Okulun ilk günü geldi. Çocuğunuz heyecanlı, siz ise ondan daha heyecanlısınız! Peki çocuğunuz okula gitmenin ne anlam ifade ettiğini biliyor mu? Yoksa bunu sadece ebeveynlerinden bir ayrılık olarak mı tanımlıyor?

Her şeyin başında çocuk, okula giderken ailesinden ayrılacağını, evini terk edeceğini, kendi sosyal yaşantısı dışına çıkacağı için güvensiz bir psikolojiye bürüneceğini düşünebilir. Bu düşünceleri en aza indirmek ise, siz ebeveynlerinin elinde. Bu duygu başa çıkılamayacak, çok çok zor bir durum değildir. Lakin siz ne kadar kararlı ve bilinçli bir ebeveyn olursanız, çocuğunuz da bir o kadar okula giderken rahat ve stressiz olacaktır. Çocuklarınız okula gitmek istemedikleri zaman birtakım işaretlerle size sinyal gönderebilirler. Bunların en başında alt ıslatma durumu yatmaktadır. Çoğu zaman ebeveynler bu durumu normal bir durum olarak gördükleri için, altında yatan sebepleri araştırmak için çaba göstermeyebilirler. Fakat, çocuğunuzun günlük hayatında sahip olmadığı davranışları, okul hayatında göstermesi bir problem olarak görülmelidir. Yapacağınız ilk iş ise; çocuğunuza kızmak değil onunla karşılıklı konuşmanız gerektiğidir. Çocuklar anne ve babalarından ayrılmayı, başka bir ortamda yalnız olmayı tabiiki de ilk başlarda kabullenemeyebilirler ki bu çok normal bir durumdur. Güvenli bağlanma dediğimiz dönem, bu durum için çok önemlidir. Eğer siz, çocuğunuz ile bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmışsanız; çocuğunuzun okula adapte olması, arkadaşlarıyla sosyal ilişkilerinin yerinde olması, kendisini bir birey gibi hissetmesi bu durumun sonuçlarındandır.

"Komşunun çocuğu okula çok mutlu gidiyormuş ve okulda hiç ağlamıyormuş", bu gibi tutumlar çok yanlış tutumlardır. Ne olursa olsun, çocuğunuzu başka hiçbir çocukla mukayese etmemelisiniz. Çocuğunuzun kendisine olan saygısını ve özgüvenini zedelemiş olmaktan başka bir işe yaramayan bu cümle, çocuğunuzda saldırgan ve yıkıcı davranışlara sebep olabilir. Çocuğunuzu bir kitabı okur gibi okumalısınız. Ne hissettiğini o anlatmaya çalışmadan anlamalısınız. Her çocuk sevgi ister, oyun ve ilgi ister. Bunu sağlıklı ve normal boyutlarda tamamlarsanız emin olun ki, çocuğunuz okula başladığı zaman bir o kadar huzurlu ve mutlu olacaktır. Çocuklar okulun ilk gününde kendilerinin ebeveynlerinden soyutlandığını hissederler. Artık annem beni bırakıyor, beni sevmiyor diye düşünürler. Bu durumu aşabilmeniz için mümkün olduğu kadar çocuğunuz ile vakit geçirebilmeniz gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki, okul bir son değil bir başlangıçtır. Çocuğunuza okulun faydalarını anlatabilirsiniz. Okulda bulunan oyuncakları söyleyebilirsiniz, okul ile ilgili olan kitapları okuyabilirsiniz, evinizde okul draması yapabilirsiniz. Fakat dikkat etmeniz gereken bir nokta var ki, o nokta ise asla bu konuda çocuğunuzun üzerine gitmemelisiniz. Çünkü çocuklar baskıcı tutumdan hoşlanmazlar. Bu sizi ileriye değil, geriye götürecektir. Duygusal gelişim bu dönemde çocuğun en büyük mirasıdır. Bu mirası parçalamamalısınız. Çocuğunuzun psikolojisini olumlu yönde etkilemeyecek her türlü davranıştan kaçınmalısınız. Aksi halde sizin baskıcı ve ısrarlı tutumunuzun ardından birden fazla olay ortaya çıkabilir. Alt ıslatma olayından sonra; tırnak yeme başlayabilir, agresiflik ve içe kapanıklık da bu dönemde çok sık görülen durumlardandır. Peki bu durumların içerisindeyseniz ne yapmanız gerekmektedir? Öncelikle sınıf öğretmeniniz ile konuşmalısınız. Bu durumu gözlemleme konusunda emin olabilirsiniz ki, öğretmenler daha bilinçlidir. Öğretmeniniz ile işbirliği yaparak, çocuğunuza bağırmadan ve kızmadan durumu anlatabilirsiniz. Çocuğunuzun size karşı tepkileri çoğalabilir. Okulda yemek yemek istemeyebilir veya yediği her yemekten sonra kusabilir. Tuvalete gitmek istemeyebilir ama her gün altına yapabilir. Arkadaşlarıyla iletişim kurmaz, bireysel takılır ve yanına yaklaşan çocuklara sert tepkiler verebilir. Bunlar daha önce de dediğim gibi normal durumlardır. Asıl istediğiniz nedir? Çocuğunuzu okuldan almak mı? Çocuğunuzun mutlu ve sorunsuz okula alışabilimesini sağlamak mı? 

Kararlı ve bilinçli ebeveynler, daima yaptıklarının ve yapacaklarının arkasında duran ebeveynlerdir. Eğer çocuğunuzun okula alışmasında kararlıysanız, bu kararlılığı sonuna kadar çocuğunuza hissettirmelisiniz. Elbette kızmadan ve yargılamadan. Özellikle de mukayese yapmadan. Çünkü eğer çocuğunuz ilk gün altını ıslattığı an, onu okuldan alıp evinize götürürseniz, bu davranış çocuğunuzun işine geleceğinden dolayı tekrarlanmaya da devam edecektir. Çocuk okulda yaşadığı olumsuzlukların ardından ailesine daha hızlı kavuşacağını bilir, dolayısıyla da bilinçli olarak bu davranışları sürekli yapmaya başlar. O nedenle çocuğunuzun zaaflarını dikkate almalı ve dikkatli olmalısınız. Ne istediğinizi bildikten sonra, aşamayacağınız hiçbir durum olmayacaktır.