Hiçbirimiz bu hayatı dört dörtlük, sıkıntısız, tasasız yaşamıyoruz. Hepimizin sorunları, problemleri, sıkıntıları var ama eğer sağlığımız yerindeyse bunları bir şekilde arka plana atıp gülüp, eğlenebiliriz. İş yerindeki sıkıntıyı eve gelince, evdeki sıkıntıyı dışarı çıkınca bir şekilde kafamızdan atıp güzel zaman geçirebiliyoruz. Tabi bir de hayatın diğer gerçekleri var. Dünyaları önüne serseniz de atılacak bir adımın vereceği mutluluğu verememesi gerçeği. Kimden mi bahsediyorum? tabi ki fiziksel engelli bireylerimizden. Uzağımızda değiller, belki ağabeyimiz, ablamız, kardeşimiz, çocuğumuz, annemiz, babamız belki de biz. Fiziksel engelimiz hayatı bize zehir etmesin veya fiziksel engelleri yakınlarımıza hayatı zehir etmesin. Bu engeller giderilemez mi? Ya da daha hafif hale getirilemez mi? Tıbbi olarak elbette tedavi, ilaç vs birçok alternatif var ama kaslarımıza ve uzuvlarımıza eski hareket kabiliyetini nasıl kazandıracağız önce bunu düşünelim. Bunu tekrar başarabilmek için en önemli silahımız tabi ki de egzersiz. Birçok doktorun ‘egzersiz, reçeteye yazılacak bir ilaç olsaydı her hastanın reçetesine yazılırdı’ dediği egzersizin fiziksel engel üzerindeki etkisi nasıldır? Egzersiz; vücudumuzda zayıflayan kaslarımızı, hareket kabiliyeti azalış uzuvlarımızı eski güzüne getirmeye birebir yardımcı olacaktır. Belki yüzde yüz bir başarı elde edilemeyebilir. Yani tıbbi olarak asla yürüyemeyecek birini ayağa kaldıramayız veya tamamen hareket kabiliyetini kaybetmiş felçli bir kolu tekrar hiç felç geçirmemiş gibi eski haline getiremeyiz ama hiç yapılamayan bir hareketin ya da hiç kıpırdatılamayan bir ayağın hareket ettirilebilmesi ne kadar da önemlidir bu bireylerimiz için tahmin bile edemeyiz. Tabi önce uzman bir doktor tarafından egzersiz onayı almalıyız. Kafamıza göre henüz egzersiz yapma olgunluğuna tekrar kazanamamış bir vücuda egzersiz yaptırmamalıyız. Onayı aldıktan sonra bu işi yapmakta uzman olan spor hocaları ve fizyoterapist hocalardan yardım almalıyız. Düzenli yapılacak bir egzersiz programı rahatsızlığımızın boyutuna göre erken ya da geç muhakkak etkisini gösterecektir. Doktorumuzdan egzersiz onayını aldık ancak spor hocası ya da fizyoterapiste ulaşamayan vatandaşlarımız nasıl bir yol izleyecek, kendileri neler yapabilir bunu konuşalım. Öncelikle engeli olan kişinin moralini üst düzeyde tutmalıyız ve yapacağımız egzersizin onu daha iyi bir duruma getireceğine inandırmalıyız. Ardından engeli olan kısma doktorumuzun önermiş olduğu kremlerle masaj yapmamız gerekir ki o bölgeyi hareket ettirmek daha kolay olsun. Bu iki aşama ilk ve önemli aşamalardır. Bunları yaptıktan sonra karşımızda egzersiz yapmaya uygun bir vücut ve en önemlisi bir birey olacaktır. Hareket ettirebildiği uzuvların egzersizi için hareketi yapmak hastamıza ait bir sorumluluk yani üşengeçlik veya tembellik yapmasına izin vermeyin. Başlangıç etabında çok zorlamayacak ve canını yakmayacak şekilde hareketleri yaptırmamız önemli çünkü acı ve zorlama onların şevkini kırabilir. Uzvun eklem kısımlarından hareket ettirmek şartıyla hem engelli hem de sağlıklı tüm eklemleri hareket ettirmeliyiz. Yatalak olanlar hastaların egzersizi yatak içinde diğer hastalarımız muhakkak oturarak veya kalkabiliyorsa ayakta yapılmalıdır. Hasta kendindeki gelişmeyi gördükçe ilk zamanlarda dikkat ettiğimiz acı ve zorlamamayı hasta kendisi isteyecektir ve bu iyileşmek için en önemli noktadır. Eklem yerlerinin hareket yönüne göre ihtiyacı olan her uzva ve kaslara bu çalışmaları yaptırıp onları daha iyi hissettirmek işte bu kadar kolay. Onlar da bizim hayatımızın bir parçası ve onları mutlu etmek bizim için çok önemli olmalı. Bu yüzden onlara ayıracağımız çok kısa egzersiz zamanları onları daha mutlu bir geleceğe hazırlayacak ve yarınlara umutla bakmalarını sağlayacaktır. Unutmayın dozunda ve doğru yapılan her egzersiz dakikası onların iyileşmesi için bir adımdır ve onların mutluluğu için eşsiz bir duygudur. Engel, fiziğimizde olduğu sürece engelsiz zihinlerle bunun üstesinden gelip onları daha mutlu bir geleceğe sağlıkla hazırlayacağız.