kaçınılmaz bir son olabilirdi :
Havyar Nasıl Servis Edilir?
- İlk başta unutmamanız gereken havyarın kullanım süresi… Havyar, kutusu açılmadan 5 hafta, açıldıktan sonra 5 gün içinde tazeliğini kaybeder.
- Oldukça hassas olan havyar mutlaka buzdolabında muhafaza edilmelidir. Derin dondurucuda saklamaya uygun değildir ve çözüldüğünde hem tadı hem de görüntüsü özelliğini kaybeder.
- Şık restoranlarda istiridye kabuğu içerisinde mini lokmalar halinde sunuma hazırlanan havyarı dilerseniz evde de rahatlıkla tüketebilirsiniz.
- Günün en önemli öğünü olan kahvaltıda hafif kızarmış ekmeğin üstünde tereyağı ile birlikte yendiği gibi yurt dışında ‘blini’ adı verilen mini kreplerin arasında ekşi krema ile de tüketilir.
- Havyar, servis edilmeden önce mutlaka buzdolabında bekletilmiş olmalı ve içi buz dolu kristal bir kasede servis edilmeli. Havyarın yanında limon, soğan, yumurta ve tost ekmeği iyi birer arkadaş olabilirler.
- Metallerden etkilenip tadı çabucak değişebileceği için piyasada havyar servisi için özel havyar kaşığı bulunur.
- Sap kısımları gümüş kaplama olan bu kaşıkların havyar ile temas eden kısmı sedef, plastik, ahşap veya camdan oluşur. Böylesine pahalı bir yiyeceğin haliyle kaşığı da ucuz değil.