Genel Kategori

Kendine Merhamet ve Kendine Acıma Arasındaki Farklar

Hepimizin hayatında oldukça zorlu dönemler geçmiştir, bazen kendimizi aşırı güçsüz hissederiz, ya da başımıza gelen olumlu şeyden ayağa kalkmışızdır, ama biz tüm bunları yaşarken kendimize ya merhamet ettik ya da kendimize acıdık… İkisi oldukça farklı duygulardır. Her iki davranış da kendimize yöneliktir ve asıl içerik acı çekmektir. Sonuç olarak, benzer görünebilirler, fakat durum hiç de böyle değil. Aslında ikisi arasında amaçlarından başlayarak büyük farklar vardır. Öz-anlayış değişime ve daha iyi hissetmeye odaklanırken (bu bir öz bakım şeklidir), kendine acıma gerçekten zararlı olabilir.

Kendine acımak ise sağlıklı bir üzüntünün çok ötesindedir örneğin, kendiniz için üzüldüğünüzde, talihsizliğinizi abartacak ve umutsuzluk ve çaresizlik duygusu yaşayacaksınız. Hayatınızın bir daha asla iyi olmayacağını düşünmeye başlayabilirsin. Ve kimsenin daha iyi hissetmenize yardımcı olamayacağı sonucuna varabilirsiniz. Bu düşünce tarzı kendi kendini yok eder. Kendine acıma sağlıksız bir döngü yaratır. Hayatınızı değiştirmek için harcadığınız her çabanın faydasız olacağına inanarak büyüyeceksiniz. Sonuç olarak herhangi bir işlem yapmayacaksınız ve karanlık bir yerde sıkışıp kalacaksınız. Peki biz kendine merhamet duymakla ve kendine acımakla ilgili ne biliyoruz? Aralarında nasıl ayrım yapabiliriz? 

Kendine Merhamet Etmek ve Kendine Acıma

Öz-anlayış, kişinin kendi var olma ya da hareket etme biçimine karşı duyduğu şefkat duygusu olarak tanımlanır. Bu, kötü bir dönemden geçtiğinizde ve incindiğinizde veya yaralandığınızda, o acıyı kabul etmeye ve anlamaya çalıştığınız anlamına gelir. Öte yandan, kendine acıma, 'kişinin kendi dertleri yüzünden aşırı derecede kendini kaptırmış mutsuzluğudur'. Öz-şefkat, kendini savunmasız hissettiğinde kendini tanıyabildiğini ve kendini sürdürebildiğini ima eden bir öz -sevgi eylemini içerir. Kendinizi dinler, ağlamanıza ve kendi acınızı hissetmenize izin verirsiniz. Öte yandan, kendine acıma oldukça zararlıdır. Bu, sürekli olarak yaşadığınız kötü şanstan veya bir şeyi ne kadar kötü yaptığınızdan şikayet ettiğiniz anlamına gelir. Aşırı durumlarda, olumsuz iç diyaloğunuz aracılığıyla kendinizi eleştirmenin bir yoludur.

Kendine Şefkat ve Kendine Acıma Arasındaki Farklar

Şimdi her iki kavramı da tanımladığımıza göre, öz-şefkat ve kendine acıma arasındaki farklardan bahsedelim. Burada on bir tanesini listeledik, ancak daha fazlası da olabilir.

1. Sizi Nereye Götürüyor?

Genel olarak, öz-şefkat, kendinize karşı olumlu eylemler gerçekleştirmenizi sağlar. Örneğin, kendinizi dinlemek, ağlamanıza ve incindiğinizi deneyimlemenize izin vermek, kırılganlığınızı tanımak ve hata yapmanıza izin vermek. Kendine şefkat sağlıklı olduğunda, zayıflık anlarında kendine bakabilirsin. Bu nedenle, kendine acımak, hatalarınızdan pişman olmanızı sağlar. Bu oldukça pasif bir tutumdur, yani herhangi bir eylem arzusu ya da değişim motivasyonu hissetmezsiniz. Bu bizi öz-şefkat ve kendine acıma arasındaki bir sonraki farka getiriyor.

2. Pasif ve Aktif Tutum

Kendine acıma ile kendine acıma arasındaki diğer bir fark, öz-acıma pasif iken, öz-acıma ile öz-acıma arasındaki diğer bir fark, öz-acıma ile öz-acıma arasındaki diğer bir fark, birincisinin aktif bir tutum ima etmesidir. Bunun nedeni, öz-şefkatli olduğunuzda, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacak eylemlerde bulunmanızdır. Örneğin, ağlamanıza izin vermek, dikkatinizi dağıtmak, duygularınızı ifade etmek, onları yazmak vb. Bu davranışlar, sizi değişime ve gelişmeye yönlendiren aktif bir tutumu çerçeveler. Öte yandan, kendinize acıyarak, olumsuz duygulara demir atmış olursunuz. Aslında hiçbir şey yapmıyorsunuz; Sadece şikayet edin, üzgün hissedin veya durumunuz hakkında inleyin. Kısacası: kendin için üzülürsün.

3. Amaçlarınız

Öz-şefkat, belirli bir anda neye ihtiyacınız olduğunun farkında olmanın bir yoludur. Bir bakıma, kendine bakma sanatıdır. Öz-şefkat yoluyla, ihtiyaçlarınızı keşfetmeye ve onları tatmin etmeye çalışırsınız. Kendine acıma genellikle başkalarını manipüle etmeye veya acı çekmeye (kasıtsız veya bilinçsiz de olsa) odaklanır .

4. İç Diyalog

Daha önce de belirttiğimiz gibi, kendine acıma olumsuz bir iç diyalog içerir. Başınıza gelenler veya sizin veya bir başkasının size yaptıkları için kendiniz için üzülürsünüz. Kendinize karşı şefkatli olduğunuzda, içsel diyaloğunuz kendinize karşı empatiktir. Bu tutum, kendinize iyi davranmayı, kendinizle güzel konuşmayı ve her şeyden önce ihtiyacınız olanı dinlemeyi içerir. Acınızı kabul ediyor ve ona yer veriyorsunuz.

5. Uyarlanabilirlik

Öz-şefkatin, durumlara ve bunlardan türetilen duygulara uyum sağlamanıza izin verdiği söylenebilir. Öte yandan, kendine acıma, özellikle zamanla sürerse, sizi bu uyumdan uzaklaştırır çünkü size daha fazla acı verebilir. Daha önce de söylediğim gibi, öz-anlayış eylem, hareket ve anlam arayışını ima eder. Aksine, kendine acıma, kendinizi değiştirmek için hiçbir şey yapmadığınız, ancak başkalarını manipüle etmeye çalıştığınız  pasif bir tutumdur .

6. Her Tutumun Sunduğu Olanaklar

Öz-şefkat, her duruma iç gözlem perspektifinden bakmanızı sağlar. Bu nedenle duygularınızı, düşüncelerinizi ve eylemlerinizi doğru bir şekilde analiz edebilir ve yönetebilirsiniz. Bu size değerli bir öğrenme sağlar. Kendine acıma ile olumsuz durumla karşı karşıya kalmazsınız, ancak bunu hiçbir eylemde bulunmanıza izin vermeyen bir duvar inşa etmek için kullanırsınız, ancak pişmanlık duymazsınız. Sorumluluğun odağını başka bir yere koyarsınız ve duygularınızı işlemezsiniz.

7. Adaptasyon

Yukarıdakilerin ışığında, öz-şefkatli bir tutumu sürdürürseniz, durumlara uyum sağlamanın ve sorunlardan kaçmanın mümkün olduğu sonucu çıkar. Bununla birlikte, kendine acıma ile, soruna olumsuz bir bakış açısına sahipsiniz. Bu, değişen koşullara uyum sağlama niyetinizi sabote eder.

8. Psikolojik Istırabın Derecesi

Tahmin edebileceğiniz gibi, kendine acıma, öz-şefkatten çok daha fazla ıstırap yaratır. Eyleme, öz bakıma ve iyimserliğe dayanan ikincisi, acı çekmekten muaf değildir, ancak onu hafifletmek mümkündür. Yine de kendine acıma, olumsuz duygular döngüsünde sıkışıp kaldığın ve onlardan kaçmanın zor olduğu anlamına gelir.

9. Sonuçlar

Elbette bu iki tutumla elde edilen sonuçlar birbirinden farklıdır. Öz-şefkat ile, daha sağlam bir iyi olma durumuna ulaşırsınız ve bir kendini gerçekleştirme duygusu hissedersiniz. Madalyonun diğer tarafında, kendinize acıyarak, engelin üstesinden gelmeniz mümkündür, ancak bu size üzerinde kontrolünüz olmayan, tatsız bir deneyim yaşadığınız hissini verir.

10. Başkaları Üzerinde Yarattığınız İzlenim

En önemsiz yön olsa da, bu tutumların her biriyle yansıttığınız dış görüntü de açıkça farklıdır. Öz-şefkatli iseniz, özerkliği ve esnekliği yansıtacaksınız, kendine acımak ise manipülatif ve bencil olduğunuz izlenimini verecektir.

Duygusal Sorumluluğun Önemi

Gördüğünüz gibi, öz-şefkat, kendine acıma ile aynı şey değildir. En uç versiyonunda öz-şefkatin, sonunda kendine acımayla sonuçlanabileceği söylenebilir. Bu nedenle, iş acınızı kabul etmeye geldiğinde, (kendine acımada olduğu gibi) dış sorumluluk veya 'suçlu' aramadan, onun sorumluluğunu alabilmeniz önemlidir.
 

İlgili Haberler

Hakkımızda

Seni Sen Yapan Değerlere Dönüş Hareketi