Salgın günlerini hala yaşadığımız bu günlerde sağlıklı kalabilmek için, dikkat edilmesi gereken fiziki aralıktır. Örneğin ellerimizi bir tehdit gibi algılamaktayız ya özellikle dışarıdayken, bu ölçüyü de aklımızdan çıkarmıyoruz. Açık havada yürürken bile, karşımızdan bize doğru gelmekte olan insanların geliş yönüne göre kaldırımdan inmek, kenarda durup geçmelerini beklemek hep bu tedbiri elden bırakmamaktan. Kendi mesafem kadar, çevremde gördüğüm tüm mesafeleri tartmaktan ve müdahale etmekten vazgeçmeyeceğim. Bu süreç artık ne kadar devam ederse yanıma bir sopa alıp, tarif ve uyarı için kullanmayı düşünüyorum?. Sosyal mesafeden bihaber kişilere fiziksel yetmez, zihinsel ve ruhsal mesafe de koymak gerek bunlara. Birçoğumuz evden çalışma sistemine geçerek sosyal mesafeyi benimsemiş olsa da, kimileri halen iş yerlerine gidiyor ve ister istemez dışarı ile temasları oluyor, ya da  kimi günlük ihtiyaçlar ve raf ömrü uzun gıdaları temin edebilmek için dışarıyla temas halindeyiz. Uzmanlardan gelen öneriye göre, fiziksel temasla selamlaşmadan sosyal mesafeyi korumak çok önemli.

"Fiziksel mesafe" olarak da adlandırılan sosyal mesafe, kendinizle eviniz dışındaki diğer insanlar arasında boşluk bırakmanız anlamına gelmektedir, bunu zaten biliyoruz, ya da başka şekilde anlatmam gerekirse; fiziksel uzaklaşma anlamına gelen bu terim, genellikle bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemek için insanlar arasındaki fiziksel bir mesafe olarak tabir edilmektedir. COVID-19 enfeksiyonunda da tüm dünyanın ısrarla belirttiği bu kavram, insan sağlığını etkisi altına alan koronavirüs pandemisini önlemenin en etkili yolu olarak görülmektedir. Kişiler arası sosyal ve fiziksel mesafeyi korumak için:

• Diğer insanlardan en az 2 metre uzakta kalın,
• Kalabalık yerlerden uzak durun,
• Zorunlu olmayan her türlü seyahatten kaçının,
• Maskesiz ve eldivensiz bir yere gitmeyin,
• Toplu taşıma araçlarından kaçının, Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayın.

Başta Sağlık Bakanlığımız olmak üzere diğer sağlık kuruluşlarında belirttiği koronavirüse karşı alınması gereken önlemler kapsamında sosyal mesafe son derece önemli bir kuraldır. Dünya Sağlık Örgütü'nün de (WHO) belirttiği gibi günlük hayatta uygulanacak sosyal ve fiziksel mesafe kuralları, COVID-19 enfeksiyonuna sebep olan SARS-CoV-2 virüsünün insanlar arası, ülkeler arası hatta kıtalar arası yayılmasını ciddi ölçüde engelleyecektir. Solunum ve temas yoluyla son derece kolay bulaşan COVID-19 enfeksiyonuna karşı her bireyin sosyal mesafe kuralına uyum sağlaması gerekmektedir. Bu kurallar özellikle 65 yaş üstü bireyler ve kronik rahatsızlığı olan insanlar için çok daha büyük önem taşımaktadır.

Neden bugün bu konuyu işlemiş olduğumu merak edenler olmuştur, çünkü maalesef "fiziksel mesafe"nin mantığını anlamayan vatandaşlarımızın olması beni oldukça üzüyor, 2019 yılının son çeyreğinde Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa bir süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 enfeksiyonu, temelde enfekte bireylerin yakında teması sonucunda kişiden kişiye bulaşmaktadır. Enfekte bireyin konuşması, hapşırması ve öksürmesi sonucunda havaya bıraktığı damlacıklar, diğer insanlara bulaşarak yeni bir vakayı ortaya çıkartmaktadır. Sonrasında damlacıklar ağız, burun veya göz yoluyla vücuda giriş yaparak kısa süre akciğerlere kadar inmektedir. Yapılan araştırmalar koronavirüsü enfeksiyonuna yakalanan ancak hiçbir semptom göstermeyen kişilerin bu virüsü yaymakta büyük rol oynadığını aşikar.

Öncelikle Covid-19 salgının kısa süre içerisinde neden  pandemiye dönüştüğünü belirtmek istiyorum. Bu ne alma geliyor? Pandemi, tek bir alana bağlı kalmaksızın dünyanın birçok farklı ülkesinde veya kıtasında etkisini gösteren ve geniş alanlara hızla yayılan salgın hastalıkların genel adıdır. Bir başka deyişle pandemiler insan sağlığını tehlikeye atan ve dünya genelindeki popülasyonlarda keskin bir artış gösteren hastalık durumlarıdır. Ülkemizde koronavirüs sayısı arttığı ilk günlerde sosyal mesafe kuralı kapsamında tüm okullar tatil edilmiş, müsabakalar iptal edilmiş, kafe, bar, restoran gibi toplu alanların kullanımı yasaklanmış, camilerde cemaatle namaz kılmak yasaklanmış, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı bireylerin sokağa çıkması yasaklanmıştır. Aynı zamanda ülkemizde sosyal mesafe kuralına uymayan kişilere para cezası uygulanması zorunlu kılınmıştır.

Bu yüzden sosyal mesafe denilen aslında " fiziksel mesafe" anlamına gelen mesafelerimizi korumak bu yüzden önemli. Evet, bizim toplum sıcaktır, sosyalleşmeyi, bir arada olmayı severiz. Sosyal izolasyon kuralını hayatını zaten mesafelerle sürdüren bir İsveçliye anlatmak zorunda bile değilsin,? ama bizde ters psikoloji oluşturmuş olabilir. Belki biraz da bu yüzden bir türlü sokamıyorlar insanları evlerine, nitekim kelimelerin gücü yadsınamaz. Fakat fiziksel mesafe  basit ancak işlevsel yöntem, yaşam kültürümüze kimi açılardan aykırı da dursa gelecek için oldukça önemli.